Saç uzatmak mı? asla ..

Kamu görevim süresince aynen kravat takma mecburiyetinde olduğu gibi üç haftada bir kuaför ziyaretlerim de bıkkınlık getirmişti.

Özgürlüğüme kavuşmama bir ay kala her iki kurala da boş vermiştim.

İş yerindeki arkadaş çevremden gelen erkek adam saç uzatırmı hiç tepkilerine aldırmadan illede saçlarımı uzatacaktım.

Sen farklısın. hem uzatır arkadan bağlar hatta küpe bile takarsın demişlerdi beni uğurlarken .

Ama bu defa özlemime kavuşamayacaktım galiba saçlarım uzadıkça hevesim yok olmaya başladı.

Sebebi saçlarım yanlardan kabarıyor ve saçaklı bir hal alıyor olmasıydı.

konuştuğum kuaförüm üç haftada bir uğrayın kırıklıkları önlemek için uçlarından alalım tavsiyesinde bulunmuştu.

Aynı sorun devam ettiğinde bu defa saç jölesi tavsiye ettiler.

Arkadaşlarımın saçlarını inek yalamış şirinliklerinden çekinerek saçlarımı kesmeye karar verdiğim bir sırada İzmir de yaşayan annemi ziyaret etmem gerekmişti.

Oradaki bir kuaföre giderek şikayetlerimi anlattım ve kısaltmak istediğimi söyledim.

Olurmu beyefendi dedi kuaför olan delikanlı.

Turistlere hitabediyoruz. bizim işimiz bu.

Ne güzel uzamışlar kıyılırmı bu güzel saçlara.

Hem acele etmeyin omuzunuzun hizasını geldiğinde bu sorun ortadan kalkar.

Peki dedim sana güveniyorum.

Önce zikzaklı bir makasla yanları seyrelttiğini söyledikten sonra saç bakımı başladı.

Bir avuç dolusu jel türünden bir sıvı ile kafamı onbeş dakika ovaladı.

Ardından bakım losyonları.

Sonra parmak uçlarından başlayan masajlar.

En sonunda da yine bir avuç saç jölesi

Merakla bekliyordum beni daha ne hale getirecekler diye.

Bir saat süren sesizlikten sonra nihayet sordular ne içersiniz efendim. cappuccino. nescafe.

Yok yok dedim sağolun.

Şu an hangi aşamadayız onu söyleyin bana?

Bir daha kabarmayacak dimi saçlarım?

Rüzgarlı havalarda bonus oluyor kendimi tanıyamıyorum.

Yok yok diye cevap verdi.

Siz saç jölesine devam edin sürekli yapışık kalırlar

Ne diyorsunuz beyefendi dedim.

Ankarada da aynı şeyi söylemişlerdi.

Olurmu efendim dedi saç diplerini besledik.

Bakınız şu şekilde 80$ almak istermisiniz.

Yok yok dedim acelem var dönüşte uğrarım!

Ne farketti ki? Boş yere hamur gibi yoğurdunuz beni.

Neyse olan oldu .

Söylermisiniz ne kadar ücret ödeyeceğim?

Ankaradaki kuaförümün aldığı ücretin tam dört katını ödemiştim.

O kızgınlıkla her zaman hassas olduğum bahşiş vermeyi bile unutarak kendimi dışarı zor attım.

Parmaklarımla alışkın olduğum şekilde düzelterek yürümeye başladım.

Mağaza vitrinlerinde duraklayarak camlara bakıp yeni saç şeklimi inceliyordum.

Berbattı.

Ankaraya döndüğümde tekrar kuaför koltuğundaydım onca araştırmalarım sonuç vermemişti.

Kes kardeşim şunları dedim.......