Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

17 Ağustos '07

 
Kategori
Mizah
 

ÖSYM: "Eller yukarı, bu bir soygundur!"

ÖSYM: "Eller yukarı, bu bir soygundur!"
 

Bu günlerde ÖSYM'ye takmış durumdayım. Nasıl takmam? Son zamanlarda skandal üstüne skandal, skandal üstüne skandal. Zaten önceden de takmıştım, yeni bir şey değil ki, birikim canım birikim!

Efendim, bendeniz taaa 1900'lü yıllardan beri (öhö, yani 1999'dan beri) ÖSS'ye girmekteydim. Toplam 5 kez ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı), ve 5 kez de YDS (Yabancı Dil Sınavı) ücreti yatırmış olup, bu kadarla yetinmeyip LES, ALES, KPDS ve KPSS gibi çeşitli sınavların çeşitli ücretlerini de ödemiş bulunmaktayım. Bu sebeple, ödediğim bu rekor miktarlardaki paralar için ÖSYM'den bir plaket talep etmekteyim. Üstelik bu plaket verilirken ÖSYM yetkililerinin teker teker elimi öpmeleri gerektiğini düşünmekteyim.

Bu talebim için dilekçe yazıp gönderecektim ama onun için de ÖSYM'nin hesabına belli bir ücret yatırmam gerekiyormuş. Yoksa dilekçemle ilgili işlem yapılmazmış (Ben de düşündüm, taşındım, ve bu konuda blog yazarak sesimi duyurabilme ihtimalinin daha ucuza patlayacağını farkettim).

Son zamanlarda kafayı fena halde takmış olduğum ÖSYM'den yeni bir kazık daha geldi. Şöyle açıklayayım: ÖSYM'nin ardı arkası kesilmeyen (ve muhtemelen kesilmeyecek olan) skandallarından biri de, KPSS katsayıları ile oynandığı yönünde. Doğal olarak, her aday gibi ben de beklediğim puanın çok altında bir puana sahip olduğumdan, bizler hep birlikte kafa kafaya verip birer itiraz dilekçesi yazdık. Meğer her şey dilekçeyle olup bitmiyormuş. Dilekçelerimize, ÖSYM'nin hesabına 5'er YTL ödediğimize dair banka dekontu eklememiz gerekmekteymiş.

Aslında 5 YTL nedir ki, nelere harcamıyoruz, değil mi? Ama düşünsenize, sadece Eğitim Bilimlerinden sınava giren 205.000 adaydan, diyelim ki sadece 100.000 tanesi itiraz dilekçesi yazmış olsun. 100.000 x 5 = 500.000 YTL sadece KPSS'den ek olarak hesaba aktarılan para tabi. Bunun OKS'si var, bilmemnesi var... ÖSYM işini biliyor sanırım...

Düşünüyorum da, ÖSYM kendini kalkındırma amacıyla bu skandallara karışıyorsa yazık günah yahu. Biri çıkıp da "ÖSYM'ye yardım fonu" adı altında bağış toplasa vallahi ilk bağış yapan ben olurdum. En azından puanım adam gibi hesaplanırdı (mı acaba?).

Belki de gerçekten böyle kötü bir niyetleri yoktu, belki gerçekten farkında olmadan yanlış hesaplandı puanlar. Mesela, puanları hesaplayan bilgisayarlar arızalandı diyelim ki. Dolayısıyla, ÖSYM'de çalışan tüm kadro (çaycısı, hademesi dahil) kolları sıvayıp, cevap kağıtlarını aralarında paylaşmak suretiyle, kağıt kalemle hesapladı. Tabi ya, hem böyle bir durum, KPSS sonuçlarının beklenen tarihten daha geç açıklanmasını da tamamen açıklıyor! Kolay mı canım yüz binlerce cevap kağıdını değerlendirmeye almak?

Her neyse, böyle bir durumda ÖSYM'ye dava açıp, ceza olarak da o kurumda çalışan herkesin (çaycısı, hademesi dahil) çarpım tablosunu defterlerine 205.000 kez yazmalarını talep etmek isterdim, ama dava açmak için de para lazım... Eee, üniversiteyi bitirip de "diplomalı işsizler" ordusunun bir üyesi olarak da bu pek mümkün olmuyor ne yazık ki.

Acaba diyorum, ÖSYM'ye bu güne kadar ödediğim, bana göre bir servet büyüklüğünde olan paraların hatrına, dilekçemi o 5 YTL'yi ödemeden işleme koymazlar mı ki? Hayatım boyunca elime geçen tüm paralar (bayram harçlıkları olsun, aldığım burslar olsun), ÖSYM'nin yaptığı sınavlara gitti (bu kez gerçekten abarttım :) neyse).

En iyisi riske girmeyip, şu evin arkasındaki boş arsaya bütün gece boyunca atılmış olan bira şişelerini toplamaya başlasam iyi olacak. Öğlen sıcağı çökmeden halletmeliyim...


<özlem boral="">
 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara