- Kategori
- Futbol
Sarı lacivert bir gece..
Hep destek tam destek
Uzun yıllardır taraftarıyım Fenerbahçe'nin. Bir futbol tutkunu olmam çoğu arkadaşım tarafından şaşkınlıkla karşılansa da yaşıtlarıma göre çok erken denecek yaşlarda futbolla ilgili bütün kuralları biliyordum. Benim futbol merakım başka bir yazının konusu. Bu yazının konusuysa Fenerbahçem.
Herkesin takımı kendine göre bir tutkudur elbet ama Fenerbahçe'nin yeri çok ayrı bende. Ne maçlar gördüm ben: sıfır puanla bitirilen şampiyonlar ligi grupları, son dakka golüyle kaybedilen karşılaşmalar, 1 puanla kaybedilen şampiyonluklar.. Bunca sıkıntı ve kederden bunalan Fenerbahçe taraftarı için geçen sezon lig hariç rüya gibiydi. Sevilla maçından sonra sevinçten ağladığımı hatırlıyorum. Chelsea maçına bile nasıl inanmıştı taraftar. Nası istemişti. Olmadı, önemli değil. Önemli olan Fenerbahçe'nin kendini kendine ispatlaması, taraftarına ispatlaması oldu.
Neden bilmem, içim çok rahat bu gece. Aragones'in gelişiyle Zico'lu dönemde ezberlenen oyun sistemine disiplin ekleneceğini sanıyorum. Kayıplar olmadı mı takımdan oldu elbet. Ama birçok Fenerbahçe taraftarı gibi klubün büyüklüğüne gönülden inanıyorum. Bu takımdan Oğuzlar, Aykutlar, Ogünler, Sergenler, Tuncaylar gitti. Ama Fenerbahçe camiası hep sapasağlam ve başı dik durdu bugüne kadar.
Bu gece ilk kez Aragones'in Fenerbahçe'sini resmi bir maçta izleyeceğiz. Tek ön libero olarak oynayacak Selçuk'un Aurelio kadar değilse de mücadele edeceği kanısındayım. Hatırlayın geçen sezonun ilk yarısında Zico 5-6 maç Marco'yu kesip Deniz'i oynatmıştı. Hangimizin gözü aradı Marco'yu? Kayıptır elbet ama Fenerbahçe takımı bir oyuncuya bağlı değildir, olmamalıdır.
Bu gece de Fenerbahçem yine kalbiyle mücadele edecek ve geceyi sarı laciverte boyayacaktır. Yarın hep birlikte galibiyeti kutlamak dileğiyle..