Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Penguenler ve sadakat

Penguenler ve sadakat
 

Birkaç gün önce ABD'de 70 milyon dolar hasılat yapan "İmparator'un Yürüyüşü" adlı belgeselde penguenlerin, insanlar gibi ahlaki değerlere ve aile kavramına sahip olduğunu söyleyen bir yazı okudum. Sonra da penguenler hakkında birkaç ufak ama önemli ayrıntı öğrendim. 

Penguenler zorlu yaşam şartlarına rağmen eşlerini terketmiyor, dişi yumurtladıktan sonra erkek penguen, yumurtayı kesesinde taşıyarak sıcak kalmasını sağlıyor. Dişi bu sırada tam 110 kilometre yol katederek, 2 ay boyunca eşi ve doğacak yavrusu için yiyecek arıyor. Bu süre içinde de ne erkek ne de dişi kesinlikle 'tek eşlilik' kuralını bozmuyor. Dişiler balık dolu denizlere yolculuk yaparken erkek imparator penguen de kuluçkaya yatıyor. Tabi tüm bu olanların Antartika’nın buzullarında gerçekleştiğini unutmayalım.
Şimdi yazımın başına dönerek Penguenlerin, insanlar gibi ahlaki değerlere ve aile kavramına sahip olma konusunda insanoğlundan daha üstün olduğunu düşünüyorum. Bu kendine özgü sesleri, zarif hareketleri ile eşlerine kur yapan smokinli beyefendilerin eşlerinin yaptığı fedakarlığa karşı onlara sadık kalıp, tekeşli olmaktan gocunmaması gerçekten hayretle karşılanacak bir durum. 

Çünkü bizde işler her zaman bu kadar sadakatli olmuyor. Şöyle ki;bizim insanoğlu’nun adem soyu hiçbir zaman tekeşli olmamıştır. Hatta bu durumu kendilerine bir övünç kaynağı olarak görmeleri de söz konusudur… Çok eşliliklerinden dolayı erkek olmalarıyla gurur duyan, hayatlarındaki kadınlardan istedikleri zaman istedikleri yerde –kendi deyimleriyle-yararlanmaktan haz duyan ve bunun adına çapkınlık gibi bir yakıştırma takan ademoğlunun, penguenlerin sadakatinden öğrenecek çok şeyi var. 

(Tabi ben bu genellemeyi yaparken yaşadığım topraklardaki erkeklerin zihniyetinden yola çıkıyorum. Yoksa Avrupalı ademoğlunun daha gelişmiş bir düşünce sistemine ve garipsenecek bir şekilde dürüstlük anlayışına sahip olduklarını biliyorum. Onlar, dünya yüzünde tek erkek olmadıklarını biliyor ve buna göre eşlerine değer veriyorlar. Ancak yine her iki genellemede de istisnaların olduğunu belirtmek isterim.) 

Fakat havva soyu, kandırıldığını bildiği halde bilmiyormuş gibi yapmaya, eşi tarafından aldatıldığını öğrendiği ya da hissettiği halde ilişkisini sürdürmeye devam ettiği sürece bu ego düşkünü beyler çok eşli olmaktan onur duymaya devam edeceklerdir. 

Elbetteki erkekler, kadınlar hakkında çok az bilgiye sahipler ve bu durumda havvaların ademoğluna söyleyecek çok şeyi var. Bunlardan en önemlisi şu; kadınların hissiyatı karşısında sizin kandırma yollarınızın hiçbiri önemli değil. Eğer eşiniz bu duruma katlanıyorsa sizi gerçekten sevmiyordur. Ve eğer terkedildiyseniz sizi seven bir kadını kaybetmişsinizdir… 

Yazımı musevilerin, Tanrı ile insanın konuşmasını anlatan kitapları Talmud'dan alınan birkaç söz ile bitirmek istiyorum: 

"...bir kadını ağlatırken çok dikkat edin, çünkü Tanrı gözyaşlarını sayar!
Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı, öyle olsaydı ezilirdi; üstün olmasın diye başından da yaratılmadı. Ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye;... ... kolun biraz altından korunsun diye.... kalp hizasından SEVİLSİN diye "
 

 
Toplam blog
: 13
: 2937
Kayıt tarihi
: 22.04.11
 
 

Önce VATAN Gazetesi köşe yazarı& İnsan Kaynakları Uzmanı. Kendimi yazmanın dışında, başka biçimde..