- Kategori
- Gündelik Yaşam
O gönlünden geçeni söylüyor
O GÖNLÜNDEN GEÇENİ SÖYLEMİŞ OLSA DA BUNA İNANABİLMEK MÜMKÜN MÜDÜR SİZCE..?
Dün Milas Radyo Tech' de programın bitmesine tam da 5 dakika kalmıştı. Konuğumuz, Demokratik Sol Parti Muğla İl Başkanı Raşit Cengiz'e son sorumuzu yöneltecek ve programı kapatacaktık. Şöyle başladık:
"Hocam 1994 yerel seçimleri malumunuz; iki sol parti, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti(SHP), kendi belediye başkan adaylarını göstererek canla başla çalıştılar Milas'ta. Sonuçta ne biri ne de diğeri kazanamayarak, belediye başkanlığı koltuğunu , Doğru Yol Partisi belediye başkan adayı Ali Doğan Serçek 'e hediye ettiler. Şimdi bazı sol çevreler, ayni filmin yeniden sahneleneceğinin endişesi içerisindedirler. Daha açıkçası;Demokratik Sol Parti Belediye Başkan Adayı Hürol Önder'le, daha henüz belirlenmemiş olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayının çekişmeleri sonucunda, sol oyların bölünebileceğinin ve geçmişte olduğu gibi bir başka partinin adayının belediye başkanlığını kazanabileceğinin endişesini yaşamaktadırlar. Siz böyle bir olayın yaşanmasını ister misiniz?
Sayın Raşit Cengiz sanırız en olmayacak şeyi söyledi:
“O zaman Cumhuriyet Halk Partisi aday göstermeyip DSP adayı Hürol Önder'i desteklesin!”
Doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir cevabı beklemiyorduk. Ağzımızdan şu cümleler döküldü:
“Olacak iş mi şimdi bu? Milas'ta CHP 'nin bunu yapması, kendisini inkâr etmek anlamına gelmeyecek midir? (Kısa bir süre önce Belediye Başkanı Hürol Önder, CHP 'den ayrılarak DSP 'ye katıldı), Ya da Sayın Önder'in haklı olduğu gerçeğini teslim etmek anlamına gelmeyecek midir? Yani fikrimizi sorarsanız, bizce mümkün görünmüyor bu!”
“Daha seçime var, bazı şeyler değişebilir ”demesin mi Raşit Cengiz Hocamız?
Şöyle devam ettik:
“Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP)'nin , oylarını yüzde 55-60lara çıkartmak arzusuyla seçimlere asılacağı tahmin edilmektedir. Tahmin etmek ne kelime, hedeflerinin bu olduğunu açıkça söylemektedirler. İzmir; Diyarbakır; Muğla, Milas ve kendi belediye başkanlarının olmadığı diğer yerler, kayıp bölgelerdir onlar için! Bu durumda sol partilerin, aralarındaki kısır çekişmeleri bir tarafa bırakarak, güç birliği yapmaları gerekmez mi? Bakın sayın Murat Karayalçın Cumhuriyet Halk Partisine katılarak, partinin Ankara belediye başkanı adayı olmuştur. Partiniz Ankara'dan aday göstermeyerek sayın Karayalçın'ı desteklese fena mı olur? Ayni şekilde CHP 'de Eskişehir'den aday göstermesin. Orada da sizin adayınız sayın Yılmaz Büyükerşen var. Siz daha zaman var diyorsunuz ama, Milas'ta da uygun bir çözüm(Ortak aday) konusunda bir dayanışma olabilir mi? Demin de söylediğimiz gibi , bizce çok , hem de çok zor? Hürol Önder'in dışında da , ortak bir adayın mümkün olması da imkânsız görünüyor. Ben sizin kadar iyimser değilim bu konuda. Fikrimce her iki parti de adaylarını gösterecekler ve güçleri oranında oy alacaklardır. Ama şundan kesinlikle eminim ki, bu şartlarda 1994'teki durumun yeniden yaşanması o kadar da uzak bir ihtimal değildir!”
“Yaşayıp göreceğiz” diyerek radyo programını bitirdik.
Program sonrasında emekli bir eğitimci arkadaşımıza, sayın Cengiz'le aramızda geçen bu diyaloğu aktardığımızda , Milas'ta DSP' nin, CHP için “önümüzden çekilin” dediğini öğrendik kendisinden !
Geçtiğimiz DSP yemeğine katılmış ve izlenimlerimizi aktarmıştık.Kısa bir süre önce, tıpkı Sayın Hürol Önder gibi CHP'den ayrılarak DSP'ye geçen Sayın Ören Belediye Başkanı Kazım Turan yaptığı konuşmada , rahmetli Ecevit'i onore etmişti. Dün gazetede okuduğumuza göre, Giresun'da 350 kişi katılmış DSP'ye.Başka il ya da ilçelerden de katılımlar oluyor elbette . Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül 'ün de katılacağı söyleniyor.
Bunları küçümseyebilmek mümkün olmasa da, çok büyük kitle katılımları değil yine de bunlar diyeceğiz, tarafsızlık misyonumuza azami gayret göstererek.! İlerleyen süreçte katılımlar devam edebilir belki , ama hangi oranda?
Kendi özelimizle ilgili olarak bir soru sorarak bağlayalım yazımızı:
DSP Milas İlçe Başkanı Mehmet Salih Ayas, 25 bin civarındaki oyun 10 binini alacaklarını iddia ediyor :
O gönlünden geçeni söylüyor belki ama , buna inanabilmek mümkün müdür ?