- Kategori
- Güncel
Pozitif ayrımcılık hakkına sahip kadına, 110TL ödemeden koruma yok!

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla Anayasamızın bazı maddeleri değiştirilmişti. Değişen maddelerden birisi de; ‘Kadın ve Çocuklara Pozitif Ayrımcılıktı!’ O tarihten, bu tarihe kadar kadına ve çocuklara pozitif ayrımcılık yapıldığını pek görmedik.
Kadına ve çocuğa yönelik şiddet olayları artarak devam etti!
Anayasa değişikliği halkoyuna sunulurken, iktidar çok güzel vaatlerde bulunmuş ve bu vaatlerini ‘İleri Demokrasi’ ile taçlandırmıştı. Ancak ‘İleri Demokrasi’nin ne olduğunu halka anlatmamış, sadece ‘Askeri Vesayetin’ kalkacağını söylemişti. Bazıları bunun çok güzel bir uygulama olacağını, her ne kadar bu uygulamanın yetmese de, olumlu bir adım olduğunu belirtip, “Yetmez ama EVET” demişlerdi.
Gelinen noktaya baktığımızda, kadına pozitif ayrımcılık tanıyacaklarını belirterek, halkın oyunu alanlar, bırakın kadına pozitif ayrımcılığı, kadını günlük yaşamımızdan uzaklaştırıyorlar. Örneğin; hâkim ve savcı mesleğinde bulunan kadın sayımız ne kadar biliyor musunuz?
Sadece mevcudun yüzde 3 ü kadar!
Diğer kurum ve kuruluşlardaki kadın sayımızın da aşağı yukarı aynı sayıda olduğu verilerde görülüyor.
Yani kadınlarımız, gün geçtikçe sosyal alandan uzaklaşıp, evlerine kapanıyorlar.
Bu arada günlerden beri Haber Türk Gazetesinin manşetine konu olan, bir kadına uygulanan şiddetin resmi tartışılıyor. Konu; kadına şiddetin nasıl önleneceği değil! Kadına uygulanan şiddetin böyle manşete taşınıp taşınmayacağı! Tıpkı terör olaylarının basında yer almamasını istemek gibi bir şey!
‘İleri Demokrasi’den örnekler sergileyen iktidar partisi, “Ustalık” dönemi eseri olarak, her türlü eylem ve söylemi paraya çevirmeyi seviyor. Tıpkı ‘Aile Hekimliği’ uygulamasını başlatıp, sonra Aile Hekimine ilaç yazdıran vatandaşlardan ücret alma gibi…
Şimdiki uygulama da; şiddete uğrayan kadınlara yönelik. Tam bir ‘İleri Demokrasi’ göstergesi! Şiddet gören kadınlarımız ‘pozitif ayrımcılık’ beklerken, bundan böyle koruma talep etmek için 110 lira ödeyecekler. Bu parayı ödemeden, koruma talep etmek 1 Ekim itibarı ile maalesef yok!
Eğer paran yoksa koruma da yok!
Paran yoksa ölümlerden ölüm beğenmek özgürlüğüne sahipsiniz!
Bildiğiniz gibi1 Ekim’de yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre artık hukuk mahkemelerinde açılacak tüm davalarda masraflar peşin ödenmek zorunda.
Bunun anlamı; aile mahkemelerinde boşanma ve nafaka davası açmış, korunma talep etmiş çok sayıda kadının mağdur olması demek.
Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği artık dava açarken ‘gider avansı’ yatırmak gerekiyor. Avans tarifesine göre davacı, bu tarifede gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda. Gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri kapsıyor.
Örneğin; ‘Ölüm tehdit’ edilen bir bayan için korunma talebinde bulunmak için savcılığa başvurulduğunda, başvuru talebinin işleme konulması için anında 110 lira yatırılması gerekiyor.
Para yoksa koruma da yok!
Oysa 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereği korunma kararı istenmesi harca tabi değil.