Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Reyting mi kimya bozmak mı?

Reyting mi kimya bozmak mı?
 

Birkaç zamandır çarşıda, pazarda insanları etkilemek için noel baba kıyafetli insanlar görür oldum. Bizden olmayan bir isim, bir kıyafet, bir simge niye ön plana çıkarılır oldu anlayamıyorum. Bizde, çocukları güldürecek kimliğe sahip, kültürümüzün içinden olanlar simge olarak kullanılmaktan özellikle kaçınılıyor sanki... Farklı kültürlere doğru adım adım yaklaşıyoruz.

Etkileniyor insanoğlu gördüklerinden, tanıdıklarından ve seyrettiklerinden... 20-30 yıl önceki yaşam tarzımızı inceleyin çok farklı, şimdiki yaşam tarzımızın ise geçmişle uzaktan yakından alakası yok. Bu farklılık 10-15 yıldır daha uç noktalara doğru gelmektedir ve bu farklılaşmada bana göre televizyonun önemi büyük. Bu benim düşünebildiğim kadarı ile...

Seyrettiğim zaman evlerimizin vazgeçilmezini, bazı önemli ipuçları yakalarım, verilmek istenen temalarla ilgili... Kapitalist düzenin bir gerekçesidir sanırım üzerimizde uygulananlar... Her şeyi bir kenara bırakıp para kazanma hırsını körüklüyor bu sistem... Para kazanmak uğruna topluma güzeli vermeyi değil de reytingi (mi neyse) yüksek programları vermeyi hedefliyorlar. Bu arada şunu da belirtmekte yarar görüyorum. Bu reyting denen olayı kimler belirliyor? Ne idiği belirsiz çingene programlarının kimler belirliyor seviyelerini? Televizyon ekranlarında gösterilen yarışma programlarından, bizleri zerre kadar ilgilendirmeyen magazin programlarından ve kapalı kutu olması gerekli ev hayatlarını deşifre eden programlardan, gördüğüm ve okuduğum kadarı ile herkes şikayetçi... O zaman kim seyrediyor bu programları ne için yapılıyor. Bizleri yozlaştırmaya yönelik bu programları, sadece para amaçlımı yayına koyuyorlar yoksa toplumu dejenere etmek için mi... Bilemiyorum. Reyting adı altında kültürümüzün içine ediyorlar. Bu programlarda reytingin fazla olması nedendir. Yoksa reytingi belirleyenler bu programları sevenler mi? Veya reytingden haberi olmayanların, gün ortasında veya geceleri seyredecek başka bir program bulamayınca sırf vakit geçirmek için seyrettiklerinden mi yüksek oluyor bu reyting denen ucube bilemiyorum.

Bir bakıyorsunuz agresif yapılı insanların at oynattığı mekanlar haline dönüştürülüyor ekranımız, bir bakıyorsunuz çingenelerin zil takıp oynadıkları mekanlar haline... Bizimle kültürümüz arasındaki bağlılığı daha da kopmaz hale dönüştürecek programlar yerine nerede ne idiği belirsiz bir sürü program varsa, ne kadar zaplarsak zaplayalım yinede seyrettiriyorlar bizlere... Daha olmadı çalışmayan insanlarımıza gün boyunca bunları seyrettiriyorlar. Milletin gözü önünde yapılan kavgalar bırakın bir kanalı diğer kanallara da sirayet ediyor. Böyle aşikar biçimde kaynanamı olunurmuş, gelin mi olunurmuş anlamıyorum. Çarşaf çarşaf ortaya seriliyor ilişkiler... Herkes birbirinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak için didiniyor. Kimyamızın bozulması diye buna demezlerde neye derler ki?

Bizde teknoloji gelişmemiş olunca, çizgi filmler bile bizden olmuyor, ithal oluyor... Körpecik beyinleri etkileri atına alarak kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Yıkıyorlar beyinlerini... Birde sizler inceleyin çocuklarımızın ençok beğenerek izlediği programların yapımında bizden bir parça var mı? Ondan sonra çocuklarımıza kültür aşılamaya çalış, güç yetir yetirebilirsen...

Babalar, çıkarmayın onları akıldan
Analar, koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan, yıkımdan söz ederse biri (Ataol Behramoğlu)

Olmadı; iplerini üzerlerine atıyorsunuz.

Oğullarımıza kızlarımıza bayrak misali devretmemiz gereken kültürümüz, yitik malımız oldu. Bunu ortaya çıkarmak, yitik malımıza tekrar sahiplenmek için düşünmeli belki yapılabilecek bir takım olayları desteklemeli... Bunlar nemi? Bende bilmiyorum emin olun ama daha uygun kanallarda zaplıyorum. Veya müzik kanallarını kaldırdım ekrandan... Ben yaptım oldu bile... Bu da ayrı bir konu ama değinmeden geçemeyeceğim. Müzik kanallarında boy gösteren abidik hatunlar ve gubidik beyler müzik mi yapıyorlar yoksa erotik bir gösterimi yapıyorlar hala anlayabilmiş değilim. Bu kadar kanal olmasına da gerek var mı onu da bilemiyorum ama nereye kaçarsanız kaçın izlemek zorunda kalıyorsunuz ister istemez abidik gubidikleri...

Ve yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var; (Ataol Behramoğlu)

kılavuzumuz karga oluyor haberiniz var mı?

Saygılar...

 
Toplam blog
: 37
: 557
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

2006 itibarıyla 36 yaşında, yolun yarısını geçmiş bir inşaat mühendisiyim. İşim ve ailem herşeyimdir..