- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Sarı Zeybek, Aynalar ve Can Dündar
Her senenin 10 Kasım’ında; bir Atatürk, bir de Can Dündar gelir aklıma.
90’lı yılların başında daha bir ilkokul öğrencisi iken, okulda bize izlettirilen Sarı Zeybek belgeselinden sonra bu isimden haberim olmuştu. Belgesel; ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının son 300 gününde geçen olayları anlatıyordu. Belgeselin sonunda bazı arkadaşlarım kendilerini tutamayıp, hıçkıra hıçkıra ağlamışlardı.
Sadece Sarı Zeybek belgeseli değil; Can Dündar’ı konusunda en iyilerinden olan bir gazeteci yapan. Türkiye tarihinde yer alan daha birçok olay ve daha birçok isim, O’nun belgesellerinde bir kez daha yaşanmış ve hayat bulmuştur:
Demirkırat, 12 Mart, Aynalar, Halef… ve daha bunlar gibi birçok belgesel.
Sadece Atatürk de değil; Türkiye’nin tarihinde derin izler bırakan: İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel… ve bir de Karaoğlan.
Türkiye tarihinde yaşanan askerî darbeler ve en karanlık dönemler; O’nun belgesellerinde ışığa tutulmuştur.
Tarihe damgasını vuran insanların en ölümsüz aşkları bile; “Yüzyılın Aşkları” ile daha başka bir anlam kazanmıştır.
“Cumhuriyet’in Kraliçeleri”; Türkiye’nin tarihinde düzenlenen güzellik yarışmalarını ve güzellerini anlatır.
“Aynalar” da, her bir sanatçının hayatından kareler yansır; ekranlara.
100 yıllık bir kulüp; Fenerbahçe ve onun hayat hikayesi; “Bahçedeki Fener”.
Kısacası Türkiye’nin her bir değerinin, kendine ait bir parçası var; Can Dündar’ın belgesellerinde.
Bu yıl 10 Kasım, daha da bir anlamlı benim için… Bu seneden sonra artık, bir başka anacağım ben; 10 Kasım’ı:
Bir Sarı Zeybek’i…
Bir Karaoğlan’ı…