"Beynim zonkluyordu. Doğruldum, daha doğrusu doğrulmaya çalıştım, kafamı vurdum bir yerlere. Açık olan gözlerim yanıyordu, zifiri karanlığın siyahlığında. Boğucu bir toz bulutu, öldürücü bir sessizliğ..
Çok oldu, hayallerim beni terk edeli.Çoktandır, gerçek dünyanın en orta yerinde aldım safımı, çırpınıyorum.Yaşam denen bu sarplı yolda ilerlerken, ardımda bıraktığım hayallere bakıp üzülüyorum..
Yaşadığın, gördüğün, duyduğun şeyler mi hayat? Çevren mi yoksa...Hayata, hiç katmayız kendimizi. Hep "onların hayatı" ve "onların yaşamı" vardır hayat dediğimiz olguda.Halbuki hayat biziz, ken..
Geçenlerde bir yerde okumuştum; "Değiştiğimizi en açık iç çamaşırlarımızdan anlıyorum. Eskiden biz, külotun arasından popoyu arardık, şimdi ise poponun arasında külotu arıyorlar"...Küçüktüm. Hatır..
Hep kadınlara suç attık, kuyruk sallama konusunda. Oysa hep sallanan bir kuyruğun hayalini yaşadık. Biz istedik kuyruk sallamalarını, biz istedik çıplaklaşmalarını, biz istedik pürüzsüz, ipek gibi bir..
Geçmiş. Pek çok hikayeyi barındıran sayfalarca sürecek varlık. Yaşama ilk merhaba dediğimizde başlayan geçmiş, her saat yeni sayfalara doldurduğu küçük kenar notlarına bırakır yaşananları, bize ait, b..
Devir değişti… Geçmişte, birçoğumuzun hatırlamadığı, yada hatırlayamadığı, tozlu raflara kaldırdık, “aşk”larımızı. Artık Leyla’sı uğruna çöllere düşen Mecnun’umuz veya Aslı’nın zülfü’ne türkü ..
Kısır döngünün içindeyiz hepimiz. Yaşamak isteyip de yaşayamadığımız o kadar çok hayat var ki benliğimizde. Çevre, örf, adet, aile ve önemlisi "biz" baskısı ile karşı karşıya kalan yaşanmamışlığımız b..
Modernleşiyoruz. Bu modernleşmede, çağdaşlaşma ve teknoloji en ön saflarda sıralarını almışlar yarışın. Başa koşuyorlar. Hele teknoloji ve onun bir numaralı gözdesi bilgisayar. Esir aldı resmen bu ale..
Bu konu hakkında en büyük master'ı yaptım. Hayat okulunda. 10 yıldır dahil olduğum olduğum evlilik k..