- Kategori
- Şiir
Rıhtıma doğru

O bir bahar vurgunuydu sersem sepelek
Dolaşıp durur dere boylarında
Anası görse delirmiş sanır
Yoksa kim gezer rıhtım koylarında.
Senin adın Elif, öyle mi
Elif olduğun nereden belli
Hem sarhoşsun, hem de esenlikli
Hem kim tavsiye etti beni…
Ben de o aradığın şeyden bulunmaz
Olsa olsa göğsümüzün ortasında
Atıp duran bir yürek
O da bu gidişle çürüyecek…
Hem seni kim gönderdi Tahsin mi dedin
Ben öyle bir adam tanımıyorum
Belki tutukluyken tanımıştım
Ama çoktan unutmuşum.
Bana bak Elif, sen Polis olmayasın
Hani Komserlikten emekli Hayri’nin kızı
Ona çok benzettim, ama halin hal değil
Baban rahmetli iyi arkadaşımdı.
Bak şimdi ne oldu, Tahsin, Elif ve Ben
Rıhtım boyunda ilerlerken
Bir Yunus çıktı denizden
Kanatlarını açmış fayrap yelken…
Hay yunusa bakın be, sanki bir adam
Oysa düne kadar ayrılmazdı bizden
Şimdi durdu deryalara karıştı
Denizlerde diğer yunuslarla yarıştı..
Bu Yunus olamaz, biraz palamut irisi
Kim kaybetmiş ki biz bulalım
Kanatlarını rıhtımın üstünde yolalım
Hemen zeytinyağlı tavaya koyalım..
Elif getir bakalım rakı şişesini
Rakı şişesinde balık olamazsak bile
Belki içip içip sarhoş olabiliriz
Hepimiz de yüzmesini iyi biliriz…
Hayden dostlar, kanatlanıp uçalım
Bu mendireğe değilse bile
Uçup, başka bir limana konalım.