Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ragıp'ın kaderi

Ragıp'ın kaderi
 

Sakin görünüşlü, insanlara yabanıl bakan, utangaç bir kişiliğe sahipti. Aradığı bir yeri bulamadığında, kimseye bir şey sormaz, dakikalarca dolaşırdı. Ancak, çaresiz kaldığında bir şahsa danışırdı.

Bu çekingen yapısını oluşturan etken; genetik bir özellik miydi, yoksa ailesinin çocukken uyguladığı aşırı disiplin miydi, tam olarak bilemiyordu. Bildiği, sosyal bir kişilik olma konusundaki yetersizliğiydi...

Yıllar, onun bu özelliğini değiştiremese de boyunu bosunu, hayat şartlarını değiştirdi. Okululunu bitirince müracaat ettiği devlet ona, bir memuriyet görevi verdi. Sonra da, "artık, zamanı geldi" diyenlere uyarak evlendi.

Doğal olarak, hemen herkes gibi çocukları oldu. Ebeveninin kendine yaptıklarını, o da evlatlarına uyguladı; besledi, büyüttü, okullara gönderip okuttu, iş buldu, sonra da evlendirdi...

Otuz yıl, insanlarla yüz yüze sürdürmek zorunda olduğu farklı memuriyet görevlerinden sonra dahi, asla sosyal bir kişilik olamadı. Hep içine kapandı ve yalnızlığı aradı. Haftanın son tatil gününde bile, ertesi günü başlayacak görevin stresini yaşadı.

Bir türlü üstesinden gelemediği gereksiz yüklemelerle, hem kalbini hem de beynini iyice yordu. Sonunda emekli olmaya karar verdi. Ama atı alan kalp, Üsküdar'ı geçmiş, sahibine ilk darbeyi vurmuştu...

Hayatla ölüm arasında yaşanan ve bitmeyeceği sanılan gelgitlerden sonra, siren sesleri arasında gelinen hastanede, ilk müdahale yapıldı ve yoğun bakım ünitesine alındı.

Yapılan tetkiklerin ardından, hafif kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon teşhisi ile reçetesi yazılıp, taburcu edildi. Kalp damarlarının durumunu tesbit için ise, bir ay sonraya anjiyo günü verildi...

İşte o verilen gün, bu gündü. Doktorlar, insana korku veren ekranlı bir aygıtın önündeki masada, bacak damarından saldıkları klavuzla, kalbinin her yanını taradılar. Ragıp ta yattığı yerden olanları izledi. Sonuçta iki damarın tehlike yaratacak biçimde tıkalı olduğu anlaşıldı. Stent takılarak açılması gerekiyordu.

Hayat her zaman sürprizlere gebeydi. Hayal bile edilemeyecek kadar şaşırtıcı olgulara hazır olmak gerekiyordu. İster kader deyin, ister başka şekilde isimlendirin bu dünyada insanların; teslim olmak dışında çare üretemeyecekleri gerçekler vardır.

Kendinizi yerden yere vursanız, bağırıp çağırsanız, hatta kıyameti koparsanız da, bazı olayları arzunuz yönüne çeviremezsiniz. İşin garibi bunu büyük paralar ödeyerek veya rüşvet vererek te halledemezsiniz.

İşte Ragıp'ın sağ kasığındaki anjiyo kesiğiyle hastaneden çıktığı akşam karşılaştığı böyle bir şeydi. Ragıp doktorun, "bir iki gün aşırı hareketten kaçınması" tavsiyesine uymayı düşünürken, az önce çalan telefon, babasının vefatını haber veriyordu. Yani, bu acı habere ilaveten, sağ bacağındaki ana damara atılmış taze bir kesikle, araba kulanarak yolculuk yapmasını istiyordu.

O an, izah edilemeyecek bir durum yaşadı. Sanki bir yerlere, bir şeylere tutunmak istiyordu da görünmeyen bir el onları uzaklaştırıyordu... Üzüntünün, ruha ve bedene yük olmaktan başka işlev görmediği böyle zamanlarda, ağıt yaksan, isyan etsen ne değişirdi?

Belki bundan, çevredeki insanlar etkilenirdi ama kader asla değişmezdi. Onun için Ragıp, gönlünün yasını dışa vurmadı, içinde debelendiği çaresizliği de... Sadece uzandığı kanepeden kalktı, eşine dönerek: ”hazırlanın gidiyoruz” dedi...

Sabaha karşı kasabadaki evlerine ulaşmışlardı. Öğleyi müteakip, babanın namazı kılındı ve ilçe mezarlığına defnedildi.

Ragıp'ın babası, bütün yaşamı boyunca dürüst olmayı ilke edinmiş, bu konuda kimseye söz söyletmeyecek kadar titizlenmiş bir insandı. İmam; “bu mevtayı nasıl bilirsiniz” diye sorduğunda, cemaatin bu soruya verdiği; ” iyi biliriz” cevabının, bu mevta için çok uygun düştüğünü bilir miydi, bilinmez. Ama bunu Ragıp biliyordu.

Hayat her zaman (acı/tatlı) sürprizler saklayan bir piyangodur. Hazırlıklı olmak lazım. Herkese çıkabilir.

www.sifaolsun.com/haberler/webfoto/anjiyo.jpg

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..