- Kategori
- Aşk - Evlilik
O arkadaş benim, duyurulur

Karşılıklı yorumlaşmalarımızda, evliliğin bazen kadın için bir kurtuluş olduğunu vurgulayacak gerçek bir olayı yazacağıma söz verdim. MSN yazışmamızda ise evlilik ile ilgili gözlemlerimden ve düşüncelerimden kısaca bahsettim.
Bu yazışmalardan iki cümle çekilerek bir blog yazılmış. İsmim verilmeden. Gıyabımda eleştiri hedefi haline getirilmişim. Yorum yazan kişiler eleştirdikleri ''o arkadaşın'' ben olduğumu bilmelerini istedim.
Evlilik iki uygar insanın bir arada yaşamasıdır, dedim.
Uygarlığın tanımı;
-Salt '' tek dişi kalmış canavar'' değildir. Bu söz sahibine aittir. Geneli bağlamaz.
-Kültürü olan, eğitimli, görgü kurallarını bilen ve uygulayan kişi.
Bilen ve uygulayan...
Bilmek ve bildiğini yaşama geçirebilmek.
Bence,
Uygar insan, kendisine yapılmasını istemediği şeyi, başkasına yapmayan kişidir.
Uygar insan, eşinin mektuplarını açmadan eşine ileten kişidir.
Uygar insan, eşinin cep telefonunu kurcalamayan kişidir.
Uygar insan, eşinin kişilik haklarına saygı gösterendir kişidir.
Uygar insan, iyi günde, kötü günde eşinin yanında olan kişidir.
Uygar insan, evinin işlerini eşiyle paylaşan kişidir.
Uygar insan, eşiyle hayatı paylaşan kişidir.
Uygar insan, zor zamanda eşine omuz veren kişidir.
Uygar insan nasıl olunur? enjekte mi edilir? İçgüdüsel midir? Kalıtımsal mıdır?
Sosyolog değilim. Bu çözümlemeyi ben yapamam. Ama eğitim ile öğretimi birbirine karıştırmamak gerektiğini
söyleyebilirim.
Eğitim ailede başlar.
Tuvalet eğitiminden başlayarak, temizlik, anadili öğretmekten, çatal kaşık, bıçak kullanarak yemek yemeğe, giysinin düğmelerini açma ve kapamaya, ayakkabı giymeye kadar bir dizi eğitim verir, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili olmayı, başkalarının haklarına saygılı olmayı, kendine ait olmayana el uzatmamayı, laf taşımamayı, ikili konuşmaları izinsiz kullanmamayı, başkalarına aktarmamayı, dedikodu yapmamayı, görgü kurallarını ve paylaşmayı öğretiriz.
Çocuğumuz okulda, öğretimin yanı sıra eğitim de görür. Bu eğitim disiplin kurallarına uyma, toplumsal yaşama ayak uydurma, birey olarak yükümlülüklerini yerine getirme gibi oldukça geniş kapsamlıdır.
İyi bir öğrenim görmüş insan iyi eğitilmiş insan demek değildir. Arada ince bir ayrım vardır. Kaba bir deyimle halk arasında vurgulanır. ''Okumak cehalet alır, e.....k, baki kalır''. Üniversite mezunu olup, eşine şiddet uygulayan kişiler bu tanıma girerler.
Bu anlamda uygar iki insanın evliliği ''ev arkadaşlığı'' olarak algılanıyorsa, tercih serbest.
Evlilikten bir şey beklememek gerekir. İkinci hedef cümlem.
Tek başına ne kadar abes ve anlamsız bir cümle. Bu cümlenin bir başı ve bir de sonu var elbette.
Evlilikte, bedensel ve beyinsel sadakat beklenir.
Evlilikte, şefkat beklenir.
Evlilikte, eş tarafından şımartılmak beklenir.
Evlilikte, paylaşım beklenir.
Evlilikte, dostluk beklenir.
Evlilikte, arkadaşlık beklenir.
Evlilikte, sevgi beklenir.
Bu beklentiler olmadan evlilik olur mu?
En büyük yanılgı, evlenince değiştiririm, evlenince kabul ettiririm, nikahta keramet vardır, eşim bana baksın, ekonomik rahatlık sağlasın düşünceleriyle evlenmektir.
İşte bu anlamda evlilikten bir şey beklememek gerekir.
Karşımızdaki kişiye taşıyabileceğinden fazla beklenti yüklemememiz gerekir.
Bu dediklerime hayır diyecek bir kadın var mı?
Bu dediklerime hayır diyecek bir erkek var mı?
Evliliği, ağır bir yükün altına girmek olarak görmek, bir gün o ağır yükün altında kalmayı göze almak demektir.
Narçiçeği