Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '07

 
Kategori
Mizah
 

Para biriktirmek ister misiniz?

Para biriktirmek ister misiniz?
 

Para biriktirmek istiyorsunuz, hatta mecbursunuz; ne de olsa geleceğinizi garanti altına almak zorundasınız. Ama bir türlü olmuyor, değil mi? Hatta tam biriktirmeye başlıyorsunuz, birden bir aksilik çıkıyor ve... hooop o paralar eriyiveriyor...

Oysaki para biriktirebilmek biraz sivri zekalılık ister. Birazdan birkaç örnekle karşılaşacaksınız, hazır olun.

İşte para biriktirmenin püf noktaları...

    Çok klasiktir ama akla ilk gelen bu olduğu için yazmak zorundayım: Daima kaldırımın sağından yürüyün. Cüzdan bulma ihtimaliniz her zaman fazla olur. Tabiki cüzdandaki paraları almayacak ve sahibine veya polise teslim edeceksiniz; ama cüzdan sahibi cüzdanına kavuştuğunda, size edeceği dualar sizi aylarca geçindirir, merak etmeyin. Diyelim ki kitap almak istiyorsunuz ama bildiğiniz gibi kitap fiyatları ateş pahası. Korsan kitap almaya da gönlünüz razı olmuyor. O halde, girin bir kitapçıya ve okumak istediğiniz kitabın ilk birkaç sayfasını okuyun. Fazla göze batmamak için abartmamak gerek tabi. Daha sonra başka bir kitapçıda, diğer sayfaları da okuyun, daha sonra başka bir kitapçıda... derken bu işlemi birkaç gün tekrarlarsanız kitabı bedavadan okumuş olursunuz. Paranız da cebinizde kalır. Büyük ekranda TV keyfine diyecek bir şey yok; ama fazla para da harcamak istemiyorsunuz. Alın bir 37 ekran TV, ve ailenizde kaç kişi varsa o sayıda dürbün. Bakın bakalım dürbünle, dev ekran keyfinden farklı oluyor muymuş. Güvenin bana, daha da keyifli olacaktır. Para yine cepte :) Her misafir geldiğinde kahve ikram ediyorsunuz ama o da bir yere kadar yani. En iyisi, misafirler gittikten sonra fincanda kalan telveleri şöööyle bir sıyırıp temiz bir gazete kağıdı üzerinde kurutun, ve kavanoza koyun. İşte size tasarrufun en iyi örneği, değil mi, değil mi? Mevsim kış, havalar malum. Ocakta tencere kaynıyorken ne gerek var, söndürün kombinizi/kaloriferinizi/sobanızı; tencereden çıkan buhar ve yanan ocaktan gelen ısı zaten yeterince ısıtıyor evinizi, israfa ne gerek var canım? Yemek pişip de tencereniz soğumaya yüz tutunca yeniden yakarsınız kombiyi/kaloriferi/sobayı. Misafirliğe gittiğinizde mutlaka şeker, lokum vb ikram ediliyordur. Koyun cebinize, bir sonraki bayramda kapıya gelen çoluk çocuğa ikram edecek bir şeyleriniz olsun. Hem yazık değil mi dişlerinize? İkram edilen şekeri yerseniz, evinize gidip dişinizi fırçalayana kadar bakterilerin yeterince zamanı olacaktır çürütmek için. Kapıyı çalan çocuklar için de ayrıca masraf yapmak zorunda kalmazsınız. Evinizdeki sifonun vanasını sürekli kapalı tutun. Yoksa her gelen yerli yersiz sifonu çekecek, ve bu da sizin su faturanıza fena yansıyacaktır. İhtiyacınız olduğunda vanayı açıp, sifonu çektikten sonra vanayı kapatmayı unutmayın. Çayınıza attığınız şekerin miktarını azaltın. Hatta, dışarıda (kafelerde, lokantalarda) çay içtiğinizde yanına 2 şeker koyuyorlar ya, atın onu da çantanıza, evde kullanırsınız; haram da sayılmaz ki, ne de olsa parasını verdiniz (o sizin zaten hakkınız). Evinizde asla terliksiz gezmeyin. Aksi halde, çoraplarınız halıya sürtünmekten dolayı daha çabuk aşınacak ve eskiyecektir. Yazık değil mi çoraba verdiğiniz paraya? Sigarayı bırakın. İlla "bırakmam da bırakmam" derseniz, ucuz bir sigara kullanmaya başlayın (zaten sigaranın iyisi kötüsü olmaz, kötü kötüdür işte). "Ele güne karşı ayıp olur, ucuz sigara karizmayı bozar" diyorsanız, ucuz paketteki sigaraları pahalı markalı bir pakete yerleştirin, kimse anlamaz. Yaşını doldurmamış bir bebek gördüğünüzde asla bebeğin ağzına bakmayın. Çünkü bebeğin diş patlattığını ilk gören, ona iyi bir hediye almak zorundadır (bir çok yörede; diş çıkaran bir bebek için, "diş buğdayı" denilen bir hadise gerçekleşir ve dişi görüp de haber veren ilk kişi olursanız hediye almak durumundasınız). Evinize misafir geleceği zaman tuvalet kağıtlarını ortadan kaldırın. Ne de olsa hayat pahalı, yaşamak zor. Misafir de başının çaresine baksın artık, hem size mi saklamış yani? Hatta nezleyseniz, kullandığınız kağıt mendilleri de saklayın (çok yapışkan olmayanları). Böylelikle, kuruyan kağıt mendillerinizi bir kez daha kullanabilirsiniz. Bayanlar; elektrik süpürgesi hep ortalıkta olsun, ve kapı çaldığı zaman hemen temizlik bezinizi elinize alıp kapıyı öyle açın. Böylece, gelen kişi temizlik yaptığınızı düşünecek; ya gidecek ya da fazla kalmayacaktır sizi rahatsız etmemek için. Çayınız da, kahveniz de size kaldı işte! Ve kendinize çok dikkat edin. Soğuk havalarda sıkı giyinin, yazın güneşte fazla kalmayın; yoksa doktora ve ilaçlara para yetiştiremezsiniz mazallah...

Gördünüz mü, para biriktirmek aslında o kadar da büyütülecek bir olay değil. Sadece aklınızı biraz kullanmanız gerek.

Şaka bir yana, sakın son madde dışında hiçbirini ciddiye almayın, sakın!

 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..