- Kategori
- Deneme
Petoş
Sevgili yazar ve okur dostlarım, önceki gün çocuğumuz kadar sevdiğimiz köpeğimiz Petoş'u sonsuza
uğurladık. Tarifsiz kederler içindeyiz. Acımızı biraz olsun azaltmak için sizlerle paylaşmak istedim.
O, bizim eve iki buçuk aylıkken, on beş yıl önce, gelmişti. Kızıma yaş gününde, bir arkadaşı hediye vermişti.
Yıllar geçtikçe, birbirimizi daha iyi tanıdık, daha çok sevdik. Birbirimizi eğitmek için çok kavgalar verdik. Bu
uğurda onun tüyleri ağardı, bizim de saçlarımız. Bulunduğumuz kentlerde komşu çocukları, onu çok sever,
hemen adıyla çağırmaya başlarlardı. Biz de, Petoş'un babası, annesi olarak bilinirdik çocukların arasında.
Zaman içinde, oturduğumuz bahçeli ev bile ona dar gelir, bahçe telinin altını kazıp kaçardı. Bir de bakar-
dık ki bir çocuk yakalamış getiriyor onu. Küçük bir Terier'di ama, kocaman bir yüreği vardı. Onun hiç korkup
kaçtığını görmedim. Gidip çattığı büyük köpekler tarafından ısırılırken bile hırlardı. Eşimin pişirdiği yemeklerden
o da yemek ister, payını alıncaya kadar beklerdi.Kendini insan gibi hisseder, koltukta otururdu. En hoşlandığı şey
kalkan birisinin yerini kapmaktı. Yerine oturmak için dönen kişiyi alttan alttan izler, ona kızılan oranda o, mutlu
olurdu.
Şimdi evimizden bir birey, bir can, bir sevgili Petoş eksildi. Ama sadece beden olarak.Bir ses duyuyorum
içimde. Galiba karnı acıkmış, mama istiyor. Gitmem gerekli. Hoşçakalın. 24.09.2008