Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Ekim '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

O çocuk adına hesap soruyorum!

O çocuk adına hesap soruyorum!
 

O Çocuk, bizim çocuğumuz...


Çünkü ben anayım!

Çünkü ben kadınım !

Çünkü ben insanım !

Çünkü ben yurttaşım !

Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesinden haberiniz var mı sizin ?

Ya bu sözleşmeye 1995 yılında TC Devleti olarak taraf olduğumuzdan ve her maddesine harfiyen uymayı taahhüt ettiğimizden ?

Ve bu sözleşme ve sözleşmeye uygun olarak yapılmış iç hukuk düzenlemelerimiz uyarınca, Hüseyin Üzmez denen adamın, üstelik ailesinin yanında ve koruması altında iken (!) cinsel saldırıda bulunduğu 14 yaşındaki kız çocuğunun, olaydan sonra SOSYAL HİZMETLER ÇOCUK ESİRGEME KURUMU tarafından ailesinin yanından alınarak KORUMA altına alındığından ?

Yani O çocuk, resmen devlet koruması altında iken, mağduru olduğu davada cinsel saldırı nedeniyle üzüntüye uğramadığı yolunda “ Adli Tıp Kurul raporu verildiğinden ?

Eyyy devlet…..ey devletin ilgili kurumlarının, makamlarının başındaki beyler bayanlar….Kadın haklarından SORUMLU bakan hanım!!!

Siz demediniz mi " Olayın hemen akabinde, O çocuk kuruma getirildiğinde yaralıydı" diye ? Öyleyse neden hala davaya müdahil olmadınız ? Böylesi bir keyfiliği, nasıl kendinize hak görebilirsiniz ?

O çocuk değil miydi her seferinde duruşmalara ağlayarak ve iki pedagog eşliğinde katılan ? Yeterince gözlem olmadan ve üstelik uzman çocuk psikayristi/psikoloğu olmadığını öğrendiğimiz kuruldan ancak 6-7 ayda bu çeşit raporlar çıkarken, ne oldu da 40 günde apar topar " cinsel saldırı olayından ötürü üzüntüye uğramadığına dair " rapor çıktı ?

Bu çocuk benim çocuğum, hepimizin çocuğu ve siz onu bizim adımıza koruyorsunuz!

Çünkü ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR ! Ama sizin mülklerinizin değil, bizim mülkümüzün yani ADALET DEVLETİN TEMELİDİR !

Ben bir ana ve insan olarak, bu rapordan utanç duyuyorum !

Ayrıca, tecavüz suçlarının şikayete bağlı olma yaşının 15’den 14’e indirilmesi, MAĞDURENİN TECÜVÜZCÜSÜ İLE EVLENMESİ durumunda, davanın ya da cezanın düşmesi yolundaki yasa değişiklikleri girişimlerinizden de utanç duyuyorum !

Kayıtsız şartsız yandaşı olduğunuz o adamı yine kayıtsız şartsız korumak adına ;

“Hz. Muhammed, Aişe ile evlendiğinde, Aişe daha 9 yaşlarındaydı…” ,

"Bu olay, Hüseyin Üzmez’e karşı düzenlenmiş bir komplodur “ sözlerinizden de !

O adamın, tahliye sonrası koşa koşa televizyonlara çıkıp canlı yayınlarda etmiş olduğu; insan kadını, insan kız çocuklarını aşağılayan iğrenç zihniyetini yansıtan iğrenç sözlerinden de !


Çocuğun kemik yaşını ölçmeye kalkıp, yasa değişikliği girişimleriniz ile yapamağınız kıyağı, çocuğun yaşını 15’e çıkarıp O adamı beraat ettirmeye çalışarak, hukuğu içine düşürdüğünüz ucubelikten utançtan da öte infial duyuyorum !

Sorularımın hesabını vermelisiniz !

Çünkü o çocuğun anası benim !


Çocuk Hakları Sözleşmesi der ki ;

Madde 1

Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.

Madde 19

1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, çocuğun anne-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.

2. Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir.

Madde 20

1. Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuk, Devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sahip olacaktır.

2. Taraf Devletler bu durumdaki bir çocuk için kendi ulusal yasalarına göre, uygun olan bakımı sağlayacaklardır.

Madde 34

Taraf Devletler, çocuğu her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle:

a) Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;

b) Çocukların, fuhuş, ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;

c) Çocukların , pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini;
önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.

Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, 1995’yılından bu yana tarafı olmayı ve harfiyen uymayı taahhüt ettiğimiz Birleşmiş Milletler Çocuk hakları Sözleşmesi ‘ne böyle mi uyacağız ? Böyle mi gireceğiz AB' ye ? Bu mu sizin AB hayalleriniz ? Kimi kandırıyorsunuz siz?


Adama göre yasa yapılmaz !

Adamına göre yasa uygulanmaz !

Yasalar objektif olur ve toplumu geriye götürme değil , ileriye taşıma amacını taşır!

Korunması gereken, 78 yaşındaki, çirkin, insanlık dışı emellerine küçücük bir çocuğu alet eden, ismini telafuzdan dahi tiksindiğim O adam değil, 14 yaşındaki çocuktur !

Ve O Çocuk, bizim çocuğumuzdur !

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara