Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Pazar

Pazar
 

Bugün Pazar… “Bugün beni ilk kez güneşe çıkardılar “, demeyeceğim.. Çünkü her Pazar da biz varız. Çıkar dolaşırız. Pazarın şiirini yazarız. Çünkü orada yıllanmış pazarcılar vardır ama, aynı zamanda uzak dağ köylerinden gelen teyzeler de vardır. Tavuğunu yumurtasını, topladığı otlarını serer de, müşteri arar.. Sevimlidirler, biraz konuştursan konuşurlar.. Kimi askere gidecek oğlundan kimi, hayırsız gelininden sözeder… Bazıları da yeni yetme kızlarını getirir yanlarına oturturlar… Adeta, “İşte benim 15 yaşındaki torunum, bana yardım ediyor…” ne güzel değil mi” derler… Kısmet çıkar mı? Onu bilemem… 

İşte Pazar.. satıcılar var… alıcılar var. Satıcılar mümkün olduğu kadar pahalıya satmaya, alıcılar da mümkün olduğu kadar ucuza almaya çalışırlar… Alıcıların belli satıcıları vardır. Onların hile yapmayacağına inanırlar… Hep ondan almak isterler… 

Bazı satıcılar adamın gözünün içine bakarlar, adamına göre fiyat söylerler, tam ayrılıp gitmek isterken, “fiyatı on liraydı ama sana beşe vereyim.. “ derler. Böyle satıcılardan nefret ederim. Hemen oradan uzaklaşmak isterim. Bir daha da o adamın suratına bakmak istemem… Kandırıcılar..! 

Bazı satıcıların mala kafasından koydukları bir fiyatı vardır. Ne kadar pazarlık etsen, ne dersen de , öldür Allah pazarlık kabul etmezler . “Olmaz..Fiyatı beş lira… Hiç idare etmez..!”
Bazı satıcılar size tanıdığı için domatesi , biberi seçmenize izin verirler, bazıları imkansız dokundurtmazlar… “Beyim, siz ellemeyin, ben veririm, ” derler… Bu arada iyisini, kötüsünü; küçüğünü, büyüğünü… Ne bulurlarsa kakıştırırlar… Onları da tanımak gerekir… 

Bazı satıcılar, melodili satmasını severler… Maniler söylerler, arada sırada esprili sözler söylerler… Bazılarının ise suratından düşen bin parçadır. Onlar : “ Elleri bal satar, yüzleri sirke…” cinsinden insanlardır. Kolay kolay müşteri tutamazlar. 

Bir de yüzleri gülen, herkese tavrına göre iltifat eden, espriler yapan satıcılar vardır ki, onların müşterisi çoktur… ve devamlıdır.. Bunlar genellikle iyi niyetli , hayata iyimser gözlerle bakan, Nasrettin Hoca tipli insanlardır.. İnsanlar onlardan neşeyle alış veriş ederler, onları ararlar… 

Bazı satıcılar , malına bakarsınız, almazsanız arkanızdan bir sürü laf ederler : “Bakmıyacaktın da niye sordun..! Bu domatesin beğenilmeyecek nesi varmış .. kaknem..” Bir de laf atarlar. Ona dayanılmaz … Gidip şuna… ! Neyse yoluna devam edersin. Ama, kafanın tası atmıştır. İşte insanlarla karşılaşmak böyle… Kolay değil… Bazıları insanı deli ederler… 

Ama o dağ köylerinden gelmiş teyzeler, gencecik delikanlılar… Malını satmak için hokkabazlık yapan, maniler yakanlar . 

Bir de kakalamaya çalışanlar var. Ön tarafta iyi, iri elmalar... arka tarafta çürük çarıklar. Adam el çabukluğu yapıp , ne kadar çürük çarık varsa kesekağıdına doldurur… Sen bakmak istesen. İzin vermez… Seçtirmez… Sinemaki satıcılara çattın mı yandım… Dilleri de bir karıştır… 

Müşteriler de alem… Her şeyi didik didik ederler… Parmaklarıyla bastıra bastıra elmalar armutları… haşat ederler. Eee ne yapsın satıcılar. 

Müşteri vardır iki tane limon alır. 50 Lira verir. Satıcı: “Abi , bir liran yok mu?” diye sorar, “Yok…” der. Gel de sabırlı ol… Bozsa bir türlü bozmazsa … 

Müşteri vardır, beş kuruş için ölesiye pazarlık eder… Satıcıların anasından emdiği sütü burnundan getirirler. 

Kimileri de satıcıdan para çarpmak kaygısına düşerler. Beş lira verirler, ama alırken , ”Ben on lira verdim… Üzerini ver bakalım , ” derler. Bunlar en tehlikelileridir. 

Evet, hayat da bir büyük Pazar gibi…Arzı var-talebi var. Satıcıları var; alıcıları var… Bu bizim ekonomi dünyamız… İster AVM’lere git, ister otur bilgisayarından alışveriş et, ya alıcı rolündesin yada satıcı… Bazen bu roller hemen değişir… Alıcı hemen olur satıcı; satıcı olur alıcı… İnsanlar piyasayı denetlerler… Kim de ucuz varsa ondan almak isterler. Satıcılar da malını satmak için envai türlü propaganda yaparlar. Malını öğerler… Daha ucuz olduğunu söylerler. Piyasada kandırmaya çalışmak… Kanmamaya çalışmak esastır. Alış-verişte ahlaki kuralların geçerli olması istenir ama çoğu kimse de buna uymaz… Bir piyasa kanunları vardır; iki , devletin kanunları… Üç, diğer yandan bir de kaçak güreşenlerin (kaçakçıların) kanunları.. Üçüncü grup devlete vergi filan da vermek istemez… Öyle hüdayinabit , merdiven altında yaşamaya çalışırlar… 

Dünya bu, propaganda çok… Bir aldatanlar var… Kandırmaya çalışanlar. Bir de namusuyla ayakta kalmaya çalışanlar… Allah da bize, iki göz, iki kulak vermiş…. Kocaman bir akıl vermiş… Akıllı olun kazıklanmayın efendim..! Akıllı olmayanı herkes kazıklar… Aktöre filan, piyasa da pek geçerli değil… Gerçi iyi insanlar henüz tümden ölmedi ama… Neyse… 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..