Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Odun sobalarına dönüş var

Odun sobalarına dönüş var
 

Modern odun sobası


Eski gecmis yillara dogru gittim düsüncelerimde. Kentlerde isitma araclarinin arasinda en yaygin olan odun ve kömür sobalariydi bildigim kadariyla. Odun sobasi sicak bir dost gibiydi, insanin icini isitan dinlendiren bir etkisi vardi. Odun yanarken cikardigi citir citir sesleri, kivilcimlarin cit pit sicrayisi alevlerin dalgalanisi yanip biten odundan geriye kalan kirmizi, piril piril ipek gibi zarif kor atesi, benim icin görkemli ve cok enteresandi.

Daha sonraki yillarda insa edilen binalarda kalorifer isitma sistemi cok ilgi gördügü icin kaloriferli daire satislarinda enorm bir artis olmustu. Temiz,rahat ve konforlu harika bir bulustu. Nostaljik kömür ve odun sobalarina duyulan ilgi günden güne azaliyordu.

Odun, kömür satin alma islemleri onlarin nakliyesi, depola isleri zaman alan, planlanip düsünülmesi gereken periyodik kis hazirliklarindan biriydi. Ha bir de kömür bulunmazdi o yillarda. Her ailenin cocuk sayisina göre bir miktar hakki vardi. Bazilari kendi hakkini satardi ihtiyaci fazla olana. Bir zamanlar karneye baglanmisti odun kömür satislari.

Kok kömürleri iri kitleler halinde oldugu icin kömürlüge yerlestirilmeden önce kücük parcalar halinde kirilmasi gerekirdi. Öff bayagi külfetli ismis simdi düsünüyorum da... Bacalardan cikan kurumlar isli, zehirli Co² gazi sagligi tehdit eden boyutlara ulassa da kader deyip teselli olmaktan baska alinacak bir önlem bilinmiyordu.


Bir iki animi paylasmak istiyorum. Belk sizlerede birseyler animsatir veya farkli düsünceler üretmenize neden olabilirse paylasmanin keyfini yasariz birlikte.

O sobali yillarda sobanin üstünde su caydanligi eksik olmazdi. Yemeklere koymak veya cay demlemek icin her an kaynamis su hazir bulunurdu. Agir agir kaynayip durulan suyla pisirilen cayin lezzeti bir baska olurdu. Kalorifer gibi odanin havasini kurutmazdi oda cok sicak olsa bile. (Bilirsiniz kisin cok sicak kaloriferli mekanlar, gözlerin, cildin kurumasina solunum yollarinin tahris olmasina neden oluyor. Bu nedenle soguk alginligi gibi mevsim hastaliklari artıyor.

Sobalar o yillarda üniversal bir aracti. Gec pisen nohut, fasulye gibi yiyecekler, et suyu, kemik suyu elde etmek icin soba daha tasarufluydu aygazdan. Cay demlemek icin kaynamıs cay suyu her zaman bulunurdu.

Yagmurlu soguk havalarda okul dönüsü eve girdigimde evin sicacik havasini teneffüs ederken üsümüs kizarmis ellerimi isitsin diye ona kosardim. Sanki cok özledigim cok sevdigim bir insandi o. Onun hos sicaginda isinirken huzur bulurdum. Sobanin yaninda yerde büyük bir minder bulunurdu. Orada oturur ev ödevimi yapar dersimi calisirdim. Hey gidi günler hey... ömür dedigin nedir ki... ne cabukta yetiskin olurmus insanoglu... yillarda, ne cabuk gecermis meger...


Daha sonra sac sobaların yerıne dökümden yapilmis kömür sobalari cıktı. Dısı kahverengi emaye kaplanmis modern görünümlü sobalardi onlar. Biz de almistik ilk ciktiginda. Markasi dilimin ucunda ama su an hatirlayamiyorum. O yillarda o sobaları ilk cikaran fırmaydı. Genis dikdörten önünde kücük bir cami vardi. Yanan kirmizi kömür atesini o kücücük yerden izleyebilmenin keyfini yasardim yetisme dönemlerimde.

O yillarin teknolojisiyle kullanisli güzel bir sobaydi. Soguk kis aylarinda kahvalti soframiza keyif katardi. Üstünde ekmek kizartirdik. Böylece tost makinesi görevini yerine getirdi. Küllerin biriktigi bölümün üstünü izgara gibi kullanirdik. Kömür masasinin üzerine koydugum peynirli veya sucuklu ekmegi oradan, atesin altina uzatir sabirsizlika kizarmasini izlerken bazen, yüzüme vuran sicaktan rahatsiz olurdum.

Ekmegin üstüne koydugum nefis küflü pütür pütür ele gelen yagli küp peyniri. (Tulum peyniri denirdi ama benin bahsettigim orta boy küp icinde getirilirdi bize. Kendini nazli nazli ekmegin üzerine birakip pembelesirken peynirin ulasamadigi kisimlarda kizarir citir citir olurdu. Sobanin üstünde duran caydanlikta demlenen tavsan kani cayla cok iyi giderdi. Bir de, taze francala ekmegin gevrek citir ucunu keser cevizle yemeye bayilirdim. Hep sobanin yaninda kahvalti yapmayi isterdim.

Sobalar kücük cocuk gibidirler. Devamli ilgi ister. İlgilendiginde sana gülümser.

Sonbaharda kestane kavurur kisin misir patlatirdik üzerinde. Annemde beyaz camasirlari kaynatirdi. Mis gibi sabun kokardi evin ici.
Sabahlari yakilan sobalardan cikan duman mahalleyi kaplar aci, aci is kokardi. Duman, kurum, is eve girmesin diye bir süre pencereleri acamazdik, Dısarda kurum yagardı. Gece sönmeye yüz tutar oda soguk oldugunda yorgana bir baska sarilırdım uyku haliyle.

Sabah sicak yataktan kalkip sobayi temizleyip yakmayi sevmezdim. Sag olsun fedakar annem o isi üstlenmisti. Istemesem de arada bir bana da sira gelirdi. Genc kizim ya ögrenmem lazim mis. Iyi de olmus. Her yasta ögrenilmesi gerekeni, ögrenmek gerekiyor. Annem; yaptigin bana ögrendigin kendine derdi. O sözlerın anlamını insan büyüyünce daha iyi anliyor. Iyi ki ögretmisler. Evde is yapmak istemeyince: "simdi ögren, ilerde istemiyorsan yapmazsin..." derdi.


Temizleyip cirayi, odunu veya kagitlari izgaranin üzerine yerlestirıp tutusturduktan sonra odunlar baslardi alev, alev yanmaya. Elbette o islem benim icin basariydi. Acele edip fazla miktarda kömür bosalttigimda alevler karariverince eyvah!... derdim icimden.

Soba yakmanın da bir teknigi vardi hersey de oldugu gibi ve ögrenmistim zamanla. Deneyimle ögrenildiginde unutulmuyor hic bir zaman. Odanin havasi yavas yavas isinmaya basladiginda mutlu olurdum sevinirdim evim de ailemle birlikte olduguma.

Daha sonra üzerine cay suyu koyardık.

Yillar sonra odun, kömür tasima ve depolama sorunlari biktirmisti insanlari. Kömürlükten odun kömür tasimak zor olurdu soguk günlerde. Her odayi isitmakta mümkün degildi. Gerci sonralari elektirikli vs. cesitli isiticilar piyasaya
cikmisti. Zaten ondan sonra da ben Almanya ya gelmistim.

***


Kaloriferli apartmanlar insa edilince, o yillarda insanlar sobali daireleri tercih etmez oldular. Rahatti tabi... Nostaljik sobalar günden güne azalarak yerini kaloriferlere birakarak bugünlere geldik derken, yine geriye dönüs egilimi basladi. Malüm küresel isinmadan dolayi her konuda yeni öneriler, önlemler yasallasiyor.

Burada sömine görünümlü sobalarin magazalarda boy göstermesi yeni bir olay degil. Sadece tüketici sayilari artmaya basladi.

Köy evlerinde ocaklar vardir. Fransizcadan dilimize giren "cheminee" "sömine" sözcügüyle bir anlamda isim degistirmis oldu. Modern malzeme kullanarak estetik tasarimla o bildigimiz köy ocaklari evlerin en güzel köselerine insa edildi. Ekonomik durumu iyi olanlar, zevk ve keyif düskünü insanlar daha cok ilgi gösteriyor/du.

Soba sömineler her bütceye uygun. Kis mevsiminden ilkbahara, sonbahardan kis mevsimine gecis dönemlerinde- ilimli havalarda enerji tasarrufu saglanmasi icin öneriliyor.

Havalarin serinlemeye basladigi bu günler icin ideal. Odaya sık bir görünüm veren, romantik esitiler getiren aksesuar ayni zamanda.

Üretim de artis ve yeni ticari kazanclar saglamak isteyen isbilirlerin düsünmesi gereken bir konu olabilecegini düsünüyorum. Ülkemizde odun durumu nasildir bilemiyorum...Fazla ihtiyaci karsilayabilirmi oda ayri bir konu.

Özel konutlarda baca sistemi varsa sorun yok demektir. Hemen carsiya gidip ya da internetten her bütceye uygun soba siparisi vermek, artik marketten yiyecek almak kadar kolay oldu.

Bir düsünüp arastirmanizi öneririm.





Odun sobasi odaya romantik sicak bir görünüm veriyor; hem de enerji tasarrufu icin ideal.




Yukarida resimde görünen 3-5-mm uzunlugunda silindir seklinde parcaciklara almanca"Pellet" deniyor agac kabugu, odun artiklari anlaminda. Evlerde ayni zamanda evin kalorifer sisteminde yakit olarak kullaniliyor. Bir nevi preslenmis talas da denebilir.

Hizar tozu ve cesitli agac, odun artiklari vb. pres yapilirken odunun dogasindaki özelligi koruyan bir sistemle presleniyor. Kimyevi katki yok. Tüketiciye maliyeti odundan daha ucuzmus.

Daha az kül birakiyor. Ayda bir-iki kez külü bosaltiliyor ve kül gübre olarak degerlendiriliyor. 1 kg Pellet saate 5 kw enerji degerinde.

2 kg Pellet, 1 litre sivi yakita esit, ayni fiyata geliyor. Depolamak icin daha az yere ihtiyac var. Co² gaz icermiyor.

6 kg Pellet orta büyüklükte bir evi isitabiliyor.

Pellet kalorifer isitma sistemiyle 14 bin adet ev, okul ve devlet daireleri isitiliyor. Sivi yakitla calisan kalorifer sistemine oranla maliyeti biraz yüksek fakat, buranin sartlarina göre 4-5 senede amorti edebiliyor.

Dogal gaz ve sivi isiticilara oranla %20 karli.

Tesvik amaciyla devlet bir miktar parasal katkida bulunuyor. Öko vergisi de alinmiyor. Tabi bu veriler ülkemiz sartlarina göre degerlendirilirse, tahmini hesaplara göre sanirim cok daha ucuza mal edilebilir.

Makineye pellet doldurulmasi külünü bosaltma islemleri otomatik sistemle de saglananabiliyor.


Sevgiler, saygılar

Mine

15.09.2007

Pellet hakkında bilgiler için tıklayın

 

 
Toplam blog
: 139
: 4264
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

Yurt dışında yaşıyorum. Spor, yürüyüş vb. bedensel aktiviteleri düzenli uyguluyor - vegan tarzı besl..