- Kategori
- Gündelik Yaşam
Önce herkes kendi rolüne sahip çıkacak!

Acil Durum bilgilerimiz* başlıklı bir yazı yazmıştım. Sayın Akdenizli son yorumunda “sadece kronik hastaların bu bilgileri taşımasının kabul edilebileceğini, aksi takdirde bir tür fişleme yerine geçeceğini” iletmişti. Bu yorum beni yazmak istediğim başka bir konuda tetikledi.
Diyorum ki hepimizin birçok rolü var. Kendimden örnek vermem gerekirse öncelikle insanım, Türkiye vatandaşıyım, kocayım, babayım, yetişkinim, zaman zaman eğitimciyim, yöneticiyim, kiracıyım, evsahibiyim, şoförüm, arkadaşım, dostum, bir mağazaya girdiğimde müşteriyim, blog yazarıyım, seçmenim vb. aklıma gelenler.
Eğer her rolümüzesahip çıkar, olması gerekenleri ve doğruları düşünür, rolümüzü en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırsak hayat bir başka olabilir. Bir doktor hastasını iyileştirebilmek için elinden gelen tüm gayreti gösterip praik ve teorik olarak kendini geliştirir, hastasına en hızlı teşhisi ve dolayısıyla tedaviyi uygulayabilmek için gerekli bilgilere en hızlı şekilde ulaşmaya çalışırsa belkide yazımda belirttiğim acil durum bilgilerimizi “kendimiz” boynumuzda taşımaktansa bunu yapmamız bizden talep edilir, bizler bir süre sonra bundan sıkılır, bu tip bilgilerin elektronik ortamda ve doktorların anında erişebilecekleri bir şekilde düzenlenmesinin yapılmasını isteriz. Kısacası o bilgilere ulaşmayı, daha iyi ve doğru müdahale için doktorlar istemeli, hasta takmayı düşünmemeli görüşündeyim.
Aslında demek istediğim her meslek grubu kendi mesleğini icra edebilmek için hizmet verdiği insanlara yardımcı olmak zorundadır. Diyelimki kendinize bir ev yaptıracaksınız. Bir inşaat firmasına gittiniz, kapısı, penceresi, şu kadar odası olsun, şurada dursunlar vb. aklınıza gelenleri söylersiniz. Söylemedikleriniz ya iş esnasında size soru olarak gelir yada emri vaki olarak yapılır ve karşınıza çıkar. Aynı inşaat şirketine gittiğinizde size hemen hemen her konuda sizin karar vermeniz gereken şeyleri soru olarak sorsalar fena mı olur? Hangi yönde kaç pencere istiyorsunuz? Çift cam mı olsun? PVC mi ahşap mı olsun? Pencelere kolları plastik mi olsun metal mi olsun? Pencereler kaç yöne açılsın? Çocuk kilidi olsun mu? Bu sorular hem sizin ihtiyaçlarınızı netleştirir hemde inşaat firmasının işini doğru yapmasını sağlar.
Aslına bakarsanız tüm rollerimizi oynamaya çalışıyoruz ama gerçekten hepsinde gereken özeni gösteriyor muyuz bu konuda şüphelerim var. Gösterdiğiniz özeni ispatlayabiliyor, içiniz rahat uyuyabiliyorsanız ne mutlu size.
Ama bugün bir vatandaş olarak, bir hasta olarak vediğer aklınıza gelecek bir çok konuda gerçekten haklarımızı yada yapmamız gerekenleri düşünüyor muyuz? Biliyor muyuz?
İşimize gelen konularda titizlenirken diğer konuları geçiştiriyor muyuz?
Ben Eskişehirliyim derken, orada doğmamız dışında oraya bir faydamız oluyor mu?
Ben inşaat mühendisiyim, kiracıyım, müteahhitim, belediye çalışanıyım derken her hangi bir deprem haberi sizi etkileyebiliyor mu?
Yaptığınız işin olumlu sonuçlarını ölçmek için ne kadar gayret sarfediyorsunuz? Yada ölçebiliyor musunuz? Örneğin bir öğretmenin öğrencilerinin üniversite sınavını kazanması mı yoksa faydalı şeyler üretmeleri mi eğitimin başarısını gösterir?
Biz gerçekten her rolümüzün hakkını verebilirsek bir çok şeyi değiştirebiliriz. Çünkü roller bize o konuda sorumlulukta yüklerler ve sorumluluklar devredilemez. Siz aldığınız rolün sorumluluğunu taşıyabilmeli, en iyisini yapabilmek için elinizden gelen tüm gayreti gösterebilmelisiniz.
Acil Durum Bilgilerimiz - http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=37491