Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Sahtekar bir parti başkanından ne beklersiniz?

Sahtekar bir parti başkanından ne beklersiniz?
 

Yine her gazetenin farklı manşeti olan bir gündeyiz. Hep böyle olması hepimiz için daha güzel… Bu durumda önem sıralaması bana kalıyor.

Bence Hürriyet’in manşeti, günün en önemli olayı. DTP genel başkanlığına seçilen Nurettin Demirtaş’ın askerlikten kaçmak için kullandığı çürük raporunun sahte olduğuna dair bir söylenti vardı. Uğur Dündar bunun söylenti değil gerçek olduğunu ortaya çıkardı.

“İşte Sahte Çürük Raporu” başlıklı manşette raporun ayrıntılı sahtelikleri anlatılıyor.

Neden bu haber önemli? Çünkü siyasi partiler bir ülkede yönetime talip olan ve o ülkeyi diğer partilerden daha iyi idare edeceği iddiası taşıyan siyasi kuruluşlardır. DTP de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre kurulmuş, faaliyetlerini bu çerçevede yürüten, sahip olduğu milletvekilleri bu milletin ödediği vergilerle maaş alan bir partidir.

Eğer bu partinin genel başkanı sahtekarlıkla vatandaşlık görevini yapmaktan kaçıyorsa, ondan bu ülkeye bir fayda beklenebilir mi? Şimdi bazı PKK yanlısı vatandaşlar, “bir PKK’lı olarak bir de TC’nin askeri mi olsaydı” diye alay etmek isteyeceklerdir biliyorum.

İnsanlar ya iyidir, ya kötüdür, ya dürüsttür, ya sahtekardır. Zannediyor musunuz ki sahtekarlığı kendine ilke edinmiş bir kimse, başka alanlarda başka insanlara dürüst davranacaktır… Bu boşuna bir bekleyiş ve sonuçsuz bir kuruntudur.

Bu durumda sahtekar başkandan DTP’ye de PKK’ya da ona ümit bağlayan saf taraftarlara da hiçbir fayda gelmez. Onlar da bunu er geç anlayacaklardır ama o zaman iş işten geçmiş olacaktır.

*****

Kendi yöresindeki insanların hakkını savunmak adına ortaya çıkmış bir partinin genel başkanı, sahte raporla kişiliğini zedelerken, siyaseti kendi kuralları içinde uygulayarak başarıya ulaşmak isteyen Ak Parti’den dobra dobra bir çıkış var Akşam gazetesinde…

Devlet bakanı Hayati Yazıcı, genel seçimde DTP’yi Güneydoğu’da büyük oy kaybına uğratan Ak Parti’nin yerel seçimdeki hedefi, Diyarbakır Belediye başkanlığıdır, açıklamasını yapıyor. Hayati Yazıcı “Diyarbakır’ı Alacağız” manşetinin altında, burada belediye başkanlığı kazanmanın en az İstanbul Ankara kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.

*****

Sorunlarımızı çözüme kavuşturmada beceriksiz olduğumuzu her zaman söylüyorum. Olayları zamana yaymak ve kendi akışına bırakmak en çok yaptığımız çözüm modeli. Elbetteki bu acıları unutturuyor ama, sorunları çözmüyor. Tam tersine daha da katmerleşmiş olarak ve beraberinde birçok başka sorunlar yaratarak aynı problemler karşımıza tekrar çıkıyor.

Bir Susurluk faciası yaşadık. Ne kadar ders aldığımız tartışılır. Hiç aldığımızı da sanmıyorum. Konu bir biçimde kapandı gitti. Ölenler öldüğüyle kaldı. Kalan sağlarla ilgili hiçbir işlemden sonuç çıkmadı.

Bu günlerde Malatya’daki Zirve yayınevi cinayetiyle ilgili ortaya çıkan bazı şeyler var. Bir telefon trafiği var ki örümcek ağı gibi. Sanıklar son 6 ayda toplam 106 farklı telefon kullanmışlar. Telefonla arananlar da öyle sıradan insanlar değil. Aralarında özel harekatçılar, savcılar, askerler, siyasetçiler, yazarlar, güvenlik görevlileri, var da var.

Fakat ortada yine bu olayın açığa çıkmasına yönelik bir gayret yok gibi… Taraf gazetesi “Katliamdaki susurluk” manşetiyle olaya damgasını vurmuş. Radikal gazetesi de “Malatya Cinayetlerinde Bir Tuhaf Telefon Trafiği” manşetiyle vermiş haberi. Milliyet gazetesinin manşeti de “Malatya’da Şok İsimler”

Yine de bu konuda bir sonuca varılacağından ümidim yok. Bu demektir ki, benzeri sorunları her zaman yaşamaya hazır olmalıyız. Bu da bir anlamda hayatımızın güvensizlik içinde devam edeceğinin bir belirtisi… Mutlu, güvenli bir vatandaş olmayı ne zaman hak ederiz dersiniz?

*****

Dünkü yazımda değindiğim kara çarşaf meselesi de bugünkü gazetelerin bazılarına manşet olmuş. Vatan gazetesi “Faili Meçhul Bilgi Notu” manşetiyle verdiği haberde, notu kimin yazdığını sorguluyor.

Radikal gazetesi “Rektörü Kim Fişledi?”, Akşam gazetesi de “Köşkün Muhbiri kim?” sorusuyla katılıyor bu konuya… Tabii şimdilik cevap yok. Oysa sayın cumhurbaşkanı bu sorunun sorulacağını düşünmeliydi. Herhalde gereğini yapacaktır, umuyorum ki ondan sonra gereken bilgi de bize ulaşacaktır.

*****

Sırada Sabah gazetesinin manşeti var: “Hastaneler Ağır Hasta” Sayıştay Türkiye’deki 138 hastanenin temizliğini araştırmış. Ortaya çıkan sonuç korkunç. Çünkü hastaneler mikrop yuvası… Zaman zaman hastanede mikrop kapıp hayatını kaybedenlere şahit oluyoruz. Temizliğin ana maddesi sudur. Su kirliyse neyle, nasıl temizleniriz? Hastane hastaysa nasıl tedavi olacağız? Cevap bekleyen bir soru daha…

*****

57 kişinin hayatını kaybettiği bir uçak kazasını geride bıraktık. Kara kutu bulundu mu bilmiyorum. Şimdiye kadar hatırladığınız uçak kazalarında kara kutu bulunduktan sonra değişen bir şey oldu mu, hayır… Eminim burada da olmayacaktır.

Bu konuyu bugün manşet yapan tek gazete Star. “Son Söz, Pilot Rotayı Şaştı” manşetli habere göre, Sivil havacılık Genel Müdürlüğü Isparta uçağının güzergah dışına çıktığını doğrulamış ve şimdi pilotun uçuş rotasını neden terkettiğinin araştırılacağını söylemiş.

Güneş gazetesinde ise “Kafalar Karıştı” manşeti altında verilen bilgilerde, her şey normal denmesine rağmen uçağın neden düştüğünün bir türlü anlaşılamaması üzerinde duruluyor.

Öte yandan kazada ölen Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Engin Arık’ın kazadan önce bir fizikçiye mail çektiği ve üzerinde çalıştığı bir cihazı Isparta’ya götürdüğünü söylediği iddiası var.

Bugün gazetesi “Uçaktaki Sır Cihaz” manşetiyle bunu gündeme getirmiş. Ancak uçak enkazından çıkan böyle bir cihazdan kimsenin haberi yok.

Hürriyet gazetesinde ise “Otel Faturasından Kaza Kırımına” başlıklı bir haber var. Burada World Focus havayollarının Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru’nun 2005 yılında otel masraflarını ödediği bilgisine ulaşıldığı belirtiliyor.

*****

Posta gazetesinde “Mutluluğun Fotoğrafı” var. Bu imkânsız gibi görünen olayın fotoğraflanması elbette gülümseyen bir çocuğun üzerinde gerçekleştirilmiş. PKK’ya karşı aralıksız operasyonlar yapan askerler, dün Hakkari’de sıfır noktasındaki 4 okulda öğrencileri tepeden tırnağa giydirdi. Çocukların yüzündeki mutluluk gülümsemesi, görülmeye değerdi.

*****

Milliyet gazetesinde dün başlayan bir araştırma kuruluşunun anket sonuçları var. Dünkü başlık Türbanlıların dört kat arttığı şeklindeydi. Bu bir özel haber ve yazı dizisi olduğu için ben dünkü manşetlere almamıştım. Ancak gazete ve televizyonlarda özel ilgi gördü ve Türkiye’nin gündemine girdi.

Türkiye’nin Malezya olması tartışmaları Basın tarafından tekrar gündeme getirilmeye çalışılıyor. Oysa iki ay kadar önce Radikal gazetesinde yine aynı şirketin yaptığı bir araştırma yayınlanmış ve Radikal gazetesi 28 Eylül tarihli nüshasında “Örtülü kadın azaldı, Malezya olmuyoruz” diye manşet atmıştı.

Şimdi aynı grubun bir başka gazetesinde aynı araştırma şirketinin farklı sonuçlar içeren bir araştırması şaşkınlık yarattı. İşin tuhafı, şimdi yayınlanan araştırmanın Radikal’dekinden önce yapıldığı gibi bir iddia da var.

Yeni Şafak gazetesi “Aydın Bey Açıklasın” manşetli haberinde bu çelişkiye dikkat çekiyor.

Bu arada Vatan gazetesi dünkü başlığı baz alarak “Türbanlı Sayısı Neden artıyor?” diye sormuş. Sonra da cevabını kendisi vermiş, AK Parti iktidarının bu sonuçta etkili olduğunu söylemiş. Halbuki araştırmayı yapan kuruluşun yetkilisi dün akşam televizyonda bunun tam aksini söyledi. Ak Parti iktidar olduğu için türbanlı sayısı artmış değil, türbanlı sayısı artmış olduğu için Ak Parti iktidar olmuştur, dedi.

Milliyet gazetesindeki araştırmanın bugünkü bölümün başlığı da şöyle: “Dini Gerekçeyle Örtünenler Arttı” Yazıda buna karşılık gelenek-görenek diyerek örtünenlerde azalma olduğu belirtiliyor.

Bu tür araştırmaların nedenleri üzerinde durulmaz ve gereği yapılmazsa, sonuçların bize verebileceği fazla bir şey yok.

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Sabah gazetesi: “2 Bin 300 Çocuk Borsaya Girdi” İstanbul Borsası’nda 14 yaşın altında 2 bin 300 çocuğun yatırımı olduğu ortaya çıktı. Velileri çocukların geleceği için Borsa’ya yatırım yapıyor.

*****

Akşam gazetesi: “Meclise Giren skandal Sözler” Vakit gazetesi yazarı Abdürrahim Karakoç’un tartışma yaratacak bazı yazıları yazdığı Haber Ajanda adlı bir dergiyi TBMM’deki bütün vekillere ve hatta askerlere ve üst düzey bürokratlara gönderdiği belirlendi.

*****

Takvim gazetesi: “Müthiş Kaçış” Bir Türk işadamı ihale için gittiği Kuzey Irak’ta dolandırılıp hapse atıldı. Kefalet vererek hapisten çıktı, mayınlı alanda 5 km. yürüyerek döndü.

*****

Yeni Şafak gazetesi: “4 Yıl Sonra Gelen Mutluluk Fotoğrafı” Suudi Arabisan kralının ülkemizi ziyaretinde gündeme gelen karışan çocukların aileleri, 4 yıl sonra buluşurken çocuklar birbirleriyle ve gerçek aileleriyle kucaklaştılar.

*****

Star gazetesi: “Brüksel Fırçası” Lagendjik Brüksel’deki Kürt konferansında sürekli Öcalan’dan söz eden DTP’lilere tepki gösterdi. Sorunu iyice içinden çıkılmaz hale getiriyorsunuz, tüm şanslar kaybedilecek, uyarısında bulundu.

Öte yandan Türkiye gazetesinde “Avrupa’ya PKK ile İlişkini Kes Çağrısı” başlıklı haberde, askeri operasyonlarla PKK’ya ağır darbe vuran Ankara’nın şimdi de, dış destek sağlayarak PKK’yı terör örgütleri listesine almasına rağmen yan kuruluşlarının faaliyetlerine izin veren, örgütün uyuşturucu kaçakçılığı yapmasına müsaade eden, üst düzey yöneticilerini barındıran ve finans temin eden AB ülkelerine, PKK’ya doğrudan veya dolaylı destek vermemeleri uyarısında bulunduğu belirtiliyor.

*****

Bugün gazetesi: “Diyanetten Cami Reformu” Tüm camiler mülkiyete bakılmaksızın Diyanet’e bağlanacak. Bütün cami ve mescitler izinle ibadete açılacak ve tek elden yönetilecek. Camiye yardım toplamak için izin şartı aranacak.

*****

Vatan gazetesi : “Sanki Kazayı Beklediler” Atlasjet faciası sonrası riskli alanlara inişi kolaylaştıran ILS cihazı takılmaya başlandı.

*****

Cumhuriyet gazetesi : “Aleviler’e Karalama” Haberde Erzincan Tercan Lisesi’nde din dersine giren müftünün “bir kısım Aleviler namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, gavur, satanist, din dışı” dediği iddia ediliyor. Oysa Alevi temsilcilerinin bir kısmı televizyonlarda kendilerinin İslam’la hiçbir bağlantısı olmadığını zaten açıkça söylüyorlar.

*****

Spor gazetelerine gelince:

Fanatik gazetesi Fenerbahçe Galatasaray derbisi öncesi “En Büyük Kim?” sorusunu soruyor.

Fotomaç gazetesinde “Fenere Müjde” var. Milan Ronaldo’yu transfer etmiyormuş…

Fotospor gazetesi de “Kartal”ın Bombası Koller” diyerek siyah beyazlılara müjde veriyor.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla….

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..