Peynirin manifestosu

Kavun alırken koklanır, balığın gözüne bakılır, karpuzun sesi dinlenir, böylece kelek mi, bayat mı anlaşılır. Peki; peynir alırken, saklarken neler yapılır? Merak ediyorsanız buyrun okuyun!!! Peynir alırken kazıklanmayın, bir süre sakladıktan sonra bozuldu diye hüsrana uğramayın:))

Beyaz peyniri alırken gözeneklerine dikkat! Çok fazla gözenekli peynirleri almaktan kaçınmanız tavsiye ediliyor. Çünkü, gözeneklerin fazlalığı, asitli süt kullanıldığını gösteriyor.

Taze kaşar diye satılan her peynire aldanmayın! Öncelikle rengi açık sarı, yapısı homojen ve kendisi süt kokulu olmalı. Bir de kolay dilimlenebilir ve az tuzlu olmalı.

Az tuzlu değilse ve lif lif ayrılamıyorsa, aldığınız peynirin Dil peyniri olmama ihtimali çok yüksek!

Peyniri aldığınızda ayrı bir özen göstermeli, buzdolabının gözlerden uzak ışık almayan bölümünde (sebzelik gibi) saklamalısınız.

Peyniri çarşıdan marketten alıp, eve gelir gelmez ambalajını açmanın hiç gereği yok. Hemen tüketmeyecekseniz tabi! Hangi çeşit olursa olsun peyniri kendi ambalajında saklamak çok daha sağlıklı.

Peyniri dış ortamla ne kadar az muhatap ederseniz o kadar iyi. Dilimlere ayırmaya çalışmayın, direkt bütün halinde saklayın.

Eski kaşar gibi kabuklu peynirlerden satın aldıysanız, kabuğu temizlenmeden saklayınız. Peyniri kabuğuyla ayırma işlemini kendisini tüketmeden hemen önce yapınız.

Bir dilim ekmeğin üzerine çok yakışan krem peynirler, mutlaka kendi ambalajının içinde ve kapağı kapalı olarak saklanmalı.

Beyaz peyniri istediğiniz gibi yıkayabilirsiniz, ancak diğer çeşit peynirlerin su ile teması pekte iyi bir sonuç doğurmuyor. Peynirin lezzet ve aromasının kaybolması anında kayboluyor.

Lezzet kadar sunum da önemli diyorsanız; beyaz peyniri keserken, bıçağı ıslatmayı unutmayın. Böylece peynirinizi düzgünce dilimleyebilirsiniz.