Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ne yiyip, ne içtiğinizden emin misiniz?

Ne yiyip, ne içtiğinizden emin misiniz?
 

www.figurin.us/


Dört bir yandan abluka altına alınmaya çalışılan ülkemizde Hindistan bilim adamlarınca coca cola’nın içinde de bir miktar kokain olduğu kanıtlandı diye haberler okumuştum bir zamanlar, bir gazetede. Bilmiyorum siz rastladınız mı?

Ne denli doğru, birçok defa ifade edildiği gibi kötü reklam amaçlı mı bilemem ama bizden bir Doktor, İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay’ da ilginç açıklamalarda bulunmuş Cola'nın zararları hakkında.

www.barsakforum.com sitesine bir yazı gönderdiği söylenen Prof. Dr. Karatay, “kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?” diyerek aşağıdaki açıklamayı yapmış.

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.

7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Bu bağlamda son yıllarda %100 bitkisel olduğu iddia edilen ve peynir ekmek gibi reçetesiz satılan tabletlerden acaip kıl kapıyorum ben.

Özellikle genç ve güzel kalmak konusunda sınır tanımayan biz kadınların çok dikkatli olması gerekir diye düşünüyorum. Bir çoğumuz yememizden içmemizden kesip bir ton para yatırıyoruz güzellik ürünlerine. Satış pazarlama muzizesi ve reklamlarla %100 doğal olarak lanse edilen ama içeriğinde ne var tam olarak bilmediğimiz doğal olmayan bu yöntemlerle hangi bağımlılığın esiri oluyor, hangi zararlı etkilere maruz kalıyoruz kim bilir?

Domatesi kendini yemeyip hapını içtiğimiz, üzümün kendini yemeyip tabletine saldırdığımız, balığın kendini yemeyip hapını kullanmayı tercih ettiğimiz günlerde yaşıyoruz cazip reklam ve pazarlamalar sonrasında.

Ki bu işin pazarlama yöntemleri o kadar cazipki hepimiz bir biçimde kapılıyor cazibesine.

Bir kasa domates yiyemezsiniz günde ama bir tabletle bir kasa domatesi yemiş olursunuz gibi... Domatesin cildi sıkılaştırma gibi bir fonksiyonu varmış. Vardır belki ama doğal yollardan alsak daha iyi olmaz mı?

Hele bir de kazara telefon numaranızı vermişseniz günlük mesaj atılıyor artık telefonunuza. Kozmetik mi eczanemi olduğunu anlayamadığımız ve onlarca eleman çalıştıran kozmetik üstü, yanı eczanelerde. Mesela kazara telefonumu verdiğim böylesi bir yere gidip iki defa telefon kaydımı sildirdiğim ve uyardığım halde aradan bir süre geçtikten sonra tekrarlayan peridolarda sürekli arandım. Bu gün ücretsiz cilt balım, yarın ücretsiz saç analizi, öbür gün tırnak bakımı gibi…

Üstelik altı ay kullanımdan sonra analiz yenilenecek ve aradaki fark grafiklerle gösterilecek deyip söz verdikleri, sözlerini tutmadıkları da cabası.

Neymiş de satılan tüm ürünlerde gerekli denetimler yapılmış, gerekli izinler alınmış, gerekli onaylar alınmış.

İyi de... Bir zamanlar eczanelerde satılan ve bir süre sonra ölümlere neden olduğu gerekçesi ile toplatılan ilaçlar içinde onay alınmıştı.

Dikkat ediyorum da bu tür ürünler bağımlılık yapıyor kola dahil. Ve fazla alınan kolanın ki; “bir çok çocuk ve genç günde 2:5 litre kola içiyor” beyin fonksiyonlarını bozduğu, beynin sağlıklı çalışmasını engellendiği söyleniyor. Özellikle örnekte verdiğim üzere aşırı tüketimlerde. Gittikçe sağlıksız davranışlar sergileyen yeni nesil ve orta yaş dahil, toplumun sergilediği bazı davranışların açıklaması tüm bu tetikleyenler olabilir mi acaba?

Yaşananlar neden olmasın dedirtiyor insana.

Birçoğunuz duymuştur belki buna benzer uyarıları ama yeterinde dikkate alıyor muyuz? mesele orada. Bu konuda hepinizin, hepimizin duyarlı ve dikkatli olması, olmamız gerektiğini düşünüyorum, temenni ediyorum naçizane.

Sağlıcakla...

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..