- Kategori
- Siyaset
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin Çelişki Soslu Siyaseti
- AKP ve Başbakan’ın izlemiş olduğu çelişkili siyaset hakkında çok şeyler söylemek mümkün ki önceki dönem hükümetlerinde de zaman zaman benzer durumlarla karşılaşıyorduk. Lakin AKP dönemi ve Erdoğan’ın Başbakanlığı sürecinde sanırım hemen hemen birçok konuda çelişkili bir yönetim anlayışı içerisinde olmak, siyasal iktidarın senkronize bir uyum içerisinde olmadığını, hatta daha da öteye pragmatizmde en’ler noktasını da aştığını garip kaçmaz. Belki tüm bunların dışında, AKP ve Erdoğan, bir adım ötesini görmekten, bir adım sonrası gelişmeleri okumaktan fazlasıyla yoksun!!!!
- Tuhaf bir durum…
- Bir tarafta Başbakan’ın yaptığı açıklamalar ve diğer taraftan bakanlar ve AKP sözcülerinin açıklamaları… Hemen hiçbirisinde birbirini tutan açıklamalara tanık olmuyoruz.
- En basitinden yana, “Kızlı-Erkekli evler” hususunda Başbakan ve yardımcısının birbirini tutmayan açıklamaları ve kopan fırtına… Daha öncesinden Gezi Parkı protestolarına ilişkin çelişkili açıklamaları hatırlayalım. Başbakan, Haziran ayı protestoları esnasında da yardımcısını açığa düşürtmüştü.
- Bu şekliyle baktığımızda, sürekli açığa düşen bir Başbakan yardımcısı ve bu durumdan rahatsızlık dahi duymayan bir Başbakan… Rahatlıkla ifade edeceğimiz şey, “Hükümet ve AKP hikâye, tek ses Başbakan”.
- Her ne hâl ise…
- Geçtiğimiz aylarda Halkların Demokratik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, “Bunlar çok değil, yakın zamanda Gezi Parkı eylemlerini sahiplenecekler” demişti. Tam da dediği gibi oldu ve önce Cumhurbaşkanı Gezi Parkı eylemleriyle gurur duyduğunu ifade etti, dünde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Washington’da, Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı eylemleriyle gurur duyduğuna ilişkin bir konuşma yaptı.
- Dönüyoruz Cumartesi gününe ve Başbakan’ın Diyarbakır çıkarmasına…
- Başbakan Diyarbakır’da, yaptığı konuşmada tam da mizah kıvamında değerlendirebileceğimiz türden bir konuşma yaptı ve lafı eğdi, büktü, dönderip, dolaştırdı getirdi Gezi Parkı eylemlerine dayadı… Tabir bu ya, ağzına geleni saydı… Oda yetmedi, hızını alamayarak, “Ahmet Kaya’ya karşı yapılan linç girişiminde kimler vardıysa, onların Gezi Parkında da olduğunu” söylemekten imtina etmedi.
- Başbakan’ın Diyarbakır konuşması bu anlamda, dedim ya “Mizah kıvamındaydı”.
- Bir tarafta Dışişleri Bakanı, “Gezi parkı protestolarından gurur duyuyorum” diyor, diğer yandan Başbakan, Gezi parkı eylemlerini tuhaf bir şekilde yerin dibine sokmaya çalışarak Ahmet Kaya’yı linçe girişenlerin Gezi Parkı eylemlerinde de yer aldığını söylüyor. Neresinden tutsanız elinizde kalacak olan bu açıklamalar ve konuşmalar ülke yönetiminin rezaletine örnek niteliğindedir. Dün sosyal medyada Ahmet Kaya’ya karşı yapılan linç girişiminin videoları yoğun bir şekilde paylaşıldı. Gerçekler çırılçıplak bir şekilde ortaya döküldü. Daha da ilginci, Başbakan’ın Ahmet Kaya linçine ilişkin ifade ettikleriyle, dün Ahmet Kaya linçine karışanların her birisinin bugün AKP saflarında durduklarını, Ahmet Kaya’yı linçe girişenlerin tamamına yakınının Gezi Parkı eylemlerinde hükümet yanlısı bir tutum içerisinde olduğunu gördük.
- Başbakan’ın, Ahmet Kaya’yı linçe girişenlerin, Gezi Parkı eylemlerinde de bulunduklarını söylemiş olması feci bir durum. Aynı Başbakan, Diyarbakır’daki konuşmasında, cezaevlerinin boşalacağını muştuluyordu.
- Güler misiniz, ağlar mısınız?
- Cezaevlerine KCK davasından sekiz bin kişiyi dolduran kendisi, cezaevlerini boşaltacağını söyleyen yine kendisi. Bir anlam da ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek gibi izlenen garip bir politika… Kürtler bu üç kâğıt politikasını yer mi? Sanmam… Otuz yıllık çileli bir dönemin tedrisatından geçmiş Kürtler’in bu türden ucuz politikalara prim verme ihtimalinin var olduğunu düşünüyor musunuz?
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..