- Kategori
- Güncel
Okullarda kıyafet serbestliği ve sakıncaları
Sanırım iktidar partisi tıpkı 4+4+4 eğitim sistemine geçişte olduğu gibi okullarda kılık-kıyafet serbestisi konusunda da anlamsız bir şekilde işin ekonomik ve sosyal boyutunu kendi cenahı dışında kimseyle konuşmadan, tartışmadan önümüzdeki sene söz konusu olayın ugulamaya geçmesi adına “jet” hızı ile bir karar almış oldu.
Milyonlarca çocuğu ve aileyi etkileyecek böylesi bir kararın sağlıklı ve yeterli bir şekilde işin uzmanlarınca tartışılıp, gerekli analizlerin yapılması ve ona göre bir kararın alınması gerekir iken iktidar partisinin konuya dair yapılan eleştirileri göz ardı edip meclisteki çoğunluk sayısına güvenerek böylesi bir karara imza atması hiç şüphe yok ki önümüzdeki süreçte sıkıntılara yol açacaktır ve böylesi bir kararın ne kadar demokratik bir karar olduğu da ayrıca tartışılır.
İktidar partisi ülke seçmeninin % 50 si gibi ezici bir oy çokluğunu almış olsa da unutulmasın ki aynı oranda bir aykırı görüşünde karşısında olduğunu unutmamalı ve ülke geleceğine dair alınan kararlarda bu muhalif çoğunluğu da dikkate almak zorundadır.
Söz konusu kıyafet serbestisi olayına gelecek olursak gerek tv programlarında ve gerek gazetelerde bu konu üzerinde karşılıklı görüşler beyan edildi, edilmeye de devam edecek.
Bu kararın sakıncalı ve gereksiz bir karar olduğunu düşünenler özetle şu noktalardan hareketle fikirlerini beyan ediyorlar.
-Öğrenciler arasında ekonomik farklılıkların giyilen kıyafetlerin ederi ile gün yüzüne çıkması ve bunun özellikle ergen çağındaki çocuklarda yaratacağı travmalar, zengin-fakir kutuplaşması.
-Okullarda güvenlik zaafiyetinin ortaya çıkması, özellikle art niyetli kişilerin bu zaafiyetten faydalanıp okul içlerine kadar girme olasılıkları.
-Her okulun formasının öğrenciler üzerinde bir “aidiyet” fikrinin oluşturduğu, bunun öğrenciler arasında bir övün kaynağı oluşturduğu fikri.
Kuşkusuz tarafsız bir gözle bakıldığında yukarıda sayılan birkaç maddenin aslında çok ta doğru tespitler olduğunu görmek mümkün özellikle öğrenciler arasında ekonomik anlamda kendini göstercek farklılık çok ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir; diğer husus “güvenlik zaafiyeti” olayı başlı başına zaten bir büyük sorun değil mi?
Tasarıyı destekleyenler, yani bu serbestiyi savunanlar ise “özgürlüklerden” esin alıp bu fikri savunuyorlar, doğrusu söz konusu eğer özgürlükler ise bu coğrafyada 20 milyon insanın ana dillerinde eğtim yapma hakkının verilmesini “bölücülük” ad edenlerin özgürlüklerden konuşmaları insana komik geliyor.
Evet gelişen, modernleşen bir ülkenin her anlamda normal demokratik standartlarda olmasını arzulamak bu ülkenin yurttaşları olarak en doğal hakkımız, kanaatimce kıyafet serbestisi ileride çok büyük sıkıntılara yol açacaktır dilerim bu konu üzerinde daha sağlıklı bir çalışma yürütülür.