Öykü tadında

Fallara , burçlara hiç inanmam. Zorla arkadaşım gelir bana burcumu okur. Benden çok meraklıdır benim geleceğimle. Bazı gençler de böyledir. Kendilerinden önce sevgililerinin burçlarını okurlar. Bu yüzden mecburen dinlerim ne olacağımı…

Bir mecmuayı sallıya sallıya geliyor. Bak sen çok yararlı bir iş teklifi alacaksın bu hafta, yıldızın parlıyor. Bu teklifi tereddütsüz kabul edersem çok ünlü olacakmışım. İçimden gülmek geliyor, bir arkadaşımın soyadı olarak.. Ve espri yapıyorum, yoksa , A.Ü bana evlenme mi teklif edecek? Aman canım , s anki ünsüz olsam ne olur, araya sen gibi iki sesli harf koydum mu yaygara sende ya..diyorum

-Yaygara dedin de aklıma geldi. Parti kayıtları başladı .Hadi gel seni bizim partiye alalım. Biliyor musun artık lise mezunu olmayanları almayacağız. Ne kadar bağış yapsa da..

Elinde niye dergiyle gelip fal müjdelediğinin bir komplo mu olduğunu merak edip tam soracakken , devam ediyor.

_Bak falında da çıktı .Hemen seni K.K.B yaparız.

_Aman kalsın beni ajan sanırlar. Sonra Kulak Burun .Boğaz operasyonu filan almasam .E stetik olmaktan korkarım ben… Hem beni bilirsin zirvelerden hoşlanmam, Hele başkalarının haklarını yemekten de çok korkarım.

-Ben de zaten şaka yaptım . Başkan belli, hani genel başkanın memleketlisi , falanların ..var ya .. O daha Mısıra Vali tayin edilmedi mi?

-Dalga geçme …

-Yok aklım karıştı .Dün Osmanlı tarihini incelemiştim de…

_Geçmişi bırak , Geleceğe bak …

-En makul sözün bu şimdiye kadar dediklerinin arasında..Ama ben geçmişi tam bırakacakken gelecek olan bir bakıyorum geçmiş te arkamdan bakıyor.

_Kararlısın yani, faydasız kilisenin mumu gibi yan o zaman…

_Bak ne anlatacağım ;Adamın biri…

_Yine o fıkra mı ormana gitmiş…

_-Hayır , bir yere başkan olmuş.

_Parti mi?

__Eh biraz ilişkisi olabilir ama bu adam “Harç bitti yapı paydos”adlı bir yerin başkanıymış anla işte..

_Eveet

_Bir yol varmış güzergahta;Yörenin tüm taşıtları sanki sözleşmiş gibi orada kafa tokuştururlarmış.Çare bulmak yerine ad bulmuşlar o yola Ölüm yolu demişler.

-Bizim kişi yapı işlerinden iyi anlıyor , hem de başkan ya.Buraya köprüler yaptırmalıyım gelip geçmeğe..diyerek , almış eline kağıt kalem, başlamış bu şarkının sözlerini imza karşılığı satmaya.

_Halk ta toplanıvermiş halka olup etrafında.binlerce imza basmışlar, bu besteye..

_Yani adam köprü yaptırmak için imza mı toplamış ölüm yoluna?Ondan başka ilgilenen olmamış mı?

__Orasını bilmem ama Bakırköy meydanında böyle imza toplayıcılar olur.Ve ben de onların uzattığı kağıtlara basarım sembolik imzaları , hatta bir keresinde çarpıcı olsun diye, soyadımı Müren yazmıştım

_İlahi sen bayansın ,

_İlahi Müren in erkeğine dişisine mi bakıyorlar kağıtta..

_Bak dinle ;Sonra bu kişi;bir gün beklemekten , evinin karşısındaki binanın boyunun uzadığını görmüş.

_Bu gün sana sabredeceğim .Bina ağaç mı da uzasın?

_Dinle .Adam bir kağıda bu sefer de binalara özel ilave yapıyoruz diyerek , çatılara kat çekip görüşümü kapatıyorlar , önümü göremiyorum yazmış.Ve başlamış bunu tasdikletmeye.Bir gün içinde binlerce imza toplamış.

_Bu adam İmza koleksiyonu mu yapıyormuş ki?

_Hayır.Toplayıp Milletvekillerine ve ne kadar ilgili kurum varsa yollar dururmuş.

-_Peki cevaplanmıyor muymuş?

-Bir gün sahilde gezineyim demiş , Belki kumlar elektriğimi alır .Bakmış kumsal yok.O kadar inşaatta kullandık bitmedi de , bu kumlar ne oldu ki?Alır eline bir kağıt , yazar durumun açıklanmasını ister.tabi yina binlerce imza toplayarak.Halk ta o kadar alışmış ki bu fedakar kişiye artık , onu görünce , hemen kalemlerini çıkarıp basıverirlermiş imzayı.

_Sen masal mı anlatıyorsun?

_Hayır gerçek, Sadece Don Kişot gibilerin hala değirmenlerle dövüştüğünü düşünüyorum..

-Adam değirmen mi sanıyor devlet kademelerini?

_Keşke sansa , o zaman mücadele etmez ..Bak sonra biraz havalanır.Çıkayım yeşil yaylalarda yaylanayım der .Ne görsün ..Yeşil yaylalarda, bağ evleri , olmuş birer Tatil köyü…Aman Allahım der kapıda CİTY..yazıyor..Film setine mi geldim ben der önce.sonra gaipten sesler duyar.

_Kovboy sesleri mi?

_Yok ağaç sesleri..

_Ağacın sesi mi olur , Bari kuş sesleri duysun..diyerek kahkaha atar arkadaşım.ama o beni dinliyor ya , ben de biraz uzatıyorum laf olsun işte…

_Gerçekten ;Adam yüksekte ya, havada frekans bol.tüm uyduların modülasyonları , .bizimkinin beyin kanallarını etkiliyor..

_Yani her şeye de bir bilimsel kılıf uydurmasan olmaz.Nasıl olsa anlayan yok at at…

_Bak Ağaç adama ne demiş;

Ben bir ceviz ağacıyım,

Beni buraya kargalar dikti ama,

Burada yıllarca kalacağım sanma,

Ne kadar çekirdek toplarsa toplasın,

Bana benzeyecek yakında Manisa

Ağaçların dileği var,

Kalmadı , köknar ve çınar

Şimdide hazineden alıp,

Firmalara satıyorlar

Böyle giderse eğer ,

Meyve vermeyecek ağaçlar.

Gel bu halimizi bildir de

Bari bizi de kurtar..

Bizim Don Kişot, ağaçlar kalem olsa yazılmaz benim derdim diyerek , bir imza kampanyası daha başlatır.Zaten hazırdır halk .Bu kadar imzayı atarlar da içlerinden biri çıkıp ta neticeyi sormaz.Büyük adam canım o bilir işini .Memlekete yararlı olmak içinmn mücadele ediyor derler..

_Ben merak ettim şimdi .Gerçekten , ne olmuş o imzalara cevap alabilmiş mi?

_Evet, Şimdilerde elindeki kağıda bakıp duruyormuş.Ama kendini öyle rahat hissediyormuş ki

_İyii..

_Gelen kağıtta , şunlar yazılıymış;”Topladığınız imzalar incelenip , hakkınızda açılan soruşturma , neticelendirilmiş olup, İŞİNİZE SON VERİLMİŞTİR”

_Çok üzüldüm ..Kim bilir ne yapacak şimdi?

Geçen gün bir dilekçe yazmış.Anayasa mahkemesine , ne kadar belediye varsa dava açmış.İmza toplayıp.Delil olarak ta , kendine gönderilen işine son verilme bildirisini iliştirmiş,

Çünkü gerekçe gösterilmeden işine son verilmiş miş…

Şimdi anladın mı bir yere girsen de girmesen de çark bildiği gibi dönüyor…