- Kategori
- Müzik
Salla şugar

Yazmasam çatlarım. Aslında ilk dinlediğimde yazacaktım da malum blog kurdu girdi yine beynime. " Yahu Tuzluk yaz yaz nereye kadar böyle " dedi de moralimi bozdu. Sonra işler güçler falan... Ara açıldı işte.
Lakin halihazırda Trt 2 de devam etmekte olan müzikal şok, kalemi kırıp klavyeye koşmama neden oldu.
"Tutuklu kaldım" ı söylemeye çalışıyor Metin abi... Ama ıı ıhh... Mesele Metin abi değil zaten. Sezen'den başkası yalan.... Kimse onun kadar mükemmel söyleyemez o şarkıyı ondan.
Neyse asıl mevzu da bu değil zahir.
"Şeyk it ap şekerim " beni çatlatan. Yok hayır ben nasıl yapamadım kıskançlığı değil. Yapamam da zaten. ilk kez ana haberin birinde dinledim geçen akşam.
Hiç bir kurumu, andıçı, sağdıcı bağlamayan otorite olmayan tamamen kişisel görüşüm efendim.
beğenmedim.
Yani evet müzik de bir ritim bir hareket bir kıpraşma duygusu var ama sanki ses ile müzik uymamış gibi. Yani ne bileyim iddialı bir yapım, ilk dinlediğinde vurmalı pek çok insanı.
Şu Helena'nın "my number one"ı öyleydi mesela.
Hatta af buyrun Nazan'ın "aşkım baksana bana" sı bile daha iddialı olur kanımca ve şahsımca.
Arz ederim şekerim.