Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
 

Nedim Bahçekapılı

http://blog.milliyet.com.tr/fikih

08 Şubat '21

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Manevi Sigorta

Nedim Bahçekapılı
 

Hz. Peygamber’in Sunduğu Manevi Sigorta 

 
Toplum hayatında ortaya çıkabilecek bütün olayları önceden farzedip hiçbir olayı dışarda bırakmayacak şekilde kanunlar yapmak mümkün değildir. Kanun metinleri sınırlı, olaylar ise sınırsızdır. Her gelen gün yeni olayları, yeni gelişmeleri de beraberinde getirir. Bu Allah’ın varlığa koyduğu bir yasadır. Kanunların bu gerçeğin bilincinde hazırlanması gerektiği artık bilinen bir husustur. Aynı tespit Kur’an ayetleri ve hadisler için de geçerlidir. Kur'an ve Sünnet metinleri sınırlı, hayattaki olaylar ise sınırsızdır. Bununla birlikte hiçbir dini meselenin çözümsüz bırakılamayacağı prensipi sahabe döneminden beri benimsenmiş bir kuraldır. Hakkında açık hüküm bulunmayan bir dini meselede Kur’an ışığında hükme varma, ictihad-yorum faaliyetini gerektirmektedir. Yüksek hassasiyet sahibi kimi alimler hata yaparım endişesiyle dini konularda fikir yürütmek ya da ictihadda bulunmaktan bazen kaçınabilir. Hatta bazı sahabilerin Hz. Peygamber hakkında yanlış bir şey söylerim endişesiyle hadis nakline de mesafeli durduğu bilinmektedir. Bunun farkında olan Hz. Peygamber ehil ve samimi olmak kaydıyla dini konularda fikir üreten, problemlere çözüm arayan ilim sahiplerine aşağıdaki olayda dikkat çeken bir güvence sunmuştur. Ukbe b. Amir ismli sahabi Hz Peygamber’in yanında bulunduğu sırada, aralarında ihtilaf oalan iki şahıs çıkagelir. Hz. Peygamber Ukbe’den aralarında hüküm vermesini isteyince, Ukbe’nin çekimser davranması üzerine “Ey Ukbe, onlar arasında hükmederken ihtiyaç duyduğun ictihadda isabet edersen on sevap alırsın. Şayet gayretine rağmen hata edersengayretinin karşılığı olarak- bir sevap alırsın” buyurdu. Başka bir hadiste müctehidin isabet ederse iki, hata ederse bir sevap kazanacağı belirtilir. Bu olayda Hz. Peygamber, hem kendisinden sonra topluma hizmet sunacak öğrencileri-ilmi kadroları eğitiyor-yetiştiriyor, hem de yapacakları görevin kutsal bir vazife olduğunu, ilim ve fikir ehlinin iyi niyetli ve liyakatli olmak kaydıyla hata bile yapsa sevap kazanacağını belirtiyordu. Şüphesiz ki bu tavır, ilme teşvik ve ilim ehline verilen değerin en büyük göstergesiydi. İlim ehli, görevleri başında, vazifelerini icra ederken bir nevi manevi sigortaya tabi idiler. Kur’an ile hayat arasındaki bağı kuracak olan, alimlerin ictihad faaliyetleridir. Bu faaliyetin durduğu yerde toplumun Kur’an’la bağı kopar. Din yaşanılır olmaktan çıkar, yaşanmaz hale gelir. Müslüman toplum her dönemde liyakat sahibi ilmi kadroları yetiştirmekle sorumludur. Bu kadrolara her türlü baskıdan uzak, manevi mesuliyet bilinciyle vazifelerini icra edebilecek imkan ve ortamın toplum tarafından garanti edilmesi gerekir. Yani bu meydan boş bırakılmamalıdır..
 
Toplam blog
: 13
: 110
Kayıt tarihi
: 05.01.21
 
 

Özgün düşünceye saygılı, bilimsel kriterlere riayet etmek prensibimdir. Tarih felsefesi, hukuk ve i..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara