Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '12

 
Kategori
Doğal Hayat
 

Sahipleri tarafından bakılmayan arazilerde resen cevizcilik nasıl yapılır?

Sahipleri tarafından bakılmayan arazilerde resen cevizcilik nasıl yapılır?
 

Bu proje de belirlenecek olan usul ve yöntemler çerçevesinde ilçede, mirasçıları tarafından bakılmayan hatta sahibi tarafından da bakılmayan arazilerin resen cevizcilikte değerlendirilebilmesi mümkün


“İSKİLİP CEVİZİ” İLÇE HALKINI ZENGİN EDER..!

İskilip Cevizi’nin ne denli önemli olduğunu ve geçmiş zamanda ilçemizden Avrupa’ya ihracat ürünü olarak sattığımızı yazmıştım. Bu yazımda “İskilip Cevizi” nin ilçemizde tekrar eski günlerine hatta daha da ileri ilçemizi kalkındırmasında iktisadi bir kıymet haline dönüştürebilir miyiz? Sorusunun cevabı hakkında düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Önceki Kaymakamımız Birol Kurubal’ın örnek elma bahçesi yaparak ilçe halkına yol gösterme gayretlerini biliyoruz. Ve takdirle de yad ediyoruz. Şu anda görevde bulunan Kaymakamımız Mehmet Yılmaz’da çilekçilik alanında ki gayretli çalışmaları sebebiyle ilçe ekonomisine kısa zaman da ciddi manada katkı sağladığını gözlemlemekteyim.

Geçtiğimiz on-onbeş yıllık süreçte bir takım şahısların ve derneklerin de bu alanda ki gayretli çalışmalarını da zikretmeden geçemem elbette. Bütün bu çalışmaların neticesinde ilçe olarak bulunduğumuz şu anda ki durumun fotoğrafını çekecek olursak nasıl bir fotoğraf görebiliriz noktasında hafızamı yokladığımda kişisel çaba ve gayretlerden öte geçemediğimizi görmekteyim. Bu benim kişisel görüşümdür, katılmayanlarda elbette olacaktır.Saygı duyarım.

İskilip’in coğrafi ve arazi yapısına baktığımızda en uygun endüstriyel bitkinin ceviz olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu durumdan dolayıdır ki akademik çalışmaların neticesinde de tespit edilen “İskilip Cevizi”nin farkındalığını söyleyebiliyoruz.

Elli yıl önceki İskilip’te yıllık 150 ton ceviz içi üretirken acaba şimdilerde daha fazlasını üretemeyiz mi diye kafa yorduğumda karşıma; mülkiyet bakımından parçalanmış bir arazi yapısı, mirasçıların çokluğu sebebiyle bakımsız bağ bahçeler çıkmaktadır. Bakımsız bu bağ ve bahçeler gezildiğinde adım başı yer altından çıkan ceviz fidanları, birbirine sıkışmış ceviz ağaçları görülmektedir. Bakımsız bir ceviz ağacının verebileceği ürün ne kadar kazançlı olabilir ki? Verimsiz bu cevizleri de şehirde kalan bir iki mirasçısı tarafından toplanmaktadır. Bu durumun ilçe ekonomisine katkısı olduğu söylenemez.

Mülkiyet bakımından sahipli ama mirasçılarının çokluğu bakımından sahipsiz kalmış bu bağ ve bahçelerdeki birbirine sıkışmış ve adım başı topraktan fışkın vermiş ceviz fidelerinin bakım ve ıslahını yaparak ilçe ekonomisine bir artı katma değer olarak nasıl kazandırırız hususunda kafa yorduğumda karşıma Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı çıktı.

Bu noktada Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’nın bu işlemi yapacak bir yasal alt yapısının bulunup bulunmadığını araştırdım. Biliyorsunuz Osmanlı Devleti zamanında toprak mülkiyeti çok farklı bir statüde idi. Toprak üç yıl üst üste işlenmediği takdirde mülkiyet hakkı düşmekte idi. Cumhuriyet dönemine geçtiğimizde devlet rejimi bakımından tercihimizi kapitalist sistemden yana kullandığımızdan dolayı özel mülkiyet hakkını da otomatikman devlet sistemi içerisinde kurmak zorunda kaldık. Osmanlı döneminde toprağın ekonomik değerini kaybetmemesi adına izlenen bu yöntemin Cumhuriyet döneminde de devam etmesi gerektiği devleti kuranlar tarafından arzu edilmekte idi.İşte bu istek, mülk sahipleri tarafından işlenmese dahi toprağın bakımsız kalmaması için, kamu kurumu niteliğinde ki bir müessesesin devreye girmesini doğurmuştur. Netice itibariyle toprağın ekonomik değerini kaybetmemesini sağlamak adına “Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı” ihdas edilmiştir. Bu yöntemle Osmanlı döneminde ki toprakların bakımsız bırakılması halinde mülkiyetin düşmesine karşılık Cumhuriyet döneminde farklı bir yöntem benimsenmiş oldu.

“Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı” adında kurulan bu kurum sayesinde her hal ve şartta bağ, bahçe ve arazilerin korunması amaçlanmıştır. Ne var ki bu kurumu biz İskilip’te sadece bağ,bahçe ve arazi ürünlerinin hırsızlardan korunması ve bazen de sulama sorunlarımızın çözümünde kullanmışız. Bunun sebebi de; Cumhuriyetin ilk yıllarında herkes mülküne sahip çıkarak işlediğinden dolayıdır.

Yaptığım araştırma neticesinde bu kurumun kurulma sebebinin sadece “bekçilik” olmadığını; adıyla müsemma “koruma” nın daha geniş bir çerçevede düşünülmesi gerektiği kanaatine vardım. Bağ bahçe ve arazilerin mülkiyetinin tapu kurumu tarafından korunurken, malikleri tarafından bakımsız bırakılarak işlenmeyen arazilerin işlenmesi halinde iktisadi bir değer kazanması söz konusu olduğunda mülkiyete bakılmaksızın Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı tarafından resen arazinin işlenmesi amaçlanmıştır. Yani bu kurumun yetkili olduğu sınırlar içerisinde kalan bakımsız ve sahipleri tarafından ilgilenilmeyen bağ,bahçe ve arazilerin bakımı ve içerisinde ki ağaçların ıslahını Koruma Başkanlığı tarafından resen yapmak kanunen mümkün olduğunu iddia ediyorum.

Bilmeyenler için yazıyorum Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı idare heyeti; Belediye Meclis Üyeleri ve Ziraat Odası Meclis Üyeleri tarafından müştereken seçilmektedir.Seçilen Yönetim Kurulu Üyeleri de kendi aralarında bir Başkan seçerek görevini sürdürmektedir.

İskilip Çiftci Mallarını Koruma Başkanlığı, “İskilip Cevizini İlçe ve Ülke Ekonomisine Kazandırma Projesi “ adı altında bir proje hazırlayacak. Hazırlanacak olan bu proje Belediye Meclis Üyeleri ve Ziraat Odası Meclis Üyelerinin onayına sunularak resmiyet kazandırılacaktır. Bu proje de belirlenecek olan usul ve yöntemler çerçevesinde ilçede mirasçıları tarafından bakılmayan hatta sahibi tarafından da bakılmayan arazilerin resen cevizcilikte değerlendirilebilmesi mümkün olacaktır. İlçe sınırları içerisinde ki hazine arazilerini de bu projeye dahil etme imkanı bulunmaktadır.

İlçe Koruma Başkanlığı’nın sınırları içerisinde uygulanacak olan bu projeye Üniversite ve İlçe Tarım Müdürlüğü de dahil edilerek Tarım Bakanlığından da yüksek miktarlarda parasal destek alınacağını düşünüyorum. Binlerce mirasçısı İskilip dışında olan bu arazilerin kıymeti şu andaki kıymetinden kat kat fazlalaşacağı için, taşrada ikamet eden İskilipli hemşerilerimizin de tekrar ilgi ve alakasına vesile olacaktır.

Kabaca bu projenin ana hatları; ilçe sınırları içerisinde ki mevcut ceviz ağaçlarının ıslahı,bakımı,cevizlerinin toplanması ve kırılarak ekonomiye kazandırılmasıdır. Projeye konu arazinin mülkiyet envanteri çıkarılacaktır. Gelir paylaşımı da sahip olunan metrekareye göre dağıtılacaktır. Sahibi tarafından bakılan araziler hariç tutulmak üzere mülkiyeti kime ait olmasına bakılmaksızın binlerce ceviz fidesini araziye yeniden ziraat bilimine uygun usul ve yöntemlerle dağıtılarak İskilip cevizi ile aşılanacaktır.

Bu projeye işlerlik kazandırdığımız ilk yıldan itibaren İskilip’te işsizlik sorunu çözüldüğü gibi emeğin parasal karşılığı da fazlasıyla elde edilecektir.

 
Toplam blog
: 53
: 1175
Kayıt tarihi
: 08.10.10
 
 

Mali Müşavir&Bağımsız Denetçi 1964 Doğumluyum. Çorum İli İskilip İlçesinde yaşamaktayım. Evliyim ..