Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Bir Aşk Masalı : Sedir Adası

Bir Aşk Masalı : Sedir Adası
 

Aşkın insanoğluna yaptıramayacağı bir şey yoktur herhalde! Aşk bir geldimi bedene; hiçbir engel tanımaz insan, sevdiği için dünyayı bile yerinden oynatacak gücü hisseder yüreğinde… Her zaman, böylesine imkansızlıklarla süslenmiş aşk hikayeleri hafızalarımızda bütün tazeleğini korumaz mı zaten. Kim bilmez; Ferhat’ın Şirin için dağları deldiğini, Mecnun’un Leyla’sı için çölleri aştığını. İşte böyle bir hikaye de maviden daha mavi Ege Denizi’nin ortasına düşmüş bir adanın kumsalında gizlenmiştir. Hikayesini anlatacağı ziyaretçilerini bekler, eksilmemeye çalışarak, kum tanelerini koruyarak … Size kalansa merak etmek, istemek ve gitmektir… Sedir Adası’dır burası. Kedrai ismini taşımış çağlar boyunca... Hikayeyi merak ettiniz değil mi? Hemen anlatıyorum, dinleyin o zaman…

Günlerden bir gün; Mısır Kraliçesi güzeller güzeli Kleopatra, sevgilisi Romalı Antonius’u ziyaret etmek için Tarsus’a gelmiş. Yolu buralara kadar uzanınca Kedrai Adası’nın eşsiz güzellikteki koyunu görünce buraya çıkmış. Denize girmiş bol bol, ama bu enfes manzaralı koyda büyük bir eksik olduğunu görmüş. Bir kum tanesi dahi yokmuş burada. Bunun üzerine sevgilisi Antonius’a bu durumu anlatmış. Romalı Antonius’da sevdiği kadının ayaklarının altına sermek için, kölelerine derhal emir vererek, Kuzey Afrika’dan gemilerle kum getirilmesini sağlamış. Böylece Kedrai Adası’nın da dünyadaki en narin kumlardan oluşan bir plajı olmuş.’

Çam ormanlarının yeşilinin, maviden mavi bir denizin yüreğine aktığı bir koya yolculuk yapsak… Menevişli doğa manzaralarının süslediği gizli köşelerde gözlerimiz bayram etse. Zamanın dışında bir yerlere savrulsak, yarını unutsak. Bir adaya çıksak, engin bir denizin ortasında kaybolmuş bir denizci misali, kumsalına bıraksak kendimizi. Güneş tenimiz kadar içimizi de ısıtsa… Şöyle bir gerinsek, tembel ama mutlu. ‘ İşte hayat bu!’ desek. Gülümsesek. Anlasak bir kere daha hayatın değerini, sevinsek… Gökova Körfezi’nin içine gizlenmiş bir ada var aslında, bunları yapabileceğimiz. Sedir Adası…


Bugün; Kleopatra Plajı’nın bu narin güzellikteki kumsalına havlu sermek ya da bu kumsaldan kum almak kesinlikle yasak. Plajın iki tarafına konulmuş olan duşakabinlerde duş almak suretiyle üzerinizdeki en son kum taneciğini de bırakmadan buradan ayrılamıyorsunuz. Bunun sebebi; pizolit ya da oolit olarak adlandırılan, tatlı suyun deniz suyuna karışarak, incecik bir kum tanesinin etrafında karbonatını biriktirmesiyle oluşan kumtanelerinin her yıl kumsaldan biraz daha azalması. Yetkililer bu eşsiz güzellikteki kumsalın yok olmaması için böyle bir çözüm üretmişler. Ancak bu yolla da kumsalı korumak pek mümkün olmuyor maalesef… Kumsal her yıl bir önceki yıldan daha küçük bir alanı kaplıyor.


Sedir Adası’nda şu anda kimse yaşamıyor. Burayı ziyaret edebilmenin birkaç yolu var. Muğla-Akyaka ya da Marmaris’te tatil yapanlar için buraya ulaşmak çok kolay. Akyaka mendireğinden, 9.30- 11.30 saatleri arasında, doldukça kalkan teknelerle adaya bir saatten az süren bir yolculukla varabiliyorsunuz. Bu yolculukta mavinin turkuaza, turkuazın yeşilin en güzel tonlarına dönüştüğü denizi izleyerek ve saçlarınızı narin bir sevgili gibi okşayan Akdeniz melteminin tatlı serinliğine kendinizi bırakarak zamanın dışına savrulduğunuz bir yolculuk yapıyorsunuz.

Bu tekneleri kaçırırsanız eğer; Marmaris- Muğla yol ayrımından, Marmaris’e doğru devam ederken, 18. kilometrede, Gelibolu- Sedir Adası sapağından beş kilometre içeriye girdiğinizde bir iskele var. Bu iskeleden kalkan tekneler,yarım saatte adaya varıyorlar.


Sedir Adası; narinliği ve eşsizliği ile gidilesi, görülesi bir yer...


 
Toplam blog
: 47
: 1945
Kayıt tarihi
: 04.08.07
 
 

Eskişehir'de yaşıyorum. Kısa hikayeler yazıyorum. Bir oğlum var.   ..