Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '07

 
Kategori
Futbol
 

Rüştü'yü öğütme kampanyası

Rüştü'yü öğütme kampanyası
 

Futbol kulübü yöneticileri, amigo yazarlar ve onlarla etkileşim halindeki bir gurup takım taraftarı, "karşı takıma cevap yetiştirme, altta kalmama, mat etme" trenine binmiş son hızla gidiyor.

Ortak paydaları olan "futbol" nedeniyle onlarla aynı potada bulunmak durumunda olan Rüştü Reçber gibi centilmenler de maalesef onların kuklası haline geliyor.

Aslında para onlarda değil, onlar paralı oldukları için ordalar. Futbol kulüplerimize üye ve yönetici olmak için çuvalla paranız olması lazım, yoksa kapıdan içeri adım atamazsınız. Futbol yöneticiliği maalesef yurdumuzda zenginlere mahsus bir ayrıcalık.

Peki futbol yazarlığı nasıl oldu da bu kadar bu çarka uydu? Yazarlık en azından belli bir entelektüel alt yapı gerektirmez mi?

Sanırım bunun da nedeni futbolun ilginin odağında olması. Nasıl paralı sonradan görmeler adını duyurmak için kesenin ağzını açıp yöneticiliğe soyunuyorsa, yazarlar da bu ilginin göbeğinde olmak istiyor ve bunun da en kestirme yolu "taraftar endeksli" yazılar yazmak?

Gürcan Bilgiç, Rüştü Beşiktaş’la sözleşme imzaladığının ertesi gün, Rüştü’nün ağzından "Beşiktaş’a Fenerbahçeli Rüştü olarak gidiyorum" diye yazmış.

Bunun üzerine Rüştü, Beşiktaş’ın resmi internet sitesinden cevap vermiş:

"Böyle bir şey demedim, bu yazar beni ve Beşiktaş’ı yıpratmak için yazıyor, imza attığımdan beri Beşiktaş ruhuna ve Beşiktaş duruşuna uygun vs. vs."

Gürcan Bilgiç’in buna cevabı ise Rüştü ile görüşmesinin gerçek olduğu, bu cevabı Rüştü’nün değil, Beşiktaş kulübünde başka birisinin yazdığı.

Beşiktaş sitesindeki bu yazıyı muhtemelen Rüştü yazmamıştır (çünkü Rüştü Reçber, Gürcan Bilgiç hakkında "bu yazar" diye hitap etmez) ve de Fenerbahçelilikle ilgili sözleri yine "muhtemelen" söylemiştir. Ama ….

Ama önce herkes iğneyi kendisine batırsın; Rüştü Reçber, bu sözler Beşiktaş'a imza attığın gün söylenir mi?

Gürcan Bilgiç, bu sözler söylenmiş olsa bile ertesi günkü gazetede yazılır mı? Bunu yazmak sansasyon yaratmak dışında kime ne yarar sağlar? Beş sene sonra yazsanız anlarım ama o gün yazmak, yeni evlenen birinin aslında başkasını sevdiğini söylemek gibi bir şey. Düşman bile yapmaz, kavgada bile yapılmaz. Sen Rüştü’nün nasıl dostusun?

"Gazetecilik etik kuralları" buna izin verse, "evrensel etik kuralları" izin vermez.

Bir söz de Rüştü adına Beşiktaş internet sitesinde bu yazıyı yazan kişilere: On küsur senedir ezeli rakibinizin formasını giyen 30 küsur yaşındaki adamın ağzından, Beşiktaş'a transfer olduğu gün "Beşiktaşlılık duruşu" sergilediğini yazarak onun karakterinin üzerinde büyük bir soru işareti oluşturduğunuzun farkında değil misiniz?

Daha açıkçası onu palyaçoya çevirdiğinizi görmüyor musunuz?

Tamam, parasını verdiniz; ama sanırız bu parayı kalecilik yapsın diye verdiniz. Bu durumda Rüştü adeta elinizde "rehin" gibi duruyor.

Bir iğne de kendime: Buna benzer bir haber Tümer Metin Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye transfer olduğunda çıksaydı benzer şekilde mi düşünürdüm, yoksa Tümer Metin'in zaten çocukluktan Fenerbahçeli olduğunu varsayıp konuyu hiç dikkate almaz mıydım?

Bana öyle bakmayın, ben en azından kendimi sorguluyorum!

Ve tamamen benzer koşullarda sanki yine de benzer tavrı sergilerdim gibi geliyor.


 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..