- Kategori
- Müzik
Müzikdaşlarımı Arıyorum 3

Şarkılar:
Şevval Sam,
Altın tasta gül kuruttum (aman Ali'm) / Yâri sinemde uyuttum (Ali'm) / Yâr söyledi ben unuttum (aman Ali'm) / / Gönül efendini buldu (Ali'm) / Saçı leylâya vuruldu … diyordu.
Ayrıca, Güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya / Benziyor şimdi benim ömrüm uzun rüyaya …'yı da güzel söylerdi.
Dertliyim ruhuma hicranımı sardım da yine / İnlerim şimdi uzaklarda solan gün gibiyim …diye başlayan,
… Sevda yaman bir çile, çekenler düşer dile / Ayrılık ölüm gibi, giden gelmiyor Leylâ / Gülüm, yaprağım soldu, gönlüme hazan doldu / Bir ömür harap oldu, onu bilmiyor Leylâ diye biten üçü de ayrı makarnalardan oluşan 3 dörtlüklü muhteşem bir eser ile
Yine bir gülnihal / Aldı bu gönlümü … diye başlayan şarkıyı Zeki Müren'den dinlemek gerekir, tadına varabilmek için.
Şarkıları da şimdilik bırakalım. Yakk klasörümü açalım.
Yabancı müziklerin sözlülerinin Türkçeye bire bir çevirisi, çoğunlukla biraz garip duruyor. İkinci bir elden geçmesi gerekiyormuş gibi geliyor bana hep. Bunu bir örnekle anlatmaya çalışayım:
Ünlü Damdaki Kemancı müzikalinin beylik şarkısı: If i were a rich man (Eğer zengin bir adam olsaydım) -tümü çok uzun. Hepsini buraya aktarmak gereksiz. Sadece nakarat kısmının Türkçesi ile aranje edilmiş hali-
Eğer zengin bir adam olsaydım / Daidle deedle daidle / Daidle daidle deedle daidle dum / Tüm gün boyunca biddy-biddy-bum / Ben zengin bir adam olsaydım / Çok çalışmak zorunda kalmam / Daidle deedle daidle / daidle daidle deedle daidle dum / eğer bir biddy biddy zengin olsaydım / daidle daedle daidle daidle adam.
Bunun Türkçe düzenlemesin yapan arkadaş, kendinden/bizden bir şeyler katmış olaya ve daha güzel olmuş bence:
Ah bir zengin olsam / Sana neler neler alırdım / Yaşardın gönlünce sen / Bir zengin olsaydım ben / Çalışmazdık asla / Ne isterdim Tanrı'dan bundan başka ben / Her akşam votka rakı ve şarap / Şarkısını sana öğretirdim ben / Geçip gider kalmazdı hiç keder / Ömrümüz zevk ve neşeyle dolu / Sürer giderdi hayat boyu / İşte böyle zengin olsaydım ben / / Belki de böyle bir zenginlik içinde olsaydık sevgilim / Bunca rahat yine de bedbaht mutlu olmazdım ben.
Tabii Yakk klasörümdeki bütün mp3'ler böyle değil. Türkçelerine sıkı bir düzenleme yapılmadığında, garip hatta komik duranı olduğu gibi enstrümantal olanları da var. O nedenle bir bölümünün sadece adını vermekle yetineceğim:
Bobby Mcferrin - Don't Worry Be Happy
Carl Orff - Carmina Burana O Fortuna
Carmen Mcrae with The Dave Brubeck Quartet - Take Five
Edith Piaf - La Foule
Edith Piaf - Padam, Padam
Francis Lai - Theme From Love Story
Hair - Let The Sunshine in
Iron Maiden - Phantom Of The Opera
Joaquin Rodrigo Vidre - Concierto de Aranjuez - Adagio
Luciano Pavarotti - La Traviata
Pink Floyd - Another Brick in the Wall
Ravel - Bolero
The Beatles - Lucy İn The Sky With Diamonds
Zorba the Greek - Sirtaki
Bu kadarı yeterli. Gerçi yukarıdaki resmi düzenlerken bile hayli zorlandım. "Utla piyano… Ne alâka?" denildiğini duyar gibiyim. Karışık dinlendiğinde krem şokolayı bol sarımsaklı yoğurtla yeme duygusu veriyor insana. Sakın ola öyle yapmayın. ;)
Bir başka sefere de mafi (marşlar filan) ve fimü (film müzikleri) klasörlerimi anlatırım. Yorumum da bir sonraki bloga kaldı. Ama o aşağı yukarı hazır. Fazla bekletmem.