Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Ağustos '06

 
Kategori
Sağlık
 

Obezite - fazla kilolar

Türkiye’de obezite sorunu, kilo fazlalığı gittikçe yayılıyor, bilhassa kentlerde televizyon yayınları, gazete ve radyo uyarılarına, her geçen gün artarak “Aman kilo almayın" denmesine, çeşitli diyet ürünleri reklamlarına rağmen, kilo fazlalığı sorunu yaşayanların sayısı her yıl bir önceki yıla oranla artıyor.

Obezite ve kilo fazlalığı neden tehlikelidir?

Vücutta gereğinden fazla yağ depolamanın, kalp –damar hastalıkları, Artirit, kanser, hipertansiyon gibi çok ciddi hastalıkların hazırlayıcı olduğunu Tıp söylüyor.. Fazla kilo kişi için sırtındaki yüktür…

Fazla kilolu olmaktan memnunsanız “Balık etindeyim “ diye etrafa caka yapıp, kendinizi aldatıyorsanız, sağlığınızı riske ettiğinizi müsaade edin de ben yüzünüze söyleyeyim..

İleri yaşlarda karşılaşacağınız bazı sağlık sorunları ile çok erken yaşta uğraşmaya başlarsınız.

Kilonuz ne kadar fazla ise o kadar hızlı yaşlanmanıza sebep olur.

Alınan bunca önlem, gösterilen çabalara rağmen elde edilen sonuçta görülüyor ki toplum Obezite’ye doğru gidiyor..

Yeni çözümler bulunmaya çalışılıyor. Sağlıklı kiloya ulaşma çabası içindeki insanlara “ Mucize diyetler “ veriliyor ,aslında hiçbir yararı olmayan yöntemlerle bu insanlar mutsuzluğa ve güvensizliğe sevk ediliyor.. Aldatıcı vaatlerle parası, zamanı alınıyor, umutları kayboluyor..

Sürekli diyet yapmak ,sürekli olarak belirli besin gruplarını, sadece belirli ölçüler içinde tüketmek zorunda kalmak, herkes “ Mantı –makarna “ yerken domates –salatalığa talim etmek ,herkesin zevkle oturduğu sofralarda kendini besin hesapları içinde boğuşurken bulmak hoş bir durum değildir.

Sık sık veya sürekli bu durumlara düşen kişilerde yorgunluk, bıkkınlık ve sinirlilik ortaya çıkıyor.. Sağlıklı kiloyu bulmak için uğraşan kişinin istediğini yiyememenin , sofradan korkmanın, yediklerini çevrenin kontrolunda ve ikazından kurtarılması olayından, uzaklaştırılması ruh sağlığı bakımından şarttır. İnsan bünyesi çok hassas dengeler üzerinde çalışır.

Bunun içinde besin olduğu gibi ,ruh hali, içinde bulunduğu ortam da etkiler.

Onun için “Kibrit kutusu büyüklüğünde peynir ,yarım dilim kepekli ekmek- 50 gr beyaz et “ diye mucize diyetlerle kişiyi zorlamak ,sonunda başarısızlık getirir. Mutsuzlaşan sonunda “ yeter artık “ diye isyan eder.

Uzun lafın kısasını söylüyorum sayın okurlar ;

“ Ne yiyorsan yarısını , ne yapıyorsan iki katını yap, hareket et “

Bu geleneksel formül değişmez, çok da başarılıdır..

Gülüp, neşelendiğini kolaymış dediğini duyar gibiyim Obezlerim;

Hadi bakalım kolaysa yap…

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara