Sahiller Aylan bebeklere gebe..

Bu sabah henüz gün doğmadan çok ta alışık olmadığımız bir sesle uyandım.. Hemen yanıbaşımızda inşaatı süren site geldi aklıma. İşçiler bugün çok daha erken işe başladılar diye düşündüm önce. Aradan bir saat geçti geçmedi tepemizde bir helikopterin döndüğünü gördüm ve telefonlarım çalmaya başladı... Arkadaşım aradı önce sonra ablam. "Biz sahile gidiyoruz hemen gel" ..

Apar topar giyinip koştum.

Sahilde onlarca vatandaş, Jandarma, Sahil Güvenlik, Ambulans, helikopter tepemizin üstünde ve birde beşi üçe indirerek haber yapmaya çalışan bir kanalın ağır parfüm sürünüp gelmiş üç görevlisi gecikerek avdet ettiler. 

Neyse..

Ve işte yine bir mülteci faciası! 

Yanlış hatırlamıyorsam Eylül ayında  küçücük bedeniyle sahilde cansız yatan Aylan bebek vardı ya hepimizin yüreğini kanatan..

Biz beş sığınmacıya rastladık denizden gelen ve güya can yeleği, can yeleğinin kopmuş kemeri siyah bir bere, arapça yazılı merhem ve bir oyuncak. Hepsi savrulmuş sahile. "Anlatılmaz yaşanır"ın anlamını ilk kez bugün mü anladım bilemiyorum.

İçini boşalttıktan sonra tam görkemiyle mendireklerden birine yaslanan "bot" bize poz veriyordu! Belki de "bu böyle gitmezin" resmiydi bu ama anlayana.. Mültecilere kapımızı açtık "onlara sahip çıkarız dedik ya.

Senin anladığın ne diye sorarsanız..

Sahillerimiz Aylan bebeklere gebe. 

Paylaştığım fotoğraftaki kız çocuk şiddetli lodosta, yağmur altında montu ve botuyla güneşlenmiyor. Anlaşmalara kanıp canını kaybetip sahile vurdu! 

Balıkesir / Ayvalık / Altınova

Gülriz Yiğit