- Kategori
- Felsefe
Ne desem bilmem ki...

Birde baktım mutsuz kadınlar orkestrasında lir çalıyorum.
Dudaklarımda arkaik dönemden kalmış bir gülümsemeyle birazda boş gözlerle etrafa bakıyorum. Aslında baktığım yer içimdeki boşluk. Elimde bir lir, çalıp çalmadığımdan pek emin değilim. Arada tellerine dokunuyorum ama kulağa hoş gelecek melodiler çıkaramıyorum. Neden lir çalmaya yelteniyorum peki? Özeniyorumda ondan. Başka bir çalgı olmaz şimdi bana uymaz. Antik dönem kadınları gibi görünmek istiyorum resimlerden fırlamış olmalıyım yada bir resim olsam daha iyi. (Eskiye saplantılı bir insan olduğumdan...)
Lirin telllerinden bir mutluluk ezgisi dökmek istiyorum ortaya şöyle karışık birşeyler, ama olmuyor. Lirin tanrısı Apollon birazdan liri kafamda kıracak. Ne kadar yeteneksiz olduğumu ben de biliyorum. Ama burdayım işte ne yapalım. Sahi nasıl geldim ben buraya... En son kapıma vuran bunalımı içeri almamıştım kovmuştum. ""Git şimdi uğraşamam seninle istemiyorum seni..."" demiştim. Dalgınlıkla kapıyı açık unutmuş olmalıyım. Çevremdeki bütün kadınlar bunalımda bu sıralar onlardan da bulaşmış olabilir. Neyse bu yazı bitmeden kurtulmalıyım ondan.
Orkestrada yalnız başıma bir köşede oturmuşum. Hiçkimse birbiriyle ilgilenmiyor. Herkes çalgısına sarılmış acıklı melodiler çalıyor. Ayrıca herkes ayrı telden çalıyor. Bir bütünlük yok çalınan ezgilerde, ben de boşu boşuna kendimi gerdim, uyum sağlayamıyorum diye. Mutluluğun şarkısını çalabilsem bu kadınlarda kurtulacak bu acıklı ezgilerden biliyorum. Kendimi kandırmaya ihtiyacım var. O yüzden çalıyormuşum gibi yapıyorum. Bazen yazıyormuşum gibi de yapıyorum.
Yinede yapamayacağım burada herşey çok mistik görünsede dayanamayacağım bu ağır havaya. Kadrolu değilim zaten iyide çalamıyorum. Kovarlar beni sanırım. Olmadı istifa ederim canım. Son bir haftadır bu orkestarada lir çalıyormuşum gibi yapıyorum. Ne yapıyorsun diye soranlara mutsuz kadınlar orkestrasında lir çalıyorum diyorum.
Dayanamıyorum artık... Nedense hiç bir işte dikiş tutramıyorum.:))
Yüzümdeki arkaik gülümsemenin yerini kocaman bir kahkaha alıyor. Ayağa kalkıyorum tüm acıklı melodileri bastıracak kadar güçlü bağırıyorum. ""Yeter artık canım ben istifa ediyorum. Liri'de vermem, o benim, duvarıma asacağım.""