- Kategori
- Aşk - Evlilik
Paçalıdan tangaya

Geçenlerde bir yerde okumuştum; "<ı>Değiştiğimizi en açık iç çamaşırlarımızdan anlıyorum. Eskiden biz, külotun arasından popoyu arardık, şimdi ise poponun arasında külotu arıyorları>"...
Küçüktüm. Hatırlamıyorum kaç yaşında olduğumu ama kadınların çay muhabbetlerine katılacak kadar küçük olduğumu biliyorum. Gelen teyzelerden bir tanesi kayınvalidesini çekiştiriyordu;
"<ı>Benim kayınvalidemde, külotlarıma takmış. Neymiş, bu kadar küçük şey giyilir miymiş, yoldan çıkmışım ben. Paçalı donlar neyime yetmiyormuşı>"... diye uzayıp gidiyordu muhabbet. Teyzenin bahsettiği, şimdiki "babanne donu" dediğimiz külottu.
Son elli yıldaki değişimimizi düşünüyorumda, 60-70 yıl önce dedemin gerdek gecesi hayallerini süsleyen "paçalı don", 20-30 sene önce babamın hayallerine "külot" şeklinde işlemiş ve şimdi benim hayallerimede "tanga" olarak biçimlenmiş. Aradaki farkı ise her seferinde daha da küçülmesi, kısalması ve açılması.
Değişiyoruz. Hem de öyle değişiyoruz ki, bu kadar hızlısı bazen başımızı döndürüyor. Kimse de şikayetçi değil bu değişimden, hoşumuza gidiyor. Erkeklerin kadınları seksi görmesi, kadınların da erkeklerin kendilerini o şekilde düşünmesi hoşlarına gidiyor.
Ve şimdi ben düşünüyorum. Kızımı. Onun gençliğini ve onun evleneceği kişinin gerdek gecesi hayalini. Düşünüyorum ama çözemiyorum. Bundan sonrası ne, nasıl bir şekil olacak ki? İşte bunu çözemiyorum…