Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '07

 
Kategori
Mizah
 

Nasıl bahtiyarım bilemezsiniz!

Nasıl bahtiyarım bilemezsiniz!
 

Bundan yıllar, yıllar önceydi… Klozet kapağının yeni çıktığı günler. Kış sezonu gelmişti ve çalışmıyordum. Fırsat bu fırsat deyip arkadaşa gezmeye gittim. Yedik, içtik, şiştik derken sıra geldi boşaltmaya... Doğal olarak tuvaletin yolunu tuttum. Tuttum tutmasına da büyük bir sorun vardı. Tuvaletin deliği kapalıydı…

Başka tuvalet var mı diye sağa sola bakındımsa da yok, yok, yok. Banyoya bakındım orada da yok. Döndüm yine ilk göz ağrıma. Sorunu acilen aşmam gerekiyordu zira. Ama nasıl?

Nasıl, nasıl, nasıl derken aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Tasa su doldurup tuvaletin deliğine döktüm gidiyor mu diye… Baktım gidiyor. Hazine bulmuş gibi sevindim. İyide bizde bir tek küçük yoktu ki… Yumurta gelmiş kapıya dayanmıştı üstelik. Durum acil, acil olduğu kadar vahim...

Ne yapmalı diyerek mutfağa gidip bi naylon poşet buldum, elime geçirdim... Elim kire pise değmeden ne yapıp edip, o kapağı oradan çıkarmalıydım. Uğraştım uğraştım, çıkaramadım... İçimdeki ise son raddesine gelmiş, patlamaya hazır bir yanardağ gibi feryat ediyor... Kalkıp eve kadar gitsem dayanmama imkan ve ihtimal yok... Son çare olarak ne olursa olsun artık diyerek beni patlama noktasına getiren sıkıntılarıma son verme kararı aldım. Meğerse basıncı yiyince otomatik kapılar gibi açılıyormuş meret, nerden bileyim?

Bak sen şu gavurun döllerine, nelerde icat ediyorlar diye geçirdim kafamdan.

Gel zaman git zaman aradan bi hayli zaman geçti. Ev değiştirdik. Yardıma gelen kız kardeşim bir süre sonra ihtiyaç molası vermek üzere tuvalete gitti... Ben temizliğe dalmışım. Neden sonra kız kardeşimin uzun zamandır ortalıkta görünmediğini fark ettim. Neyse, biraz daha bekliyim derken jeton düştü bende. Benim başıma gelenin aynısının kız kardeşimin başına gelmiş olma ihtimali belli belirsiz bir heyecana sürükledi beni. Haklı çıkmıştım. Benim yaşadığım olayın aynını kız kardeşim yaşıyor, alternatif sayısını katlayarak benden çok daha vahim bir duruma düşüyor, tuvalette kalma süresini ikiye, üçe katıyor, dolayısı ile yaşanan vahim olayın önüne geçemiyordu...

Karnıma ağrılar girdi gülmekten, yerlere yattım. Taşınma nedeni ile gerilen bütün sinirlerim gevşemiş, tek kara cahilin ben olmadığımı anlamıştım... Her ne kadar olayı o dönemlerde çok ilginç bir yarışma düzenleyerek, haftanın, ayın, yılın safını seçen Levent Ünsal'a göndermek istediysem de, yaşanan bazı teknik aksaklıklar bu hayalimi gerçekleştirmeme izin vermemişti... Meğer kısmet bugüneymiş.

İki kardeş, asrın safı seçilirdik herhalde... Bu arada itirafımın MB ailesi arasında kalacağına olan inancım korumak istiyorum... Yoksa dünya aleme rezil oluruz vallahi... Hadi ben neyse de kız kardeşimin mağdur olmasını, başı önünde eğik gezmesini, elemanlarına karşı olan otoritesinin sarsılmasını hiç mi hiç istemem... Kendisi önemli bir şirkette yönetici pozisyonunda çünkü... Onun için aman bu itirafım aramızda kalsın... Bir aile faciasına neden olmak istemezsiniz herhalde.

Değil mi?

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..