- Kategori
- İlişkiler
Sanal aşklar

Renkli renkli uçan balonların peşine takılıp yükselmek istiyorum bazen...
Şarkılar, filmler, diziler ve belki sayamayacağım pek çok şey öyle inandırıyor ki bizi aşka. Biz de o kadar şartlandırıyoruz ki kendimizi, karşımıza çok kolay çıkabileceğini sanıyoruz aşkın. Mükemmel sanal bir aşkı izliyoruz veya dinliyoruz, ve belki bir ümit bizim de yaşayacağımız öyle günlerin geleceğine inanıyoruz.; oysa hiç birşey öyle kolay çıkmıyor karşımıza, belki zaman, zaman gösterir...
Çevremizdeki aşklara baktığımızda da aynı tat, aynı heyecanı göremiyoruz zaten. Ya kimse olduğu gibi olmayıp maskeler geçiriyor yüzüne, tanıyamıyoruz onu maskelerden ya da göremiyoruz yakınımızdakileri. Biz gelecek için planlar yaparken şimdiki zamanı kaybediyoruz belki de. Zamanın gözlerinden akıp geçiyoruz, nehirlere doğru... Hayallerimizden, düşündüklerimizden bile bahsedemeden...
John Lenon'ın dediği gibi; Hayat biz gelecek için planlar yaparken başımızdan geçenlerdir. Bazen öyle açılıyor ki aradaki makas; hayallerimiz, planlarımız ve yaşadıklarımız.
Rüya gibi yaşanan, yalancı mutlulukları, küçük heyecanları bile özler oluyoruz. Sanki yalnızlık, karaya oturmuş kalkmak bilmeyen bir gemi. Mutluluktan sürülmüş, yasaklanmışım gibi. Mutluluk belki yakın ama ya o bizi göremiyor, ya da biz onu göremiyoruz. Acaba nerede nereye saklanmış aşk bir gün çıkacak mı, yoksa hep böyle kaçak bir dövüşçü gibi kendini saklayacak mı? Dediğim gibi zaman gösterecek.
21.01.2010
Hazal Yıldız