Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '12

 
Kategori
Deneme
 

Ölme ve öldürme özgürlüğü

Ölme ve öldürme özgürlüğü
 

Silahların gölgesinde bir acı


Bilge köyünde büyük bir katliam yaşanmış. Sorgularında katliamı gerçekleştirdiklerini kabul etmeyen zanlıları Kürtçe bilen bir erin tanıklığı tutuklatmış. Nezarethanede söylenen Kürtçe "Kökleri kurudu şerefsizlerin. Paniğe kapılmayın. Bir kişi üstüne alsın, diğerleri kabul etmesin" sözlerini duyan er durumu komutanına bildirmiş. Kürtçe bilen er tanık olarak ifade vermiş.

Bilge köyü Mardin'in Mazıdağı'na bağlıymış. Yaşanan katliamda 44 kişi ölmüş. Bunun üzerine köye ziyaretçiler gelmiş. 
 
Köylülerle, çocuklarla bir araya gelenler, fotoğraf çektirenler olmuş.
 
"Başarılı her erkeğin arkasında bir kadın bulunur" gibi bir söz vardır. Çok eleştirilseler de belirli bir işi uzun süre ciddi sıkıntılar yaşamadan sürdürenlerin başarılı oldukları nesnel olarak doğrudur. Belki en önemli başarıları çevreleriyle ilişkilerini belirgin bir sorunla karşılaşmadan, zayıflatmadan, kopma noktasına yaklaşmadan sürdürebilmeleridir. Dengeleri korumanın, belirli bir ağırlığı olan kişileri çevresinde tutabilmenin önemi tartışılmaz. 
 
Dolayısıyla bu başarıyı gösterenlerin eşlerinin de, yalnızca onların arkasında olabildikleri için bile, başarılı olduklarını kabul etmek gerekiyor.
 
Türban bir ara çok gündemdeydi, geride kalmaya başladı, bu sorunun çözümü yoksulların yaşamının iyileşmesine, kadınların eşit haklar kazanmasına ne katkı sağlayabilir?
 
Bir daha geri gelmemek üzere gündemden kalkabilirse belki de yeni bir yol açabilir.
 
Devlet yönetiminde yer alan kişilerin eşlerinden türbanlı olanlar bu konuya çözüm bulmak üzere biraraya gelebilirler mi?
 
Sorunun türban olmadığını, aydınlık düşünen, üreten kadınların sayısının artması gerektiğini söyleyebilirler mi?
 
Kadınların kendilerine ve eşlerine iş, çocuklarına aydınlık ve güzel bir gelecek istediklerini, bugün için böyle söylemeseler bile yüreklerinde bunun olduğunu gündeme getirebilirler mi?
 
Bir röportajda "Başörtüsü füruat, yani öncelikli değil. İslamın şartı beş, imanın şartı altı. Burada başörtüsü var mı? Yok" denmesine bir gazete yazarı sert tepki göstermiş. "Bu kızlar çıkıp demezler mi, madem hiç de şart değildi bu başörtüsü, o zaman bizi niye yediniz, niye kandırdınız?" demiş.
 
Almanya tarihinin en büyük bağış dolandırıcılığı davası olan Deniz Feneri e.V.'yi soruşturan Alman polisi Türk meslektaşlarının yardım konusundaki ilgisizliğinden yakınmış.
 
Yöneticiler bile davalarla ilgili yaklaşımı eleştiriyormuş. Dava konusu olmayan görüşmeler dosyadaymış. "Dosyada delil için açık dinleme yapılırken, dava konusuyla ilgili olmayan yazışmalara da yer verildi. Bunlar rahatsız ediyor" denmiş. 
 
Türk Ceza Kanunu'na göre başta ortam dinlemeleri olmak üzere, yasadışı telefon dinlemeleri ve kayıtların yayımlanması ancak mağdurun şikayeti üzerine suç olabiliyormuş. Ortam dinlemesi mağdurlarıysa, konuşmaların kendilerine ait olduğunu kabul ettikleri anlamına geleceği düşüncesiyle savcılıklara başvuramıyormuş. Bu suçların şikayete bağlı olmaktan çıkarılması tasarlanıyormuş. Bazı hukukçular  bunun mağdurun rızası olmadan soruşturma anlamına geleceğini söyleyerek bu görüşe karşı çıkıyorlarmış.
 
Hukuk bireylerin haklarını korumalı, insanların başkalarına zarar vermemek koşuluyla hiçbir baskı altına alınmadan özgürce yaşamalarını güvence altına almalı.
 
Öyleyse...
 
Yasadışı dinleyen kamu suçu işlemiş sayılmalı, istek falan söz konusu olmamalı, aranmamalı.
 
Toplum ve bireyler için çalışan herhangi bir kamu görevlisinin bunu unutması da en büyük suçlardan sayılmalı.
 
Özgürlük belki bir dönem kötülüklerin de daha kolay yayılmasına neden olabilir. Eşlerinin, kızlarının başını kapatmayı bir özgürlük sorunu olarak görenler, farkında olmadan töre cinayetlerini de gizlice besleyebilirler.
 
Ama yine de...
 
Özgürlüğün özgürce yaşanabileceği günlerin gelmesi için tek bir yöntem olabilir.
 
Bireylerin kendi dünyalarını özgürce kurabilecekleri ortamı yaratmak ve bunu korumak...
 
Ölme ve öldürme özgürlüğünü değil!
 
(Geçmiş Yazılardan İzler)
 
Toplam blog
: 72
: 274
Kayıt tarihi
: 08.01.12
 
 

1958 doğumlu. Mühendislik eğitimi aldı. Teknik alanda çalışırken kültürel konulara ilgisini sürdü..