Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '10

 
Kategori
Deneme
 

On dördüncü mektup

Ekim 2001, Ankara

Recai merhaba.

Geçici, zorunlu bir aradan sonra yine mektuplar gidip geliyor. Cep telefonlarının yaygınlaşması, bilgisayarlarla haberleşmenin, (e-maillerin) iletişimi hızlandırması ve kolaylaştırması insanları tembelleştirdi sanırım.

Özellikle cep telefonundan, hemen her yerden alo demenin kolaylığı yığınlarla insanı kolay iletişimin tutkunu yaptı adeta. Kim düşünecek, cümle kuracak, oturup uzun uzun yazacak, cepten araşmak varken?...

Postacının sokaklar arasında kapı kapı dolaşıp, “posta” deyip mektup vermesi, güler yüzle, “Gözün aydın!” demesi nostalji oldu...

Proje dosyalarının gözlerimin önünden peş peşe uçuştuğu çok yoğun bir mevsimdi bu yaz, ben ve ekip arkadaşlarım için. Kastamonu belgeseli, o hain canavara, ekonomik krize takıldı, sahaya çıkılıp çekim yapılamadı.

Ne yazık ki, tüm çabamıza karşın Ağlasun ve Burdur’un Konakları belgesellerinin kaderi de aynı oldu...

Tokat belgeselinde birlikte çalışacağımız arkadaşın üniversitede idari görev alması, Coğrafya bölüm başkanı olması, Tokat-Zile Pekmez, Tokat’ın Bez Baskıları belgesellerinin de yaşama geçmesini engelledi.

En kolay Tuz belgeselini çekeriz, bunun hazırlıklarını yapalım, Tuz Gölü yanı başımızda, dedim...

Araştırmalar yapılınca, Tuz gölünün yanı sıra, Çankırı ve İzmir dolaylarında da çekim yapmak gerektiğini gördüm. Bu da yeni ekonomik yükler getirecekti. Böyle olunca tuz belgeseli dosyası da kitaplığımızın rafında kaldı.

Mustafa Necati ve Aydınlanmacı Bakanlar projeleri için Milli Eğitim Bakanlığı ne yazık ki destek vermedi. Aynı nedenle, Cumhuriyetin Çağdaş Kurumları dizi belgeselleri de gerçekleştirilemedi.

Kültür Bakanlığına 20 programlık bir proje sunduk. Ne var ki sana yazdığım şu ana kadar, bu dosyayla ilgili olarak da olumlu bir haber, bilgi ulaşmadı bana.

Bunların hepsi yapamadıklarım Recai. Yapmak istediğim, maddi nedenlerle yapamadığım işler.

Karınca kararınca kişisel çabalarımla yapabildiklerime gelince: Ölümünün 17. yılında Abdülkadir Bulut’la ilgili bir anma yazısı yazdım.

“Gurbetlerin Kimsesizi, Bir Yalnız Adam: Kemalettin Kamu” çalışmasını da bitirmek üzereyim.

Tasarılar var bir de: Beşir Göğüş’le ilgili bir dosya hazırlamak. Maddi altyapıyı kurabilirsek sinevizyon programı hazırlamak. Aynı çalışmayı Cahit Külebi ve Rauf İnan için de düşünüyorum...

Edebiyat-Sanatsever bir Maarif Vekili: Mustafa Necati projesi beni heyecanlandıran projelerden biri. Mustafa Necati’yi sen de düşün lütfen. Onu, onun dönemini, yaptıklarını genel hatlarıyla biliyorsun.

Bir adım ötede onu anlayan bir avuç insandan birisin. Onun sana sıcak, ilginç gelen bir yanını görselleştir. Düşünüyorum da, hoş bir tablo olur...

Resim, sanat galerileri, ressam arkadaşlar, sen ve resimlerin. Senin iyi bir yerde sergi açmanı çok istiyorum. Seni tanıdığım günden beri bunun için girişimlerde bulunuyorum.

En son arkadaşlarım bu konuyla ilgili olarak Doç. Dr. Necmettin Külahçı ile görüştüler. Onun söylediği de öncekilerinki gibi:

“Elimizde birkaç tablosu olursa onları göstererek galeri sahipleriyle konuşur, uygun bir yerde ve zamanda sergi ayarlamaya çalışırız.”

Habip de böyle söylemişti, Emel ve diğer ressam, resimle uğraşan arkadaşlar da...

Ben onlara senin resimlerinin birkaç fotoğrafını gösterdim ama “Bunlar yeterli fikir vermiyor.”, diyorlar. Bu noktada ne yapabiliriz?...

Bunu sen de düşün, bir karar verip gereğini yapalım...

Fırsat bulursam günübirlik de olsa oraya gelmek istiyorum Recai.

İlkemiz değişmeyecek: Üretim; her zaman, her yerde, her koşulda üretim...

Üretimin sınır tanımadığı günlerde de haberleşmek ve görüşmek üzere...

Fuat OVAT

 
Toplam blog
: 54
: 877
Kayıt tarihi
: 30.06.10
 
 

Kamu yönetimi alanında yüksek lisans yaptım. İletişim, medya sektöründe çalışıyorum... Yazmayı se..