- Kategori
- Deneme
Organ nakli üzerine
Yaklaşık 10 ay evveldi, soğuk bir Ocak gecesiydi.
Teyzemler ve kuzenlerimle karşılıklı sohbet ediyorduk.
Konu, haberlerde geçen ‘organ nakilleri’ haberleriyle açıldı.
Ben, destekliyorum bu organ nakillerini, mezarda çürümektense, bir insana ümit oluyor, dedim.
Teyzeoğlum, ben desteklemiyorum, kabir azabı ne olacak, eksik eksik olur mu? dedi.
Teyzem, öteki dünyaya eksik eksik mi gideceğiz, mazaallah, öyle uyanırsak ne olacak, dedi.
Gülümseyerek, olur mu hiç öyle şey teyze, Allah, “Tırnaklarının ucuna kadar aynı” tekrar yaratacağını söyler, dedim.
Eksik yaratılma meselesini, Zülfü Livaneli’nin ‘Engereğin Gözü’ adlı romanında da duymuştum.
Romandaki kahraman, saray çalışanlarından bir hadım. Cinsel organı çocukken kesilmiş. (Osmanlıyı din devleti olarak görenler, başta hadımlığı açıklayamazlar ki)
Cinsel organı olmadığı için, öteki dünyada da böyle uyanacağı inancına sahiptir, bu hadım.
Hadımlaştırma işlemlerinin yapıldığı merkezlerden elde ettiği bir cinsel organı, su dolu bir kavanozda, kuşağının arasında taşır.
Bir gün öldüğünde, bu organ sayesinde, öteki dünyada şeysiz uyanmayacaktır.
Teyzemin ifade ettiği eksik uyanmayız mı ama, inancı eskiden gelen bir inanışmış, örnekte gördüğünüz gibi…
Sohbete dönelim.
Teyzeoğlu, kabir azabı, derken, bu azap hakkındaki uydurmaları, hadis denen tevatürleri, söylentileri dile getiriyor, şirket dininden misaller veriyor.
Hani şu yılanlar, çıyanlar sokacakmış, börtü böcek yiyecekmiş, şeklinde çeşit çeşit azaplar varmış… O söylentiler işte…
Teyzem tekrar, Cübbeli Ahmet Hoca’da olur vermiyor, bu organ nakline, dedi.
Çoğu ilahiyatçı da onaylıyor, ama Teyze, dedim.
Teyzeoğlum, Cübbeli Ahmet’le diğer ilahiyatçılar bir değildir. Birinin bilgisi teorik, Cübbeli Ahmet’in ki uygulamalı, temelden, dedi.
Git işine teyzeoğlu, dedim.
Vicdanın ‘olur’ dediği, onayladığı bütün güzel işler, Allah tarafından da onaylanır, dedim.
İnandığınızı söylediğiniz Kuran’da ‘ümidini yitirenlerin yalnız kafirler olduğunu’ söyler, dedim.
Çaresiz kalan, hastalığın öldüreceğine dair iddialar olan, organ eksikliği çeken bir hastanın iyileşmesine sebep olmak, hayata sarılmasını sağlamak, ‘Tanrı’dan hiçbir zaman ümit kesilmez’ söyleminin kanıtlayıcısı, destekleyicisi, örnekleyicisi değil midir?
Organ nakli konusunda, monoteistlerin fikri ne, bilmiyorum. Ama benim vicdanım ve aklım olur, diyor. Eminim Tanrı da öyle ister.
Mustafa Yıldırım – 12-11-2012