- Kategori
- Futbol
Ömür törpüsü Beşiktaş

2-1'den sonra kenarda yaşanan heyecan yerini sevince bırakmış...
'Beşiktaşlı taraftarlar, başka bir takımın taraftarı olsalar, yaşayacakları ömür uzar, bu Beşiktaş insanın ömründen ömür çalar!' Bu sözler bana ait değil, bugünkü Vatan gazetesi Pazar ekinde Vatan gazetesinin Beşiktaşlı yazarlarının Fenerbahçe maçından sonra söyledikleri, hislerime tercüman oldu. Bütün haftam, kızmak, öfkelenmek, yerimde duramamakla geçti. Sanırsınız, sevgilimle kavga etmişim, kafamda 'ona sayıp dökeceklerimi' kuruyorum. Karar vermiştim, maçı izlemeyecektim. Hatta izlememek için başka plan bile yaptım sayılır. Sonrasında bari ilk 15 dakikayı izleyeyim diye kendime yol yaptım. O da ne? Belediyespor 10.dakikada 2-0 öne geçmesin mi? Bir anda koltuğa yapıştım. Sanki bütün hafta sevgilimi ilk gördüğüm yerde pataklayacağımı hissettiğim öfkem, yerini sevgiliye dair müthiş bir özleme bırakmıştı. O sevgili Beşiktaş'tı. Onla da onsuz da olmazdı.
Lig TV 6 maç aynı anda verse de, ben sadece bir maç izledim. Ankaraspor, Beşiktaş'ı bu sene tam iki kez yenmişti. İlk yarıyı iddialı bir şekilde bitiren Aykut Kocaman'ın öğrencileri, Özer Hurmacı'nın sakatlanmasıyla ve Gökçek'in seçim yarışıyla (!) 'kazanamama' krizine girmişti. Ancak bu asla Ankaraspor'un sağlam bir takım olduğu gerçeğini değiştirEmezdi. Ama onların da yumuşak bir karınları olacaktı. Baki adındaki bu arkadaş, Beşiktaş'ta en olmadık yerlerde en olmadık şeyleri yapan, saatli bir bomba gibiydi. Anlaşılan bu performansından hiçbir şey kaybetmemiş, aradan geçen aylar, ondan ve bu 'şahsına münhasır' halinden bir şey götürmemiş. Yine yapacağını çokça yaptı, hem de hakemin gözü önünde yaptı ama hakem görmedi, ne Baki'ye kırmızı kart, ne Holosko'ya 2. sarıdan kırmızı kart. İkisi de yoktu.
İlk yarı, klasik Beşiktaş ilk yarısı gibiydi. Neyse ki hakemin yarı düdüğünü beklemediler, bu sefer 'güzel oyun'u öne aldılar. Golü atan Holosko'dan bir 'Bebeto şov' bekliyorduk, malumunuz bebeği olmuş, ancak o da şampiyonluk aşkıyla bunu bile unutmuş gibiydi.
Delgado, aynı tas aynı hamam. Ona verilen kredi, emek ve parayı bana verseler takımın yıldızı olmuştum herhalde. Bu takımın kaptanlığı Delgado gibi ne yaptığı belirsiz, 60. dakikada kenara alınacağı kesin olan bir futbolcuya kalmaz, kalamaz. Beşiktaş yönetimi, Delgado'nun sözleşmesini yenileyerek, üzerine para vererek, daha da kötüsü takım kaptanı yaparak, daha da kötüsü, milyonlarca euro'ya bonservisini alarak çok büyük bir hata yapmıştır. Umarım bu sezon sonu, sonuç ne olursa olsun bu hatadan dönerler ve takım kaptanlığını takımın en yürekten oynayan, en sonuna kadar mücadele eden, en hak edenlerine verirler, hatayı kabul etmek de bir erdemdir. İbo'lara 'iade-i itibar' yapılmalıdır. Düşünsenize, bu arkadaşlar 'çocukça' bir kavga yüzünden az kalsın takımlarından koparılıyordu. Bu sene affedildikten sonra takımın değişilmezleri oldular. İbrahim Toraman, dünkü maçın yıldızıydı. Üzülmez ise, golde hatası olsa da terinin son damlasına kadar mücadele etti. Arkadaşlarına güç verdiler, moral depoladılar. Sorarım size, bu iki yürekli futbolcu olmasaydı, bu sene Beşiktaş'ı Sivok mu, Gökhan Zan mı, Zapo mu kurtaracaktı?
Beşiktaş'a Sivas'la aynı anda oynamak yaradı diyebiliriz. Maçı kazanmak için daha çok mücadele etti, daha fazla pozisyon buldu. Ankaraspor'un da çok net birkaç pozisyonu Rüştü'nün ellerinde eridi. Eğer Özer sahada kalabilseydi, maç farklı da bitebilirdi, Ankaraspor'un en istekli oynadığı zamanlarda sakatlanan genç futbolcu, ekran karşısında herkesi üzdü. Bence maçın fotoğrafı, hıçkıra hıçkıra ağlayan Özer'e 'başını dayayıp destek veren' Hürriyet'ti. Her ne kadar profesyonel futbolcu olsalar da, 'onlar da insandılar, ve sevgiye inandılar'.
Beşiktaş bekleneni yapmayıp, beklenmeyeni yaptı, geçen hafta kırılan ümitleri canlandırdı. Birkaç hafta önce, Şampiyonlar Ligi'ne giden iki takımı kesinleştiren medyamız, şu anki tabloda Trabzonspor'un en az Beşiktaş ve Sivas kadar şampiyonluk iddiası olduğunu görüp utanıyordur herhalde. Ersun Yanal'ı kovdu diye, ilk 5'e bile giremez diyen büyüklerimiz, konuşmadan önce bu ligin enteresan bir lig olduğunu ve hiçbir maçın oynanmadan kazanılmayacağını anlamışlardır herhalde. Bir söz de Beşiktaş tribünlerine: Lütfen elbirliği ile 'şampiyon olacağız Beşiktaşım bu sene, koyacağız Cimbombom'a Fener'e' tezahüratını değiştirelim, görüntü bu takımlara ve bütün üst sıra takımlarına maç kazanmadan şampiyon olabiliriz hissi veriyor da, boşuna rezil oluyoruz..
Bu arada gelecek hafta yine 8 maç aynı anda oynanacakmış, ilginç olan, diğerlerinden ayrılan maçın Hacettepe-Sivas olması. Tamam Hacettepe küme düştü de, Sivas da ilk 5 iddiasından mı uzaklaştı? Bu acayip kararın hafta içinde düzeltilmesini ümit ediyorum, malumunuz Beşiktaş'a Sivas'tan sonra oynamak yaramıyor.