- Kategori
- Öykü
Sarı yaprakların düşmesiyle başladı, yaklaşan son baharın ilk hüznü…
Sarı yaprakların düşmesiyle başladı, yaklaşan son baharın ilk hüznü…
Kuşların telaşına, soğuyan havalar eşlik ederken
Sarı yaprakların düşmesiyle başladı, yaklaşan son baharın ilk hüznü…
Kara bulutlar kaplarken gök yüzünü, ilk solan güneşin ışıklarıydı.
Yaşananlar yaşanmıştı, geçen zaman misali çoktan geride kaldı,
Yaşanmaya devam edecek olan, yaşamın kısır döngüsüydü…
Hep sevmiştim ağaçların altında yürümeyi
Üzerine basarken dökülen yaprakların yükselen çıtırtısı
Sanki gazellerin çığlığıymış gibi gelirdi kulağıma…
Daha sert bastım yaprakların üzerine.
Ya her şeyi öğüten zamana destek vermekti yaptığım,
Ya da ızdırabına son vermeye çalışmaktı yaprakların…
Sararan yaprakların verdiği hüzne inat,
Çimenlerin yeşermesiydi keyf veren…
Arada bir çiçekler, hatta kelebeklerin yaptığıysa
Sadece yalanlamaya çalışmaktı geçmekte olan zamanı…
Belki de teselli verme çabasıydı
Dökülen yapraklardan hüzünlenenlere…
Rüzgar giderek şiddetlenirken, dallar arasında
Son yapraklar da uçmanın keyfini çıkarır gibiydi bu son havalarda…
İnce ince yağan yağmur, ıslatmaktan çok üşütüyordu
Yüzümde hafif bir gülümsemeyle soktum ellerimi ceplerime
İçimde bir kıpırtı, küçük bir yürek çırpıntısıyla soludum serin havayı…
Akıllı ol dedim kendime, tadını çıkarmalısın son baharın,
Hüznüm, coşkum ya da yaşama sevincim…
Umurunda mıydı son baharın
Havalar benim için mi soğumuş,
Yapraklar benim için mi sararmıştı…
Kuşlar bana mı sormuşlardı göç etmek,
Çimenler bana mı sormuşlardı yeşermek için…
Yağmurunsa en son düşündüğü olmalıydı beni ıslatmak için yağmak…
Dökülmeseydi yapraklar, kim görürdü
Dallarda hurmaların, ayvaların güzelliğini…
Düşen yaprağı, bir de ağaçtan sormalı
Belki de istemediği bir şeyden kurtulmaktı yaptığı…
Ya bizim son baharımız….
Ne zaman yaprak dökeriz
Ne zaman meyve veririz
Ne zaman kışlıkları giyeriz…
En iyisi Hayyam dan sormalı
Bu yaşamın bilmecesini
Belki bunun da bir kolayını gösterir…
“Baharlar yazlar geçer, sonbahar gelir;
Ömrümün yaprakları dökülür bir bir…
Şarap iç, gam yeme, bak ne demiş bilge
Dünya dertleri zehir, şarapsa panzehir.”
Yine bize tanınan tek seçenek
Çok düşünme, çok merak etme
Yapabilirsen tadını çıkarmaya bak…
Gelmek ne kadar doğalsa gitmek de öyle olmalı…
Getirirken, izin mi aldılar ki
Götürürken sorsunlar……
“Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok;
Öyle büyük bir inci ki bu büyük sır delen yok;
Herkes aklına eseni söylemiş durmuş,
İşin kaynağına giden yolu, bulan yok.”
http://www.youtube.com/watch?v=JNYH9o-OMVA&feature=related