- Kategori
- Blog
Orada olmak ya da olmamak

Orada olmayı çok istedim... Gerçekten. Ne kadar istediğimi anlatmak için kullanacağım sözcükler kifayetsiz kalacak biliyorum. Ama yine de...
Buluşma gecesiyle finallerim arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. Ve ben mecburiyetten finallerimi seçtim ("Önemli olana öncelik vermek ya da öncelikli olana önem vermek" sözü ikinci kez devreye giriyor burada, yazılarımı takip edenler biliyor). Ancak, ben her ne kadar finallerimi seçmiş olsam da bir işe yaramadı; çünkü kitap, defter, not, vs elimde ne kaynak varsa hiçbirine dokunamadım bile. Neden derseniz; o kadar hastaydım ki, yataktan kalkamayacak kadar da halsizdim üstelik. Normalde hasta olsam da ateşim kolay kolay çıkmaz ama bu kez 38'in altına inmedi bile.
Zaten bir şeyi çok istersem hasta olurum ben. Lisedeyken Çanakkale gezisine de bu yüzden gidememiştim. Gerçi bu kez finallerimden dolayıydı ama, finallerim olmasaydı yine gidememecekmişim işte.
Bazı dostlarımızın buluşma gecesiyle ilgili yazdıkları blogları okuyunca bir kez daha lanetler yağdırdım 'olmayan' şansıma. Çok kıskandım onları. Yani kötü manada değil ama neden ben de orada değildim? Ben o ortamı neden göremedim? Niçin o şirin hediyeleri evime hatıra olarak getiremedim? Her şeyden kötüsü de, niye beğenerek okuduğum yazarlarla tanışma fırsatına bu kadar yaklaşmışken bu fırsatı değerlendiremedim? O kadar çok isim vardı ki aklımda, tanışmayı, sohbet etmeyi çok istediğim isimler... Ama ateşler içinde yatağımda uyuklarken bunların hiçbirini yapamazdım elbette.
Ayağa yeni yeni kalkmışken düşüncelerimi paylaşmak istedim sizlerle. Tek gözle de olsa bir şeyler yazmalıyım dedim kendi kendime (sol gözüm şişerek küçülmüş durumda ve sürekli akmakta). Umarım buna benzer organizasyonlar sıklıkla düzenlenir. Bir daha bu şansı asla kaçırmamalıyım. Ve kaçırmayacağım!
Toplumsal bir mesaj: Lütfen, sağlığımızın değerini anlamak için onu kaybetmeyi beklemeyelim!