- Kategori
- Blog
Okuyucu sınıflandırması

Milliyet Bloga üye olurken yazmak istediğiniz, kendinizi daha iyi ifade edebileceğiniz bir kategori seçmeniz isteniyor. Tabiî ki bu bir sınırlandırma değil… Yani seçtiğin kategoride yazacaksın diye bir kural yok… Kimi aşk hikâyeleri anlatır, kimi o gün yaşadığı olaylardan bahseder, mesleki deneyimlerini paylaşanlar olur, kitap ve sinema anlatanlar, Türkiye ve dünya gündeminden bahsedenler, siyasi konular yazanlardan tutunda o gün bir çiçekten etkilenip satırlarca yazan saf aşıkları da bulmak mümkündür.. Milliyet blog farklı renkleri içinde barındırması ve herkesin istediği türden yazıları okuyabilmesi açısından farklılığını ve güzelliğini sürdürüyor… Ve bu ortamda bulunmaktan da çok mutlu olan birçok arkadaşımız var…
Arkadaş sohbetlerimizde direk konu olmasa da laf altlarında dikkatimi çeken bir konu var…“Okuyucu Sınıflandırması”… “Nedir bu” diye soracak olursanız şöyle açıklayabilirim… Örneğin çokça yazdığınız kategori aşk-evlilik, ilişkiler ve gündelik yaşam olduğunu varsayalım… Tüm özelinizi burada paylaştığınızı ve bundan da rahatsızlık duymadığınızı düşünelim… Çünkü burası bazen bir yorumla bazen okuyarak size destek veren insanların bulunduğu bir ortam… Üzgün olduğunuzda gülümsemenizi sağlayacak mesajlar, hatalı olduğunuzda yol göstermeye çalışan sanal arkadaşlarınızla kendinizi iyi ve bazen de güvende hissettiğini bir yer. Fakat yazdığınız yazılar sizi “Duygusal aşık” durumuna düşürebilir. Ki bundan şikâyetçi olan yoktur sanırım…
Blog yazarları birbirlerini yazdığı yazılardan tahlil eder ve nasıl bir yapıya sahip olduğunu biraz olsun anlamaya çalışır… İşte anlatmaya çalıştığım okuyucu sınıflandırması burada başlıyor… Sanki o politika, Türkiye gündemi, hak-hukuk konularından bu duygusal yazarlar anlamıyormuş gibi davranılıyor… “Hayatı aşkı düşünmekten ibaret olan insanlar nasıl olurda savaştan, barıştan, siyasi cinayetlerden, uluslararası politikadan anlayabilir ki… Birde bak sanki çok bir şey katabilecekmiş gibi yorumda yazıyor…” Farkında olmadıkları şey o duygusal yazarların aptal olmadığıdır… Burada tüm yaşam tarzını değil hayatından bir parçayı yansıtabilir sadece. Bu da onun bu gibi konulardan anlamadığını göstermez… Sonuç olarak okuyucu sınıflandırması sadece tatsızlık yaratır. Dünyada olduğu gibi insanları sınıflara ayırmak savaşları, MB de okuyucu sınıflandırması da sevimsiz çekişmeleri ve kızgınlıkları beraberinde getirir…
Fotoğraf : Marc Riboud