Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Rüyanın anısı mı olur?

Rüyanın anısı mı olur?
 

Efendim olur. Bal gibi de olur. Bugün, müdavimi olduğum sitede 30/09/2006 tarihinde yazdığım rüyayı buldum. Sabahın 07:53 ünde yazmışım. Yani görmüşüm yazmışım. Böyle bir rüya anısı. Bloga adapte ediyorum ha. Ona göre kıymetinizi bilin...

Not: Ediyorum dediğim noktayı virgülü düzeltip, sözlük yerine blog koyuyorum. Normal konuşma havasındaki orjnalliği bozulmasın...

Aramızda kalsın bir rüyamı anlatıcam blog. Böle, şimdik pinpon turnuvası var, iki kız oynuyolar ama, nasıl bişi biliyon mu? Böle normal tenis gibi öne çıkıyo filan. tabi masaya diil masanın yanına geçip fileye geliyo atılan topu küt iniyo filan. Öle garip bir müsabaka oldu. Bir japon kazandı karşılaşmayı ama, kız süp süper. Böyle siyah saçlı, beyaz tenli, öle parmak kadar boyu yok. Yüzü öyle tombul ablak değil. Neyse efenim peşinden koştum.

-hi my name is earl... earl hickey
-oh yes my... ahahah... your name is earl... ahaah
-eheheeh
-i'll give you my phone number
-i'll ee i hope you ill hope you give ... (rüyamda bile konuşamıyorum dikkat edin)

Bundan sora kız soyunma odasına girdi. Sonra, ben bekliyodum ama, sanırım beynim orada ingilizce konuşacak diye kasarken, kendini uyandırdı şerefsiz. Kabak gibi başka rüyaya ışınlandım. Hayır, madem konuşamıyon inbe beyin, kız konuşurken nasıl konuşuyo da, bana gelince tutuluyon. Kıza da dublaj yapan sen değil misin şerefsiz?

Kızıyom ama, öbür rüyada ilginçti. Yukarıda anlattığım rüyadan önce gördüğüm rüyayla ilgiliydi bir nebze. Bir evimiz varmış, böyle kırda filan. Tam hatırlamıyorum da. Bir yere gidiyorum. Dönüşte bir bakıyorum, her yerde fare gibi hayvanlar var. Çocuklar filan alıyolar ellerine. Hayvanlar bişi yapmıyo, öle sakin sakin duruyolar. Rüyada bile tiskindim hayvandan aferedersin. Sonra işte arkadaşlarlan buluştuk. ayrıntıları atlıyorum blog. Arada yastığa yapışmışım. Artık niyeyse...

Sonra birini vampir ısırmış. Biz onu 2 erkek bir kız kurtarmak istedik. Bir eski binanın camının pervazında akşam vakti konuştuk. Öbür çocuk yoktu, kız güzeldi. Karşımızdaki ağaçta gene o fareye benze hayvanat mevcuttu. Fekat ben korkmadım bu sefer. Nasıl yapcazda kurtarcaz diye plan yaptık, ayna bulalım dedik. Ayna alacak paramız yok ki. Kamyonet çalma ayna toplama kısmını kesmiş yönetmen, ertesi gün olmuştu. Ben kapıyı tıkladım. Böyle uçsuz bucaksız bir arazide koca bir malinakeydi. O sırada kafamı çevirdim, bizim arkadaşlar kamyonetten aynaları indirmiş getiriyor. Yemin ediyom ben bişi çalmadım...

Bir daha çaldım kapıyı. Aaaaa bir baktım tam dibimizde kırmızı tuğlalı yüksek bir okul. Küçük camları var. (Nerden çıktı be) Öğrenciler camlardan sarkmış. "tehlikeli onlar girmeyin" filan diyor. Ulan madem tehlikeli, senin korku rüyasında ne işin var? Dersini yapsana edepsiz. Zaten kravatları göbeğe kadar gevşetip, formanın ebesini seviyosunzuz. (Toplumsal mesaj da verdim)

Neyse ben rüyama döneyim. Arkadaşım daha tam vampir olmamış kapıya gelip, "gidin buradan" filan diyor. Kapıya bir omuz koyuyorum, yerle yeksan oluyor. Dalıyoruz içeri kalın perdeler var. Hepsini indiriyoruz aşağıya. Vampirlen zevcesi geliyorlar. Aynaları dizmişiz tabi evin içi ışıl ışıl. Bunlar yanıyo. Buldukları küçük gölgeliklerde kendilerini savunmaya çalışıyorlar. Sonacıma bir an nasıl oldu anlamadım. Erkek vampir perdeyi yerine monte etmiş. Ulan rüya kendine gel. O sürede merdiveni nerden buldu da, o korniş dalgasından teker teker geçirdi? Mantıksız bu rüyalar ben söyleyeyim. Ha neydi. Sonra ben arkadaşımı dışarı çıkarırken güneş gidiyor, kalanlardan haber alamadım. Onu bir kenara koydum bayılmıştı. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde tuvalette çişimi yapıordum blog. Yap yap bitmedi o derece...

 
Toplam blog
: 40
: 7324
Kayıt tarihi
: 20.03.07
 
 

Karga, kargagiller (Corvidae) familyasından Corvus cinsini oluşturan, iri yapılı, düz gagalı, pençel..