- Kategori
- Deneme
Madem ki geldik, boşuna yaşamayalım
Ancak önemli işler yapanlar saygıyla anılır...
ÖLDÜKTEN SONRA OLSA BİLE...!
Tam da umutsuzluğun tükenmek üzere olduğu noktadaydı; yaşam giderek gözünde silikleşiyordu !
O güne kadar yaşadığı olaylar, bir film şeridi gibi gözünün önünden geçerken “acaba nerede hata yaptım?” diye soruyordu kendi kendine !
Bir de şöyle düşündü. Bir takım olaylar benim dışımda gelişiyor, ama sonuçta yine suçlu ben oluyorum !
Sonuçta yaşam giderek zorlaşıyordu !
Düşünüyordu kendi kendine :
“Bir insan doğduğunda kendi yaratmadığı bir düzen içerisinde bulur kendisini ! Kendi iradesi dışında içine girdiği düzen , daha iyi olabileceği gibi şüphesiz daha kötü de olabilirdi . Bu ülkede örneğin 1960 yılında doğanlar o yılın koşulları içerisinde buldu kendisini . Bir program sunulmuyor ki insanlara doğmadan önce ?”
Bir sesin yükseldiğini duyar gibi oldu..
“Ey bu günlerde Türkiye'de doğmak isteyenler. Bakın Nisan ayındayız; bu günlerde dünyaya , Türkiye'ye gitmek isterseniz, haberiniz olsun ki 27 Mayıs'ta ordu ihtilal yapacak .Yıl 1960. Durumunuzu ona göre gözden geçiriniz. Arzu ederseniz biraz erteleyebilirsiniz gidişinizi..!”
Mümkün değildi ki bu !
Tekrar duyar gibi oldu o sesi.
“ İçinde bulunduğumuz 2008 yılında ey dünyayla tanışmak isteyenler! Haberiniz olsun ki büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor şimdi dünyada; bankalar batıyor, fabrikalar , iş yerleri kapanıyor! Hayat gittikçe zorlaşıyor sizin anlayacağınız; şu dünyayla tanışma işini yeniden bir gözden geçirmenizi tavsiye ediyoruz! ”
“Saçmalıyorum” dedi kendi kendine! Dünyayla tanışmama ben karar vermiyorum ki! Annemle babamın iradesinde oluyor bu! Onlar isteyip hesap kitap yaptıktan dokuz ay sonra, ben istesem de istemesem de gideceğim dünyaya!
Bundan ötesi, zengin olarak doğmak olduğu gibi , fakir olarak doğmak da var! .Annesi ya da babasıyla pazarlık yapma gücü yoktu ki, el kadar doğmamış bebeğin !
“Anne, baba bak beni dünyaya getiriyorsunuz ama, görüyorum ki sizler çok fakirsiniz! .Benden başka çocuklarınız da var ! İyisi mi siz beni ya hiç dünyaya getirmeyiniz ya da bir süre erteleyin!”
Yok anasını satayım; böyle bir şans !
Tüm sıkıntılarına rağmen yine de güzel değil miydi yaşamak? Tut ki imkânsız gerçek oldu , pazarlıktan galip çıktınız ve gelmediniz dünyaya! Daha mı iyi olacaktı? Dünya diye bir şeyden asla haberdar olmamak; yaşam denilen bir şeyle hiç ama hiç karşılaşmamak !
Kalbi delik doğan bir çocuk düşündü; yaşam ne kadar zor olacaktı onun için ! Hem kendi iradesi dışında dünyaya geliyor hem de arızalı doğuyordu! Dünya kadar çocuk sakat doğuyordu ondan öte; hatta çoğu doğar doğmaz ölebiliyordu !
“Demek ki beterin beteri de var” diye geçirdi içinden! En iyisi hazır gelmişken en iyi bir şekilde yaşamaya çalışmak. İrademiz dışında geldiğimiz gibi yine irademiz dışında yine gideceğiz bir gün...! Gelmişken gerimizde bir şeyler de bırakmalıyız. Unutulmamalı ki ancak önemli işler yapanlar ciddiye alınır ve saygıyla anılır . Öldükten sonra olsa bile...!..
*****
(Not:Bir önceki “O gönlünden geçeni söylemiş olsa da buna inanabilmek mümkün müdür sizce” başlıklı yazımızın ikinci satırından başlayarak, “konuğumuz demokratik Sol Parti Muğla İl Başkanı Raşit Cengiz'e ...” şeklinde devam eden cümlede..sayın Raşit Cengiz sehven il başkanı olarak yazılmış olup, kendisi DSP Muğla İl sekreteridir. Yanlışlığı düzeltir özür dileriz)