- Kategori
- Kent Yaşamı
- Okunma Sayısı
- 486
Otuz yıl önce, otuz yıl sonra
Bir arkadaşımdan dinlemiştim, 70 li yıllarda geçtiğini sandığım bu olayı.
Kasabadan bir yakını ilk kez Ankara’ya gidiyor arkadaşımın. O günler, belediye otobüslerinde biletçilerin olduğu ya da biletle binildiği bir dönem. Yaşananları da kendisi anlatmış arkadaşıma.
Adam ön kapıdan binmiş otobüse, o kadar kalabalık ki; ilerlemek çok güç... Biraz ilerleyen oluyor, binen her kişi biletini ‘bilet kutusuna’ atıp ilerliyor. Ama bizim adam, biletini baş ve işaret parmağına kıstırıp, hafifçede kolunu da kaldırmış öylece elinde tutmuş bekliyor.
Her yeni yolcu bindiğinde otobüs şoförü bizim adama bakıyor, sert bir ifadeyle. Çünkü ilerlemenin tıkanmasında önemli etken o... Ancak bizimki pek oralı değil...
Sonunda otobüs şoförünün direnci kırılıyor, sert bir ifadeyle bileti işaret ederek gürlüyor:
- Atsana be adam, ne tutup duruyorsun bileti elinde!
Bizim adam bileti tuttuğu gibi açık pencereden dışarı fırlatır... Otobüsün sürücüsü gördükleri karşısında çaresizce söyleniyormuş:
- Ormanını yakanın gözleri kör olsun!...
Antalya’da toplu taşım araçlarında hemen her zaman karşılaşılan bir durumdur; sadece biniş yapılması gereken ön kapıdan, durakta o kadar insan binmek için beklerken inilmeye çalışılması... Birkaç kez tartıştığım da oldu ama, ben kaybedendim!
Bugün bindiğim belediye (veya halk)otobüsü Işıklar’da durakta durdu. İki kapıda birden yığılma oldu. Ben arkada ve ayaktayım burayı net görüyorum ama ön tarafta neler oluyor seçemiyorum.
Hemen önümde arka kapıda bir itiş kakış oldu, baktım iki yaşlı teyze, Önlerinde bebek arabalarıyla binmiş ve girişi de tıkamış olan çiftin arkasından, kan ter içinde otobüse binmeye çalışıyorlar. O karmaşada inmeye çalışanlardan birisi uyardı:
- Teyzeciğim binişler ön kapıdan, hem ücret de oradan ödeniyor!
Yaşlı teyzelerden birisi yanıtladı;
- Biliyorum oğlum... orası çok kalabalık, hep inenler o kapıda!
Otuz yıl önce, otuzyıl sonranın bir fotoğrafıydı paylaşmak istediğim.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Hayat kısa, yol uzun, kulvarlar yetmez bize; itmeden itelemeden yaşamak zordur bu ülkede. Öneriyorum, çıkışarı siyasi partilerin seçim otobüslerinde olduğu gibi, tavana açılan bir merdivenden versinler... Hem insanlar hayatlarında bir kaç kez nutuk atmaya çıktığını sansınlar, bakın o zaman itiş kakış kalır mı! Sevgi ve saygıyla
ZAKKUM 05.06.2007 22:47- Cevap :
- Belirtilen olaylardaki kahramanlar, diyelim ki miting otobüsündeler; peki ne söyleyecek, ne vaad edecekler!?.. Diyelim söyleyecek söz de buldular, aşağıya nasıl indireceğiz? :) Öneriye teşekkürler, bizden de sevgiler, saygılar. 06.06.2007 7:47