- Kategori
- Üniversitelinin Sesi
Pulp Fiction
Şimdiden söyleyeyim bu zamana kadar ucuz roman filmini izlemediyseniz bu yazıyı okumayın çünkü bol bol spoiler ve eleştiriler olacak.
Vee başlıyoruz.
1994 yapımı yönetmeni Quentin Tarantinonun olduğu baş rolleri john travolta uma thurman samuel L. jackson bruce wilis gibi başarılı oyuncuların olduğu herkesin öve öve bitiremediği kült haline gelmiş 26 ödül almış 7 dalda oscara aday gösterilmiş pulp fiction filmden bahsedeyim.
Filmin kurgusu ve senaryosu bakımından alışmışın dışında,üç farklı hikayeyi bir kurguda birleştirmiş verdiği mesajlarla önermelerle,kara mizah ve meşhur john travolta ve uma thurman dans sahnesiyle akıllarımızda yer etti.
filmin konusundan daha doğrusu konularından bahsedecek olursak ilk sahne iki sevgilinin sıradan soygunlardan sıkıldığı,kafe soyma fikriyle ve planıyla başlıyor.
diğer hikaye ise iki profesyonel tetikçinin patronlarını dolandırmaya çalışan gençleri öldürmesiyle.
Burada tetikçi olan iki yakın arkadaşı görüyoruz. Vincent(john trravolta)jules(samuel L.jackson)
Patronunu dolandırmaya çalışan gençleri öldürmeye gittikleri sırada aralarında geçen diyalog,yapacakları iş hakkında değil dünya düzeni hayatta olan şeylerden bahsetmelerinden tutun patronun karısının ayaklarına masaj yapan adamı öldürtmesini anlatan ikili diyalog da anlıyoruz ki karısının yani mianın sahnesi gelmeden alımlı çekici bir kadın olduğu mesajını alıyoruz.Şimdi işin 'BENCE DAHA İYİ OLABİLİRDİ'kısmını anlatayım vincent ve julesin işi halletme sahnesinde repliği dahi olmayan oyuncuların öldürülme şekli,profesyonel tetikçiye göre fazla basit.
Diğer bir durum julesın Birini öldürmeden önce incil ezekielden söylediği ayet;'Erdemli kişinin izlediği yol kötü kişilerin bencilliğinin ve zorbalığının adaletsizliğiyle çevrilidir.kutsanmış olan kişi hayır severlik ve dürüstlükle karanlığın vadisinden yol gösteren içtenlikle kardeşlerinin koruyucu olan ve yolunu kaybetmiş soyunu tekrar doğru yola sokan kişidir.Kollarımı zehirlemeye ve yok etmeye çalışanların üzerine öfkemi korkunç hiddetimi yağdıracağım ve intikamımı üzerinize yağdırınca benim tanrı olduğumu anlayacaksınız.'bu repliği yazdım çünkü;gelecek olan hikaye de vincent ve julesın patronu bir boks maçında boksör buth ile şike anlaşması yapar yenilmeyi hazmedemeyen buth diğer boksörü öldürür ve yarışmadan kaçar.Buth maç öncesi aklına gelen anısı ki bence komik ya da etkileyici olmayan babasının kıçında saat taşıma hikayesi gereksizdi uzundu.Madem olacaktı daha kısa olsa daha iyi olabilirdi çoğu izleyiciye göre saat hikayesinin komik gelmesini anlayabilmiş değilim.Boks yarışının gösterilmemesi ayrı bir olay böyle bir yapımda bruce willis gibi bir oyuncunun boks sahnesini izlemek zevk verirdi.buth sahneleri geldiğinde diğer saçma bulduğum olay sevgilisinin çocuk davranışları bakın çocuk gibi demiyorum çocuk davranışları sinir bozucu ve kötüydü.yapısal olarak da çocuk bedenini andıran fabienne karakteri olmamışlar içerisinde.Olmamış diyorum sebebi Pulp fiction filmi yayımlandıktan sonra amerika da kafe hırsızlığı diline piercing taktıranların sayısı epeyce artmış peki sizce başka neyin sayısı artmış olabilir?bu denli etkileyici bir filmde çocuk davranışı ve bol bol kokain eroin olması beni rahatsız etti.eveet konuya devam ediyoruz,buth maçtan sonra kaçarken Allahın hikmeti patronuyla yolları tekrar kesişiyor kovalamaca derken en sonunda bir dükkana giriyorlar buth patronu öldürecek iken kendilerini iki sapık adamın elinde buluyorlar.adamlardan biri marsellusu yani patronu içeri alır ve tecavüz etmeye başlar.Buth bi şekilde kaçmayı başardığı anda aklına marsellus gelir ve dükkandan dışarı çıkmaz o sırada adamları öldürmek için silah seçerken ki hali komikti özellikle kill bill göndermesi gözümüzden kaçmadı.velhasıl buth abimiz kılıçla aşağı inip patronunu kurtarır.filmin başların da julesın incilden ayet okuması ilerleyen sahnelerde zenci birine tecavüz edilmesi ve onu kurtaranın öfkeli bir boksör olması julesin okuduğu ayete bu kadar yakın olması tesadüf mü yoksa denk düşme mi tartışılır.Bu arada patronu buth öldürmesi için tetikçilerini buthun evine yollamıştı john travoltanın salak bir boksörün elinden ölmesi'oldu mu şimdi' dememe sebep olsa da filmin kronolojik olarak parçalı şekilde olduğundan dolayı filmin sonunda da john travoltayı görmek içim, rahatlattı.Film böylece bu üç farklı hikayeyi bir kurguda birleştirmiş oyuncularıyla replikleriyle izlemeyenlerin bile 'pulp fiction mu tabi biliyorum dediği' bi hale gelmiştir bu yılda bile hala ödül alabiliyor olduğunu söylemeden geçmeyelim.Gelelim filmde ki detaylara film de bütün saatlerin 4:20 durmuş olduğu umarım kimsenin gözünden kaçmamıştır.yabancı eleştirmenlere göre 4:20 anlamı ot demek,filmde işlenen uyuşturucu temasından bunu anlıyoruz zaten.Diğer bir detayımın john travoltanın çok iyi kötü oynadığı dans sahnesini bilen vardır belki ama bilmeyenler için söyleyeyim mia ve vincent dans sahnesinde john travoltanın çok iyi kötü oynadığı dans figürleri saturda night fever da gösterdiği figürlerle aynı olması gözümden kaçmadı. uma thurmanın burnunu tutup aşağı doğru yaptığı hareketle aslında absürt komik olan dansları bizlerden tam not aldı.En çok güldüğüm ve eğlendiğim sahnelerden bir diğeri jules ve vincentin kurşunlanma sahnesi diğer sahne ise arabada silahın kazara patlaması ve sonra ki yaşananlar.Kıyafet seçimi ve 'her gün beyin parçası temizlemiyorum'repliği bayaa eğlendirmişti.
filmden mianın yüksek doz krizine girdiği ve sonrasında yaşanılanlar seyirciyi güldürmeyi başarmıştı.
Biraz da Quentin tarantinodan biraz da işin magazin kısmından bahsedelim.
Pulp fictionu Roger Roberts Avary ile birlikte yazdığını söylemeden geçmeyeyim.İşin magazin kısmına gelirsek Tarantinonun ayak takıntısı olduğunu bilmeyen yoktur,neredeyse bütün filmlerinde ya ayak ya da şiddet içeren (örneğin;hostel hostel II) sahnelerin olduğunu biliyoruz bu filmde uma thurmandan etkilenmiş sette başlayan dostlukları aşka dönmüş.filmin totalde ki maliyeti 8 milyon dolar kadar.
üstelik başrollerin ustaca oyuncular olduğunu düşünürsek gayet az bir miktarla efsane bir film çıkarmak zor iştir ve bu zor işin altından Tarantino gayet iyi kalmış,kameraların oyuncuları takip etmesi mekanların tercihi gayet yerinde tek kötü olansa ışık açılarına dikkat edilmemiş olması bunu da hd izlediğinizde daha net fark ediyorsunuz.
'BENCE' kısmına gelirsek Buth sahneleri daha erinde olabilirdi fabienne karakteri zaten ona söyleyecek söz yok olmamalıydı.yani kısaca buth hikayesi hiç bir şekilde beğenmediğim hikayeydi.filmi son ana kadar götüren jules vincent karakterleriydi.Peki bu film bu kadar abartılması bence gereksiz.
Bol spoili bu yazımızın sonunu urge overkill girl you'll be a woman soon şarkı önerisiyle bitiriyorum.
İyi dinlemeler.
Not:Dizinin müzik tercihleri harikaydı.