- Kategori
- Gündelik Yaşam
Şans Oyunlarına Yoğun İlgi

Nimet Abla Gişesi Önü
Toplumsal gelişmişlik düzeyinin saptanmasında kullanılan geleneksel ölçütte; gelişmişlik, kişi başına düşen ulusal gelirin miktarıdır. Bu ölçüte göre kişi başına düşen gelir ne kadar yüksekse toplum da o kadar gelişmiş sayılmaktadır. Günümüzde gelişmişliğin çağdaş ölçütü ise nitelikli insan gücüdür.
Yaşadığımız sibernetik çağda ve küreselleşen dünyada nitelikli insan, dünyaya, olaylara ve olgulara, kendi paradigmasına bile eleştirel bakan, resmin bütününü görebilen; gelişme ve değişmelere bağlı olarak kendini yeniden yapılandırabilen, farklılıkları zenginlik olarak algılayabilen; çoğulculuğu ve demokrasiyi içselleştirmiş ve yaşam biçimine dönüştürmüş evrensel değerlere bağlı çağdaş insandır.
Geleneksel gelişmişlik ölçütü Ulusal gelir, günümüz toplumları için artık geçerli bir kriter değildir. Toplumların yaşadığı coğrafyada yer altı ve yer üstü kaynakların zenginliği nedeniyle kişi başına düşen ulusal gelir yüksek olabilir. Önemli olan doğal kaynakları salt üretebilmek değil, bu kaynaklar tükendiğinde yeni kaynaklara yönelebilme becerisidir. Bu da ancak, nitelikli insan gücü ile olanaklıdır. Örneğin, Japonya çelik endüstrisinde dünyada birinci sıradadır. Nitelikli insan gücü sayesinde çeliğin hammaddesini başka ülkelerden temin edip, üretmektedir. Demokratik ve uzlaşmacı toplumlar yerine otoriter, çatışmacı, yalnız kendi paradigması ile dünyaya bakan ve her şeyi bu bakış açısıyla değerlendiren bireylerden, özellikle siyasetçilerden oluşmuş geri kalmış ya da gelişmekte olan toplumlar ise var olan doğal kaynaklarını bile kendi üretemez.
Ülkelerin gelişmişlik düzeylerini belirlemekte kullanılan geleneksel ölçütün kriteri yani Ulusal Gelir verileri gelişmişlik düzeyini tam olarak yansıtmadığına dair görüşler, her zaman vardır. Ancak yerine “yeterince” sağlıklı yeni bir yöntem önerilememişti. Günümüzde ise büyük bir hızla küreselleşen dünyada, daha önce önemsenmeyen veya hiç olmayan çok farklı parametreler hayati önem kazanmaya başladı. İnternet gibi gelişmişlik düzeyi kriterlerine eklenmiş yeni bir indeks var artık; “Sosyal Gelişmişlik Endeksi.” Yeni yöntem besine ulaşım, yaşam fırsatlarının zenginliği ve sağlık hizmetleri gibi insanları doğrudan etkileyen etkenler öncelikle değerlendiriyor. Tabii sonuçta yalnızca ürün ve hizmetleri hesaplarken hava kalitesi gibi unsurları ihmal eden Ulusal Gelirin hesaplamasından farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Temel insan ihtiyaçları, temel refah koşulları ve fırsatlar ana başlıkları ve bu başlıkların altındaki onlarca veri değerlendirildiği endeks günümüz dünyasında ülkelerinin yeri hakkında daha sağlıklı bilgi verme iddiasını taşımaktadır.
Sosyal Gelişmişlik Endeksi’nin alt başlıklarındaki verilerin bazıları; Çocuk hakları, Kapalı alan hava kirliliği sonucu gerçekleşen ölümler, Boru ile taşınan suya erişim, Elektriğe erişim, Cinayet oranları, Siyasi terör, Yetişkin okuma yazma oranı, Cep telefonu aboneliği sayısı, İnternet kullanıcılığı oranı, Basın özgürlüğü endeksi, Obezite oranı, Kanser ölümleri oranı, Kişi başına düşen karbondioksit emisyonu, Ulusal Gelirdeki her 1000 dolar için kullanılan enerji miktarı, Siyasi haklar, İfade özgürlüğü, Kadınların okullaşma oranı, Temel dini özgürlükler, Çocuk bakımına erişim, Etnik azınlıklar için fırsat eşitliği, Göçmenlere tolerans…dır.
Sosyal Gelişmişlik Endeksinin alt başlıklarındaki verilerine; toplumdaki “dilenen” ile “şans oyunlarına ilgi gösteren.” insan sayısı şeklindeki iki olumsuz kriteri de ben ekliyorum.
Sosyal Gelişmemişlik Endeksi adına bugünlerde zengin olma ümidi ile yılbaşı piyango bileti almak için Eminönü’ndeki Nimet Abla Milli Piyango Gişesinin önündeki birkaç halka halinde gösteri var algısı veren kuyrukta bekleyenleri görmek, gözlemlemek gerekir, diye düşünüyorum.
Nizamettin Biber