- Kategori
- Gezi - Tatil
Otobüsteyim...
İzmir’ den İstanbul ’a gitmek üzere hareket eden bir otobüsün içindeyim şu an. Koltuk numaram üç, uğurlu sayım gibi… Geceyarısı olmaya iki saat var daha. Görevimiz tehlike 3 vcd’ si oynuyor televizyonda. Yanımda 60-65 yaşlarında bir teyze var, biner binmez daha uyumaya başladı. Bana da rahat rahat yazmak için bir fırsat olsa bu dedim kendi kendime ve aldım kalemi kağıdı.
Aslında bugün sabahtan akşama kadar yolculuğum aklıma geldikçe “ evet işte sana çok güzel yazılar yazma zamanı ” diye çok geçirdim içimden. Ama her zaman olduğu gibi ne yazacağımı hiç düşünmedim. Şimdi canlanıyor yazacaklarım, cümle sonuna yaklaşırken bunu da yazayım şunu da diye fikirler uçuşuyor.
Bu satırları yazarken işte dedim bir gezginin (ki ben çok nadir seyahat ederim şehirlerarası) günlüğü gibi bir şey oldu bu. Amacım günlük tutmak değil, anlatmak istediğim neden bu yolculuğa çıkıyor olmam.
Son zamanlarda o kadar çok her şeyi bırakıp kaçmak, bir kuş misali havalarda süzülüp uzaklaşmak geldi ki aklıma. Belki yaşadıklarım belki de arada bir hayata “ dur nereye gidiyorsun sen mi beni yönetiyorsun, artık sıra bende, kendi kararımı kendim vereceğim ” demek için. Çok bencilce bir davranış gibi gelebilir, bir bakıma sorunlardan kaçmak ama sorunları çözebilme gücün kalmadıysa deşarj olmak için bunun yapılması gerekiyor. Çünkü hard disk dolduğunda tamamen silmek ve yeniden yüklemek o bilgisayara nasıl can veriyorsa çıkmaz ve sorunlara iki gün de olsa ara verdiğinde dönüp bakıyorsun ki aslında o çıkmaz ve sorun olarak gördüklerin aşılmayacak kadar büyük değilmiş.
Bunları yazdım ama daha yolum bitmedi, İstanbul’ a çok var. Yolculuğun başındayım ama size sonunda neler ümit ettiğimi çoktan yazdım bile. Döndüğümde görüşmek dileğiyle…
22.12.2006
23:00