- Kategori
- Siyaset
Ordunun siyasetteki rolü
Günlerdir ülkemizin gündeminde "yeni" ama farklı olmayan bir tartışma yürütülüp duruyor... Yürütülüyor diye özellikle belirtiyorum çünkü yine açlık, yoksulluk, kriz unutturuldu... Varsa yoksa "Ahmet ne dedi, Mehmet ne cevap verdi?"...
Şimdi yürütülen tartışmanın içeriğine girip siyasetçilerin değirmenine su taşımak istemiyorum...
Bu tartışma da daha önceki benzerleri gibi sürecek ve yerini başka ucube tartışmalara bırakır bırakılmaz unutulup gidecek...
Ben olayın biraz daha farklı bir noktasına değinmek istiyorum...
Bu tartışmayı başlatan da, körükleyen de, sürdüren de tartşmadan kendi çıkarına uygun en iyi sonuca ulaşmaya uğraşıyor...
Kim kazandı-kim kaybetti... Bunun hiç önemi yok... Önemli olan vatandaşı kutuplara bölen siyasiler bu durumun devam etmesi için yeni bir tuğla daha koydular...
Kim kazandı?..
Bu soruyu cevaplamanın hiç anlamı yok... Çünkü asıl önemli olan kimlerin kazandığı değil, kimlerin kaybettiğidir...
Kaybeden vatandaştır...
Hiç tartışılmayacak bir gerçektir bu...
Şöyle düşünün aynı yerde çalışan iki kişinin bu dönemdeki gelişmelere bakış açısı ve hareket tarzı nasıl olacak...
Bir yanda "torba yasa" denilen ve emekçiler açısından onlarca olumsuz uygulama ve yaptırım getiren bir tasarı mecliste... kış koşulları ile birlikte pazarlarda vatandaşın en temel mutfak malzemeleri ateş pahası olmuş...
Kimi zaman gıpta ile izlediğimiz ülkelerde böylesi temel konularda bir adım atarken emekçilerin büyük direnişlerine tanıklık ederiz... Ama ülkemizde bugün neler tartışılıyor, haklarında yasa çıkarılan emekçiler ne yapıyor?..
"AKP mi haklı, yoksa CHP mi?".. "Batum'un açıklamaları talihsiz" vb. vb.
Tartışmanın tarafları o kadar uzman ki, söyleyeceklerini azar azar döküyor ortalığa... Maçın son dakikasında vakitten çalan galip takımın futbolcuları gibi ustalıkla zamana yayıyorlar tartışmaları... Ne kadar uyutulursa o kadar rahat yönetilir vatandaş...
Basın ve sözü dinlenen aydınlar yazı üstüne yazı, program üstüne program yapıyorlar tartışmayı körükleyerek alevlendirmek için...
Bu tartışmaların ardından toz-duman dağılıp, ortalık "yatıştığında" elde ne kalacak?..
Emekçilerin aleyhine çıkmış yeni yasalar ve ortalıkta dolaşan işsizler ordusunun yeni neferleri... Ordu da, siyasetçiler de yerlerinde, statülerini daha da sağlamlaştırarak oturuyor olacaklar...
Al gülüm ver gülüm, vatandaş hariç herkes memnun...
Ama onlar da bundan habersiz askerden yana, AKP'den yana tartışıp dururlar kahvelerde, sokaklarda... Kendi seçtikleri vekillerin çalıştığı meclisin kapısına dahi yaklaştırılmazlar ama onlar için önemli olan tuttukları parti seçimleri alacak mı almayacak mı?
Vatandaşın seçme özgürlüğü var ya... Demokrasinin en temel unsuru işliyor ya... Hepimiz özgürüz ya...
Kaçınılmaz olarak tecavüze uğrayacak olan kadının kendi tecavüzcüsünü seçme özgürlüğüne sahip olmasından ne farkı var bu özgürlüğün...